Bu işlem için üye girişi yapmanız gerekiyor
9786054991785
698684
https://www.sehadetkitap.com/urun/kuzeye-yolculuk-zulkarneyn-yecuc-mecuc
Kuzey'e Yolculuk; Zülkarneyn & Ye'cüc-Me'cüc
27.60
Ve İsrafil Sur'a üfledi...
Asırlardır korkuyla beklenen günün şafağı çoktan sök-müş ve Zülkarneyn Seddi'nin yıkılmaz denilen güçlü göv-desi, şiddetli sarsıntıya dayanamayarak büyük bir gürültüyle yıkılmaya başlamıştı... Sarsıntı o kadar güçlüydü ki Ye'cüc-Me'cüc tayfasının uzaktan ürküten bir hayal gibi görünüp kaybolan garabet suratları, seddin gövdesinde açılan çatlaklar sayesinde gittikçe daha belirgin bir hâlde seçilir olmuşlardı...
Rüyalar hep kâbus nev'indendi. Kafdağı'nın ötesinde olup bitenler Halife'den daha fazla, Bağdat'ta oturan bütün dünyadaki Yahudilerin en kıdemli reisini, Natronay'ı düşün-dürüyordu. Sahi kimdi Sarkel'e saldıran o eçiş bücüş insan-lar? Gog ve Magog'un, Ye'cüc ve Me'cüc'ün habercileri mi, yoksa bizzat kendileri miydi?
İslam mülkünün koruyucusu olan Dicle boylarındaki Türkler belki daha rahattı; kendi aralarında gülerek "Şu bi-zim it baraklar, köpek kafalılar olsa gerek. " diyorlardı belki ama Türk'ün rahatlığı Arap ve Yahudi reisleri teskine yet-miyordu.
Halife ile Yahudi danışmanı Natronay'ın endişeleri birleşti ve karar verildi; Zülkarneyn Seddi'nin durumu bir elçilik vasıtasıyla tetkik edilecek.
Halife el-Vasık'ın Sellam Tercüman başkanlığında yola çıkan elli kişilik kervanı, şevval ayının ikinci gününde, cuma namazı kılındıktan ve hayır duaları alındıktan hemen sonra Samarra'dan hareket etmişti. Halife el-Vasık'ı temsilen ünlü bilgin Musa el-Harezmî heyete dâhil edildi.
Kervanı korumaları göreviyle, kuzeydeki topraklardan Samarra'ya gelmiş olan gulam askerlerinin içinden, Tuğrul Böke komutasında, 24 Türk boyunun seçme 24 askeri verildi.
Kuzey'e yolculuk başlıyordu...
Ve İsrafil Sur'a üfledi...
Asırlardır korkuyla beklenen günün şafağı çoktan sök-müş ve Zülkarneyn Seddi'nin yıkılmaz denilen güçlü göv-desi, şiddetli sarsıntıya dayanamayarak büyük bir gürültüyle yıkılmaya başlamıştı... Sarsıntı o kadar güçlüydü ki Ye'cüc-Me'cüc tayfasının uzaktan ürküten bir hayal gibi görünüp kaybolan garabet suratları, seddin gövdesinde açılan çatlaklar sayesinde gittikçe daha belirgin bir hâlde seçilir olmuşlardı...
Rüyalar hep kâbus nev'indendi. Kafdağı'nın ötesinde olup bitenler Halife'den daha fazla, Bağdat'ta oturan bütün dünyadaki Yahudilerin en kıdemli reisini, Natronay'ı düşün-dürüyordu. Sahi kimdi Sarkel'e saldıran o eçiş bücüş insan-lar? Gog ve Magog'un, Ye'cüc ve Me'cüc'ün habercileri mi, yoksa bizzat kendileri miydi?
İslam mülkünün koruyucusu olan Dicle boylarındaki Türkler belki daha rahattı; kendi aralarında gülerek "Şu bi-zim it baraklar, köpek kafalılar olsa gerek. " diyorlardı belki ama Türk'ün rahatlığı Arap ve Yahudi reisleri teskine yet-miyordu.
Halife ile Yahudi danışmanı Natronay'ın endişeleri birleşti ve karar verildi; Zülkarneyn Seddi'nin durumu bir elçilik vasıtasıyla tetkik edilecek.
Halife el-Vasık'ın Sellam Tercüman başkanlığında yola çıkan elli kişilik kervanı, şevval ayının ikinci gününde, cuma namazı kılındıktan ve hayır duaları alındıktan hemen sonra Samarra'dan hareket etmişti. Halife el-Vasık'ı temsilen ünlü bilgin Musa el-Harezmî heyete dâhil edildi.
Kervanı korumaları göreviyle, kuzeydeki topraklardan Samarra'ya gelmiş olan gulam askerlerinin içinden, Tuğrul Böke komutasında, 24 Türk boyunun seçme 24 askeri verildi.
Kuzey'e yolculuk başlıyordu...
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.