9786258498615
579129
https://www.sehadetkitap.com/urun/manisa-nin-onde-gidenlerinden-sekerci-huseyin-dede
Manisa’nın Önde Gidenlerinden Şekerci Hüseyin Dede
102.30
Bir beldeyi imar etmek yalnızca mimarların işi değildir. Beldeler, o beldede yaşayanların manevi
hâlleriyle kuvvetlenir, gerçek bir belde olur. Bu manevi halleri kuvvetlendirme işi, tasavvufta hizmet
olarak karşılığını bulur. Gönülleri imar etmek ancak gönül hekimlerinin başarabileceği bir hizmettir.
Türk kültüründe bu hizmete “fetih” denir. Zira fetih kelimesinin bir anlamı da “açmak”tır. Gönül
hekimleri, gönüllerine girdikleri kimselerin kalplerini açarlar. Böylece manevi hâlleri kuvvetlendirir ve
unutulmaz olurlar.
Şekerci Hüseyin Dede, Anadolu'nun manevi iklimi yüksek beldelerinden Manisa'ya tabiri caizse
mührünü vurmuş, nice gönülleri imar etmiş bir mana sultanıdır. Tarihi Bedesten karşısında yer alan
küçücük dükkanında fukaranın, garibin, hastanın derdine deva olabilmek için soluksuzca çalışmıştır.
Kendisine gelen insanların yalnızca manevi değil, maddi sıkıntılarına da çözümler aramış, dünya-ahiret
dengesini gözetmiş, bu anlamda tasavvufun hakikatine de ışık olmuştur. Avrupa'da ve Orta Doğu'da da
tanınan Şekerci Hüseyin Dede, Halit Develioğlu'nun bu çalışmasıyla birlikte yeniden yâd ediliyor.
Hizmetle geçen bir ömürden, tüm okurların kalbine muhabbet tohumları serpiliyor.
Bir beldeyi imar etmek yalnızca mimarların işi değildir. Beldeler, o beldede yaşayanların manevi
hâlleriyle kuvvetlenir, gerçek bir belde olur. Bu manevi halleri kuvvetlendirme işi, tasavvufta hizmet
olarak karşılığını bulur. Gönülleri imar etmek ancak gönül hekimlerinin başarabileceği bir hizmettir.
Türk kültüründe bu hizmete “fetih” denir. Zira fetih kelimesinin bir anlamı da “açmak”tır. Gönül
hekimleri, gönüllerine girdikleri kimselerin kalplerini açarlar. Böylece manevi hâlleri kuvvetlendirir ve
unutulmaz olurlar.
Şekerci Hüseyin Dede, Anadolu'nun manevi iklimi yüksek beldelerinden Manisa'ya tabiri caizse
mührünü vurmuş, nice gönülleri imar etmiş bir mana sultanıdır. Tarihi Bedesten karşısında yer alan
küçücük dükkanında fukaranın, garibin, hastanın derdine deva olabilmek için soluksuzca çalışmıştır.
Kendisine gelen insanların yalnızca manevi değil, maddi sıkıntılarına da çözümler aramış, dünya-ahiret
dengesini gözetmiş, bu anlamda tasavvufun hakikatine de ışık olmuştur. Avrupa'da ve Orta Doğu'da da
tanınan Şekerci Hüseyin Dede, Halit Develioğlu'nun bu çalışmasıyla birlikte yeniden yâd ediliyor.
Hizmetle geçen bir ömürden, tüm okurların kalbine muhabbet tohumları serpiliyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.