“Kutsal Dil”in Yıkımı;İslâm Düşüncesinde Anlam Problemi

Stok Kodu:
9786256698321
Boyut:
135-210-
Sayfa Sayısı:
392
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024-03-08
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%35 indirimli
299,00TL
194,35TL
Havale/EFT ile: 190,46TL
Bu üründen 3 adet satın alınmıştır.
Aynı gün kargo
9786256698321
678368
“Kutsal Dil”in Yıkımı;İslâm Düşüncesinde Anlam Problemi
“Kutsal Dil”in Yıkımı;İslâm Düşüncesinde Anlam Problemi
194.35
Kur'ân-ı Kerîm'in dili olan Arapça, “vahiy dili” olarak genellikle kutsal bir dil olarak anlaşılagelmiştir. Geleneksel dilbilim, erken dönemden itibaren vahyin dilini anlamaya, farklı yöntemlerle bir gramer inşa etmeye çalışmışsa da Arapçaya atfedilen bu kutsallık zaman zaman onu salt bir dil olarak ele almayı zorlaştırmış, dilbilimsel çalışmalarda farklı yaklaşımların ortaya çıkmasına yol açmıştır. Lafız mı manaya tabidir, mana mı lafza? Yoksa lafızla mana bir madalyonun iki yüzü gibi midir? Soner Gündüzöz, Organon'un Akhilleus'u ve el-Kitâb'ın ve Arap gramerinin Zeyd'ine ithaf ettiği “Kutsal Dil”in Yıkımı'nda, geleneksel Arap dilbilimi ile Aristo'nun mantık teorileri arasında bu gibi sorulara yanıt arıyor. Lafzın kutsanması ve mananın ona tabiiyetinin oluşturduğu kutsal dil ontolojisinin tarihsel süreçte lafzın manaya tabi kılınması şeklindeki serüvenini gözler önüne seriyor. Bu bağlamda İbn-i Sînâ, İbnü's-Serrâc, Sîbeveyh, Abdülkâhir el-Cürcânî, Ebû Hâşim el-Cübbâî ve Kâdî Abdülcebbâr gibi âlimler ve bunların ortaya koyduğu dil teorileri ve Batı'nın rasyonel mantık teorilerinin dilbilimsel alandaki karşılaşma ve çatışmalarına işaret ediyor
Kur'ân-ı Kerîm'in dili olan Arapça, “vahiy dili” olarak genellikle kutsal bir dil olarak anlaşılagelmiştir. Geleneksel dilbilim, erken dönemden itibaren vahyin dilini anlamaya, farklı yöntemlerle bir gramer inşa etmeye çalışmışsa da Arapçaya atfedilen bu kutsallık zaman zaman onu salt bir dil olarak ele almayı zorlaştırmış, dilbilimsel çalışmalarda farklı yaklaşımların ortaya çıkmasına yol açmıştır. Lafız mı manaya tabidir, mana mı lafza? Yoksa lafızla mana bir madalyonun iki yüzü gibi midir? Soner Gündüzöz, Organon'un Akhilleus'u ve el-Kitâb'ın ve Arap gramerinin Zeyd'ine ithaf ettiği “Kutsal Dil”in Yıkımı'nda, geleneksel Arap dilbilimi ile Aristo'nun mantık teorileri arasında bu gibi sorulara yanıt arıyor. Lafzın kutsanması ve mananın ona tabiiyetinin oluşturduğu kutsal dil ontolojisinin tarihsel süreçte lafzın manaya tabi kılınması şeklindeki serüvenini gözler önüne seriyor. Bu bağlamda İbn-i Sînâ, İbnü's-Serrâc, Sîbeveyh, Abdülkâhir el-Cürcânî, Ebû Hâşim el-Cübbâî ve Kâdî Abdülcebbâr gibi âlimler ve bunların ortaya koyduğu dil teorileri ve Batı'nın rasyonel mantık teorilerinin dilbilimsel alandaki karşılaşma ve çatışmalarına işaret ediyor
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat