Bu işlem için üye girişi yapmanız gerekiyor
Kur'an'ın Gramer Yapısına Oryantalist Yaklaşımlar; Kur'an'da Arap Grameriyle Bagdasmadigi Iddia Edilen Hususlar Hakkinda Bir Arastirma
Boyut:
135-210-0
Sayfa Sayısı:
135
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020-05-08
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%33
indirimli
106,00TL
71,02TL
Havale/EFT ile:
69,60TL
9786257046077
501430
https://www.sehadetkitap.com/urun/kuranin-gramer-yapisina-oryantalist-yaklasimlar-kuranda-arap-grameriyle-bagdasmadigi-iddia-edilen-hususlar-hakkinda-bir-arastirma
Kur'an'ın Gramer Yapısına Oryantalist Yaklaşımlar; Kur'an'da Arap Grameriyle Bagdasmadigi Iddia Edilen Hususlar Hakkinda Bir Arastirma
71.02
Hiç şüphesiz Kur'an-ı Kerim, ilahî bir mucize olduğu kadar aynı zamanda edebî bir mucizedir.
Kur'an, fesâhat ve belâğat tarihinde eşi görülmemiş bir mükemmeliyette olup klasik literatürün
sahip olmadığı birçok inceliği ve güzelliği içeriyor.
Bu çalışmamızla Kur'an-ı Kerim'in, nahiv alimleri ve diğer filologların temel çalışmalarına binaen
eleştiriye tabi tutulamayacağını açıkça ortaya koyduk. Tam aksine, Kur'an-ı Kerim, linguistlerin
yaptıkları dilsel çalışmalara temel teşkil etmiştir. Ayrıca bu gerçek bütün Arap dili otoriteleri
tarafından onaylanmıştır.
İslam fetihlerinin genişlemesi ve Arap olmayan başka toplulukların İslam'a girmeleri, Arapça
gramerin derlenmesi ihtiyacını doğurdu. Bu durum Kur'an-ı Kerim ve hadisleri anlamaya yönelik
Arap dilini öğrenme eğilimini arttırmıştır. Hiç şüphesiz Kur'an-ı Kerim, ilahî bir mucize olduğu kadar aynı zamanda edebî bir mucizedir.
Kur'an, fesâhat ve belâğat tarihinde eşi görülmemiş bir mükemmeliyette olup klasik literatürün
sahip olmadığı birçok inceliği ve güzelliği içeriyor.
Bu çalışmamızla Kur'an-ı Kerim'in, nahiv alimleri ve diğer filologların temel çalışmalarına binaen
eleştiriye tabi tutulamayacağını açıkça ortaya koyduk. Tam aksine, Kur'an-ı Kerim, linguistlerin
yaptıkları dilsel çalışmalara temel teşkil etmiştir. Ayrıca bu gerçek bütün Arap dili otoriteleri
tarafından onaylanmıştır.
İslam fetihlerinin genişlemesi ve Arap olmayan başka toplulukların İslam'a girmeleri, Arapça
gramerin derlenmesi ihtiyacını doğurdu. Bu durum Kur'an-ı Kerim ve hadisleri anlamaya yönelik
Arap dilini öğrenme eğilimini arttırmıştır. Hiç şüphesiz Kur'an-ı Kerim, ilahî bir mucize olduğu kadar aynı zamanda edebî bir mucizedir.
Kur'an, fesâhat ve belâğat tarihinde eşi görülmemiş bir mükemmeliyette olup klasik literatürün
sahip olmadığı birçok inceliği ve güzelliği içeriyor.
Bu çalışmamızla Kur'an-ı Kerim'in, nahiv alimleri ve diğer filologların temel çalışmalarına binaen
eleştiriye tabi tutulamayacağını açıkça ortaya koyduk. Tam aksine, Kur'an-ı Kerim, linguistlerin
yaptıkları dilsel çalışmalara temel teşkil etmiştir. Ayrıca bu gerçek bütün Arap dili otoriteleri
tarafından onaylanmıştır.
İslam fetihlerinin genişlemesi ve Arap olmayan başka toplulukların İslam'a girmeleri, Arapça
gramerin derlenmesi ihtiyacını doğurdu. Bu durum Kur'an-ı Kerim ve hadisleri anlamaya yönelik
Arap dilini öğrenme eğilimini arttırmıştır. Nahiv alimleri ve diğer linguistik ekoller, Arap dili kaidelerini derleme sürecinde Araplar tarafından
kabul edilmiş toplu ve dağınık halde bulunan diğer bütün edebî literatürü kullanmışlardır. Tabii ki
bu malzemenin sâfiyetini bozmamış ve bu işi en iyi şekilde temsil eden kimselerin ağzından çıkmış
olması gerekiyordu. İlk başlarda bütün bu çalışmaların iki kaynağı mevcuttu. Bunlar da Kur'an-ı
Kerim ve şiirdir.
Hiç şüphesiz Kur'an-ı Kerim, ilahî bir mucize olduğu kadar aynı zamanda edebî bir mucizedir.
Kur'an, fesâhat ve belâğat tarihinde eşi görülmemiş bir mükemmeliyette olup klasik literatürün
sahip olmadığı birçok inceliği ve güzelliği içeriyor.
Bu çalışmamızla Kur'an-ı Kerim'in, nahiv alimleri ve diğer filologların temel çalışmalarına binaen
eleştiriye tabi tutulamayacağını açıkça ortaya koyduk. Tam aksine, Kur'an-ı Kerim, linguistlerin
yaptıkları dilsel çalışmalara temel teşkil etmiştir. Ayrıca bu gerçek bütün Arap dili otoriteleri
tarafından onaylanmıştır.
İslam fetihlerinin genişlemesi ve Arap olmayan başka toplulukların İslam'a girmeleri, Arapça
gramerin derlenmesi ihtiyacını doğurdu. Bu durum Kur'an-ı Kerim ve hadisleri anlamaya yönelik
Arap dilini öğrenme eğilimini arttırmıştır. Hiç şüphesiz Kur'an-ı Kerim, ilahî bir mucize olduğu kadar aynı zamanda edebî bir mucizedir.
Kur'an, fesâhat ve belâğat tarihinde eşi görülmemiş bir mükemmeliyette olup klasik literatürün
sahip olmadığı birçok inceliği ve güzelliği içeriyor.
Bu çalışmamızla Kur'an-ı Kerim'in, nahiv alimleri ve diğer filologların temel çalışmalarına binaen
eleştiriye tabi tutulamayacağını açıkça ortaya koyduk. Tam aksine, Kur'an-ı Kerim, linguistlerin
yaptıkları dilsel çalışmalara temel teşkil etmiştir. Ayrıca bu gerçek bütün Arap dili otoriteleri
tarafından onaylanmıştır.
İslam fetihlerinin genişlemesi ve Arap olmayan başka toplulukların İslam'a girmeleri, Arapça
gramerin derlenmesi ihtiyacını doğurdu. Bu durum Kur'an-ı Kerim ve hadisleri anlamaya yönelik
Arap dilini öğrenme eğilimini arttırmıştır. Hiç şüphesiz Kur'an-ı Kerim, ilahî bir mucize olduğu kadar aynı zamanda edebî bir mucizedir.
Kur'an, fesâhat ve belâğat tarihinde eşi görülmemiş bir mükemmeliyette olup klasik literatürün
sahip olmadığı birçok inceliği ve güzelliği içeriyor.
Bu çalışmamızla Kur'an-ı Kerim'in, nahiv alimleri ve diğer filologların temel çalışmalarına binaen
eleştiriye tabi tutulamayacağını açıkça ortaya koyduk. Tam aksine, Kur'an-ı Kerim, linguistlerin
yaptıkları dilsel çalışmalara temel teşkil etmiştir. Ayrıca bu gerçek bütün Arap dili otoriteleri
tarafından onaylanmıştır.
İslam fetihlerinin genişlemesi ve Arap olmayan başka toplulukların İslam'a girmeleri, Arapça
gramerin derlenmesi ihtiyacını doğurdu. Bu durum Kur'an-ı Kerim ve hadisleri anlamaya yönelik
Arap dilini öğrenme eğilimini arttırmıştır. Nahiv alimleri ve diğer linguistik ekoller, Arap dili kaidelerini derleme sürecinde Araplar tarafından
kabul edilmiş toplu ve dağınık halde bulunan diğer bütün edebî literatürü kullanmışlardır. Tabii ki
bu malzemenin sâfiyetini bozmamış ve bu işi en iyi şekilde temsil eden kimselerin ağzından çıkmış
olması gerekiyordu. İlk başlarda bütün bu çalışmaların iki kaynağı mevcuttu. Bunlar da Kur'an-ı
Kerim ve şiirdir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.