Kozalak

Stok Kodu:
9789750510533
Boyut:
135-195-0
Sayfa Sayısı:
104
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2012-06-07
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%31 indirimli
125,00TL
86,25TL
Havale/EFT ile: 77,63TL
9789750510533
394562
Kozalak
Kozalak
86.25
Dolunay, Bedir, Mıstık ve L. Sema Aslan, Dolunayın ışığında onların ve diğerlerinin zorlu yaşam deneyimlerinde iz sürüyor. Her biri dallarından düşmüş kozalaklar misali uzakta ve yalnızken bile yapraklarını açabilme gücünde Her biri diğeriyle hayatta ve her biri var olabilme mücadelesinde... Bomontinin ara sokaklarında mutsuz bir ev Karanlık koridorlara taşınan sırlar Paşadan kaçıp kendi hikâyesini anlatmaya çalışan Çiçek Yalnız bir annenin, sevgilisini kaybeden L.nin ve devletin eli Paşa dedenin hikâyeleri iç içe geçiyor Kozalakta. Göz önünde olan ama bilinmeyen hayat hikâyelerini içeriden anlatan, sevginin gücüne, aşkın sınırsızlığına dokunan, dramları anlatırken bile gülümsetmeyi başarabilen bir ilk roman. İçim insan dolu benim, içim gerçeklerle, gerçek insan hikâyeleriyle dolu. Onlar gibi uydurukçuluk yapmıyorum; ses veriyorum. Dile gelmek isteyen hikâyelere ses veriyorum ki, önünü arkasını bilsin bu kalabalık. Bu cahil kalabalık. Cahiller, uydurukçular. Hepiniz üşüyeceksiniz, hepinizin ayağını toprak örtecek. Kıyametiniz kapıda.
Dolunay, Bedir, Mıstık ve L. Sema Aslan, Dolunayın ışığında onların ve diğerlerinin zorlu yaşam deneyimlerinde iz sürüyor. Her biri dallarından düşmüş kozalaklar misali uzakta ve yalnızken bile yapraklarını açabilme gücünde Her biri diğeriyle hayatta ve her biri var olabilme mücadelesinde... Bomontinin ara sokaklarında mutsuz bir ev Karanlık koridorlara taşınan sırlar Paşadan kaçıp kendi hikâyesini anlatmaya çalışan Çiçek Yalnız bir annenin, sevgilisini kaybeden L.nin ve devletin eli Paşa dedenin hikâyeleri iç içe geçiyor Kozalakta. Göz önünde olan ama bilinmeyen hayat hikâyelerini içeriden anlatan, sevginin gücüne, aşkın sınırsızlığına dokunan, dramları anlatırken bile gülümsetmeyi başarabilen bir ilk roman. İçim insan dolu benim, içim gerçeklerle, gerçek insan hikâyeleriyle dolu. Onlar gibi uydurukçuluk yapmıyorum; ses veriyorum. Dile gelmek isteyen hikâyelere ses veriyorum ki, önünü arkasını bilsin bu kalabalık. Bu cahil kalabalık. Cahiller, uydurukçular. Hepiniz üşüyeceksiniz, hepinizin ayağını toprak örtecek. Kıyametiniz kapıda.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat