9786258244809
601102
https://www.sehadetkitap.com/urun/kurmaca-dunyadan-gercek-dunyaya-yapilan-cagri-multeci-sorunu
Kurmaca Dünyadan Gerçek Dünyaya Yapılan Çağrı: Mülteci Sorunu
542.80
İnsanoğlu tarih boyunca daha iyi bir yaşam sürdürebilmek ve daha güvenli yerler bulabilmek için göç etmiştir. Uzun süre devam eden
bölgesel çatışmalar ve dünya savaşları, bu göç hareketlerini zorunlu kılarak kitlesel bir boyuta taşımıştır. Günümüzde daha çok savaş
sebebiyle meydana gelen mülteci sorunu, mikro düzeyde bireylerin, makro düzeyde toplumların hayatlarına çok yönlü olarak etki
etmektedir. Malzemesini genellikle gerçek dünyadan alan, gerçekte olup bitenlere seyirci kalmayıp onlara ayna tutan, içinde yaşadığımız
dünyanın somut gerçekliğini türlü yazınsallaştırma teknikleriyle dönüştüren edebiyatın kurmaca dünyası da milenyumda rotasını
mültecilik sorununa yönelterek dikkatleri dünya çapında acil çözüm bekleyen bu sorun üzerine çekmektedir. Bu çalışma, edebiyat ve
gerçeklik arasındaki bu bağlantıdan hareketle gerçek dünyada kanayan bir yara haline gelen mülteci sorunsalını, 21 yüzyılda kaleme
alınan Günter Grass'ın Im Krebsgang (Yengeç Yürüyüşü), Jenny Erpenbeck'in Gehen, Ging, Gegangen (Gidiyor, Gitti, Gitmiş), Peter
Härtling'in Djadi, Flüchtlingsjunge [Djadi, Mülteci Çocuk], Elvis Peeters'in De ontelbaren (Sayısız) ve Kemal Siyahhan'ın Mülteci adlı
eserlerindeki yansımaları ışığında karşılaştırmalı edebiyat bilimi temelinde disiplinler arası bir yaklaşım ile ele almaktadır. Ayrıca küresel
ölçekte bir kriz haline gelerek büyük bir insanlık dramına dönüşen bu sorunu, hukuki, felsefi, ekonomik, kültürel, politik, sosyolojik,
psikolojik açıdan irdelemekte ve sorunun içerdiği çok boyutlu bileşenlere dikkat çekmektedir. İnsanların yaşamlarını düzene koyması
beklenen yasaların, yaşam karşısında neden en büyük set oldugu araştırılmış, nelerin yapılması gerektiğine dair alternatif çözüm önerileri
üretilmiştir. Kurmaca dünyadan gerçek dünyaya bir pencere açan bu çalışma mülteci sorununun görmezden gelinmemesi ve bu soruna
karşı duyarlı olunması açısından evrensel bir çağrıda bulunmaktadır. Unutulmamalıdır ki, insanlığı tehdit eden sorunlar ancak ve ancak
bütün insanlığın ortak bir paydada buluşması ile çözüme kavuşturulabilir.
İnsanoğlu tarih boyunca daha iyi bir yaşam sürdürebilmek ve daha güvenli yerler bulabilmek için göç etmiştir. Uzun süre devam eden
bölgesel çatışmalar ve dünya savaşları, bu göç hareketlerini zorunlu kılarak kitlesel bir boyuta taşımıştır. Günümüzde daha çok savaş
sebebiyle meydana gelen mülteci sorunu, mikro düzeyde bireylerin, makro düzeyde toplumların hayatlarına çok yönlü olarak etki
etmektedir. Malzemesini genellikle gerçek dünyadan alan, gerçekte olup bitenlere seyirci kalmayıp onlara ayna tutan, içinde yaşadığımız
dünyanın somut gerçekliğini türlü yazınsallaştırma teknikleriyle dönüştüren edebiyatın kurmaca dünyası da milenyumda rotasını
mültecilik sorununa yönelterek dikkatleri dünya çapında acil çözüm bekleyen bu sorun üzerine çekmektedir. Bu çalışma, edebiyat ve
gerçeklik arasındaki bu bağlantıdan hareketle gerçek dünyada kanayan bir yara haline gelen mülteci sorunsalını, 21 yüzyılda kaleme
alınan Günter Grass'ın Im Krebsgang (Yengeç Yürüyüşü), Jenny Erpenbeck'in Gehen, Ging, Gegangen (Gidiyor, Gitti, Gitmiş), Peter
Härtling'in Djadi, Flüchtlingsjunge [Djadi, Mülteci Çocuk], Elvis Peeters'in De ontelbaren (Sayısız) ve Kemal Siyahhan'ın Mülteci adlı
eserlerindeki yansımaları ışığında karşılaştırmalı edebiyat bilimi temelinde disiplinler arası bir yaklaşım ile ele almaktadır. Ayrıca küresel
ölçekte bir kriz haline gelerek büyük bir insanlık dramına dönüşen bu sorunu, hukuki, felsefi, ekonomik, kültürel, politik, sosyolojik,
psikolojik açıdan irdelemekte ve sorunun içerdiği çok boyutlu bileşenlere dikkat çekmektedir. İnsanların yaşamlarını düzene koyması
beklenen yasaların, yaşam karşısında neden en büyük set oldugu araştırılmış, nelerin yapılması gerektiğine dair alternatif çözüm önerileri
üretilmiştir. Kurmaca dünyadan gerçek dünyaya bir pencere açan bu çalışma mülteci sorununun görmezden gelinmemesi ve bu soruna
karşı duyarlı olunması açısından evrensel bir çağrıda bulunmaktadır. Unutulmamalıdır ki, insanlığı tehdit eden sorunlar ancak ve ancak
bütün insanlığın ortak bir paydada buluşması ile çözüme kavuşturulabilir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.