Laboratuvarda Bir Yaşam

Stok Kodu:
9786254493645
Boyut:
120-200-
Sayfa Sayısı:
472
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021-07-16
Çeviren:
Ali Atakay
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%32 indirimli
195,00TL
132,60TL
Havale/EFT ile: 125,97TL
9786254493645
529671
Laboratuvarda Bir Yaşam
Laboratuvarda Bir Yaşam
132.60
“İnsanlar biliyor ki Lévi-Strauss 20. yüzyılın en büyük entelektüel kahramanlarından birisidir.” –Philippe Descola “Lévi-Strauss büyüklerin sonuncusuydu, dünya çapında bir görüşe sahip büyük antropologların sonuncusuydu.” –Marshall Sahlins Patrick Wilcken'in biyografik eserinde, seyahat etmekten ve kaşiflerden nefret eden Lévi-Strauss'un Amazon'un en ücra noktalarındaki saha çalışmasından Nazi işgalindeki Fransa'da bir Yahudi olarak yaşamanın zorluklarına, savaş dönemi New York'unda bir mülteci olmaktan 1940'ların sonunda Paris'e dönüp Jean-Paul Sarte'la çatışmasına ve Lacan'dan Foucault'ya pek çok düşünürü derinden etkilediği hayatını takip ediyoruz. İlkel kabilelerin dünyasının hızla yok olduğu zamanlarda, Lévi-Strauss yalnızca Brezilya'da 90 kabile ve 15 dille karşılaşıyor. Modern bir monokültür egemenliğinden endişelenen Lévi-Strauss, insanlığın “kendi mirasını unutmasına ya da yok etmesine” izin vermeyip, geride bıraktığı eserlerle kültürel çeşitliliğin insan topluluklarını birbirinden yalıtan değil, birleştiren ilişkilerini gösteriyor.
“İnsanlar biliyor ki Lévi-Strauss 20. yüzyılın en büyük entelektüel kahramanlarından birisidir.” –Philippe Descola “Lévi-Strauss büyüklerin sonuncusuydu, dünya çapında bir görüşe sahip büyük antropologların sonuncusuydu.” –Marshall Sahlins Patrick Wilcken'in biyografik eserinde, seyahat etmekten ve kaşiflerden nefret eden Lévi-Strauss'un Amazon'un en ücra noktalarındaki saha çalışmasından Nazi işgalindeki Fransa'da bir Yahudi olarak yaşamanın zorluklarına, savaş dönemi New York'unda bir mülteci olmaktan 1940'ların sonunda Paris'e dönüp Jean-Paul Sarte'la çatışmasına ve Lacan'dan Foucault'ya pek çok düşünürü derinden etkilediği hayatını takip ediyoruz. İlkel kabilelerin dünyasının hızla yok olduğu zamanlarda, Lévi-Strauss yalnızca Brezilya'da 90 kabile ve 15 dille karşılaşıyor. Modern bir monokültür egemenliğinden endişelenen Lévi-Strauss, insanlığın “kendi mirasını unutmasına ya da yok etmesine” izin vermeyip, geride bıraktığı eserlerle kültürel çeşitliliğin insan topluluklarını birbirinden yalıtan değil, birleştiren ilişkilerini gösteriyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat