Maggie Shipstead Kitapları Seti

Stok Kodu:
2192235192235
Boyut:
135-210-0
Sayfa Sayısı:
1272
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024-05-27
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%38 indirimli
711,00TL
440,82TL
Havale/EFT ile: 418,78TL
2192235192235
703572
Maggie Shipstead Kitapları Seti
Maggie Shipstead Kitapları Seti
440.82
Bükülen Dünya Bir rüyanın peşinden gitmek bazen bir ömre bedel olabilir. Marian, 1920'ler Amerikası'nda, uçmanın sınırlarını zorlamaya karar veren cesur bir kadındır. Ancak o dönemde, kadınların gökyüzünü fethetmesi düşünülemezdi. Marian, hem cinsiyet hem de toplumsal normların sınırlarını zorlayarak hayatının en büyük hedefini gerçekleştirmeye çalışırken, kendi özgürlüğünü ve yerini bulmaya çalışan bir kuş gibi uçar. Yüzyıl sonra ise Hadley Baxter, Marian'ın Antarktika'da kayboluşunu konu alan bir filme Marian karakterini canlandırmak üzere seçilir. Rolüne hazırlanırken, Marian'ın yaşamını ve onunla bağlantılı sırları araştırmaya karar verir. Bu sırlar, iki kadının hayatının nasıl kesiştiğini ve birbirine nasıl dokunduğunu açığa çıkarır. Hadley, Marian'ın uçmak için sonsuz bir halka çizdiği hayat yolunu takip ederek, kendi içsel sınırlarını aşmaya çalışır. Çoksatan Hafif Yaralar ve Şaşırt Beni kitaplarının da yazarı olan Maggie Shipstead'in büyüleyici ve epik romanı Bükülen Dünya, cesaretin ve hayal gücünün sınırsızlığını anlatıyor. Marian ve Hadley'in hikâyeleri, bir nesil ile diğerini birleştirirken; aşk, tutku ve özgürlüğün izini sürüyor. Shipstead, okurları gökyüzüne çıkmanın ve büyük bir hayalin peşinden gitmenin ne anlama geldiğini keşfetmeye davet ediyor. Yaşamın sonsuz döngüsünü ve kendi yolunu çizmenin gücünü anlamak isteyen herkesin okuması gereken bir roman. Hafif Yaralar Masanın karşısından “Baba,” diye cırtlak bir ses geldi, “Ben bir prenses miyim?” “Hayır,” dedi Winn. “Sen çok tatlı bir kızsın.” “Bir gün prenses olacak mıyım?” Winn gazetenin tepesini kıvırdı ve üzerinden baktı. “Bu kiminle evleneceğine bağlı.” “Bu ne demek?” “Yani, bir kadının prenses olabilmesinin iki yolu vardır: Ya prenses doğar ya da bir prensle ya da sanırım grandükle evlenir, gerçi böyle bir şey hâlâ var mı bilmiyorum. Bak, Daphne, eskiden prensesleri olan pek çok ülkede artık onlar yok çünkü bu ülkeler monarşilerini kaldırdı ve monarşi olmadan aristokrasinin anlamı yoktur. Avusturya, sözgelimi, bütün bunlardan Birinci Dünya Savaşı'nın ardından kurtuldu. Bu tür kalıtsal sistemler adil değildir, alt sınıflar arasındaki öfkeyi körükler. Anladın mı? Her neyse, uzun lafın kısası, bir prenses olarak doğmadığına göre bir prensle evlenmen gerekir ama ortalıkta onlardan çok fazla yok.” 2012 Dylan Thomas ödülünün sahibi Maggie Shipstead, Hafif Yaralar'da bir baba kız ilişkisini, üç günlük bir düğün sürecinde resmediyor. Kızlarıyla empati yapmak yerine kendi doğrularını onlara dayatan bir baba, iki kızı ve nedimeler… Farklı kişilerin penceresinden aynı manzaraya bakma lezzetini giderek artan bir ritimle okuyucuya sunan Hafif Yaralar, Waskeke adasından eşsiz bir okuma deneyimi sunuyor. Şaşırt Beni! “Uydurma şeyler de gerçek olabilir. Bir hikâye senin için önemliyse gerçektir, hiç yaşanmamış olsa bile.” Dylan Thomas Ödüllü Maggie Shipstead, büyük beğeni toplayan ilk romanı Hafif Yaralar'ın ardından profesyonel balenin tutkulu ve politik dünyasına dair son derece etkileyici bir romanla okurlarıyla buluşuyor. Şaşırt Beni!, dünyaca ünlü balet Arslan Rusakov ile mesleğinin ilk yıllarındaki balerin Joan'un tutku dolu hikâyesi... Genç balerin Joan'un hayatı, Arslan Rusakov'un Sovyetler Birliği'nden Amerika Birleşik Devletleri'ne iltica etmesiyle değişir. Arslan'ın kariyeri New York'ta yükselirken, Joan'unki yavaş yavaş düşüşe geçer. Zamanla tutkusu sıradanlığa dönüşen Joan, Arslan'la ilişkisi bozulduktan sonra kendine yeni bir hayat kurmak için planlar yapar. Baleyi bırakır, “zararsız” bir adamla evlenir ve oğulları Harry ile birlikte Kaliforniya'ya yerleşir. Ancak yıllar içinde Joan, baleyle işinin henüz bitmediğini anlar, çünkü Harry'nin bir dâhi olduğu konusunda hiçbir şüphe yoktur. Harry'nin başarısı onu Arslan'la yakın temasa geçirdiğinde, Joan'un geçmişi ve bugünü arasında kurduğu hassas dengeyi bozan patlayıcı sırlar ortaya çıkar. Joan, Harry sayesinde geride bıraktığını sandığı bir dünyaya, tehlikeli sırların içine ve kaçınılmaz olarak Arslan'a geri çekilir. Nihayetinde Joan, kendi kaderini tayin edemeyeceğini anlar. Shipstead, zarif ve taklit edilemez kalemiyle bizi olağanüstü bir dünyaya, canlı ve fırtınalı karakterlerin hayatlarına çekiyor. Entrika ve duygusal nüanslarla dolu Şaşırt Beni!, Shipstead'in yeteneğini gözler önüne seriyor!
Bükülen Dünya Bir rüyanın peşinden gitmek bazen bir ömre bedel olabilir. Marian, 1920'ler Amerikası'nda, uçmanın sınırlarını zorlamaya karar veren cesur bir kadındır. Ancak o dönemde, kadınların gökyüzünü fethetmesi düşünülemezdi. Marian, hem cinsiyet hem de toplumsal normların sınırlarını zorlayarak hayatının en büyük hedefini gerçekleştirmeye çalışırken, kendi özgürlüğünü ve yerini bulmaya çalışan bir kuş gibi uçar. Yüzyıl sonra ise Hadley Baxter, Marian'ın Antarktika'da kayboluşunu konu alan bir filme Marian karakterini canlandırmak üzere seçilir. Rolüne hazırlanırken, Marian'ın yaşamını ve onunla bağlantılı sırları araştırmaya karar verir. Bu sırlar, iki kadının hayatının nasıl kesiştiğini ve birbirine nasıl dokunduğunu açığa çıkarır. Hadley, Marian'ın uçmak için sonsuz bir halka çizdiği hayat yolunu takip ederek, kendi içsel sınırlarını aşmaya çalışır. Çoksatan Hafif Yaralar ve Şaşırt Beni kitaplarının da yazarı olan Maggie Shipstead'in büyüleyici ve epik romanı Bükülen Dünya, cesaretin ve hayal gücünün sınırsızlığını anlatıyor. Marian ve Hadley'in hikâyeleri, bir nesil ile diğerini birleştirirken; aşk, tutku ve özgürlüğün izini sürüyor. Shipstead, okurları gökyüzüne çıkmanın ve büyük bir hayalin peşinden gitmenin ne anlama geldiğini keşfetmeye davet ediyor. Yaşamın sonsuz döngüsünü ve kendi yolunu çizmenin gücünü anlamak isteyen herkesin okuması gereken bir roman. Hafif Yaralar Masanın karşısından “Baba,” diye cırtlak bir ses geldi, “Ben bir prenses miyim?” “Hayır,” dedi Winn. “Sen çok tatlı bir kızsın.” “Bir gün prenses olacak mıyım?” Winn gazetenin tepesini kıvırdı ve üzerinden baktı. “Bu kiminle evleneceğine bağlı.” “Bu ne demek?” “Yani, bir kadının prenses olabilmesinin iki yolu vardır: Ya prenses doğar ya da bir prensle ya da sanırım grandükle evlenir, gerçi böyle bir şey hâlâ var mı bilmiyorum. Bak, Daphne, eskiden prensesleri olan pek çok ülkede artık onlar yok çünkü bu ülkeler monarşilerini kaldırdı ve monarşi olmadan aristokrasinin anlamı yoktur. Avusturya, sözgelimi, bütün bunlardan Birinci Dünya Savaşı'nın ardından kurtuldu. Bu tür kalıtsal sistemler adil değildir, alt sınıflar arasındaki öfkeyi körükler. Anladın mı? Her neyse, uzun lafın kısası, bir prenses olarak doğmadığına göre bir prensle evlenmen gerekir ama ortalıkta onlardan çok fazla yok.” 2012 Dylan Thomas ödülünün sahibi Maggie Shipstead, Hafif Yaralar'da bir baba kız ilişkisini, üç günlük bir düğün sürecinde resmediyor. Kızlarıyla empati yapmak yerine kendi doğrularını onlara dayatan bir baba, iki kızı ve nedimeler… Farklı kişilerin penceresinden aynı manzaraya bakma lezzetini giderek artan bir ritimle okuyucuya sunan Hafif Yaralar, Waskeke adasından eşsiz bir okuma deneyimi sunuyor. Şaşırt Beni! “Uydurma şeyler de gerçek olabilir. Bir hikâye senin için önemliyse gerçektir, hiç yaşanmamış olsa bile.” Dylan Thomas Ödüllü Maggie Shipstead, büyük beğeni toplayan ilk romanı Hafif Yaralar'ın ardından profesyonel balenin tutkulu ve politik dünyasına dair son derece etkileyici bir romanla okurlarıyla buluşuyor. Şaşırt Beni!, dünyaca ünlü balet Arslan Rusakov ile mesleğinin ilk yıllarındaki balerin Joan'un tutku dolu hikâyesi... Genç balerin Joan'un hayatı, Arslan Rusakov'un Sovyetler Birliği'nden Amerika Birleşik Devletleri'ne iltica etmesiyle değişir. Arslan'ın kariyeri New York'ta yükselirken, Joan'unki yavaş yavaş düşüşe geçer. Zamanla tutkusu sıradanlığa dönüşen Joan, Arslan'la ilişkisi bozulduktan sonra kendine yeni bir hayat kurmak için planlar yapar. Baleyi bırakır, “zararsız” bir adamla evlenir ve oğulları Harry ile birlikte Kaliforniya'ya yerleşir. Ancak yıllar içinde Joan, baleyle işinin henüz bitmediğini anlar, çünkü Harry'nin bir dâhi olduğu konusunda hiçbir şüphe yoktur. Harry'nin başarısı onu Arslan'la yakın temasa geçirdiğinde, Joan'un geçmişi ve bugünü arasında kurduğu hassas dengeyi bozan patlayıcı sırlar ortaya çıkar. Joan, Harry sayesinde geride bıraktığını sandığı bir dünyaya, tehlikeli sırların içine ve kaçınılmaz olarak Arslan'a geri çekilir. Nihayetinde Joan, kendi kaderini tayin edemeyeceğini anlar. Shipstead, zarif ve taklit edilemez kalemiyle bizi olağanüstü bir dünyaya, canlı ve fırtınalı karakterlerin hayatlarına çekiyor. Entrika ve duygusal nüanslarla dolu Şaşırt Beni!, Shipstead'in yeteneğini gözler önüne seriyor!
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat