9789750255434
580988
https://www.sehadetkitap.com/urun/koruma-tedbirleri-nedeniyle-tazminat-davalari-ve-anayasa-mahkemesine-bireysel-basvuru
Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat Davaları;ve Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru
313.20
Koruma tedbirlerine dayalı tazminat yolu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 141 ile 144. maddelerinde düzenlenmiştir. Belirtilen maddelerde yer alan düzenlemeyle kişiler, ceza muhakemesi sürecinde kendileri hakkında uygulanan yakalama, gözaltı, tutuklama gibi koruma tedbirleri ve diğer muhakeme işlemleri nedeniyle uğradıkları maddi ve manevi zararların tazmini amacıyla tazminat hukukunun genel ilkelerine dayalı olarak Devlet aleyhine tazminat davası açabilmektedir. Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat yolu, uygulamada sıklıkla kullanılmakta olup, icra edilen koruma tedbirleri nedeniyle hak ve hürriyetleri ihlal edilen şüpheli veya sanıkların oluşan zararlarının tazmin edilmesinde ciddi bir hukuki ve pratik önemi haizdir.
Söz konusu tazminat imkânı, bireysel başvuru yolu açısından da önem taşımaktadır. Zira, özellikle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine ilişkin olarak Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel başvurularda, bir kısım şikâyetler yönünden başvurucunun mezkûr tazminat yolunu tüketmesi gerektiği belirtilmekte ve önemli sayıda başvuru, başvuru yollarının tüketilmediği gerekçesiyle kabul edilemezlik kararıyla sonuçlandırılmaktadır.
Çalışmada; kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı bağlamında koruma tedbirlerine dayalı tazminat davaları ve Anayasa Mahkemesinin bu hukuk yoluna ilişkin güncel içtihadıyla ileriye dönük oluşturabileceği yaklaşım incelenmiştir. Bu kapsamda; yakalama, gözaltı ve tutuklama tedbirlerinin hukukiliği, yakalama, gözaltı ve tutuklama dışındaki diğer ceza muhakemesi işlem ve tedbirlerine karşı tazminat imkânının bulunup bulunmadığı, koruma tedbirlerine dayalı tazminat yolunun uygulama ve mevzuattaki görünümü, tüketilmesi gereken bir kanun yolu olarak etkililiğinin hangi düzeyde olduğu, bireysel başvuru yapılmadan önce hukuka aykırı tedbir ve işlemlere karşı tazminat yolunun tüketilmiş olmasının gerektiği hâller, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin bahsi geçen hukuk yoluna yönelik yaklaşımı ve Anayasa Mahkemesinin ilgili içtihadının diğer yargı mercilerinin tazminat davalarında ortaya koydukları yaklaşımda değişikliğe yol açıp açmadığı gibi hususlar değerlendirme konusu yapılmıştır.
Koruma tedbirlerine dayalı tazminat yolu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 141 ile 144. maddelerinde düzenlenmiştir. Belirtilen maddelerde yer alan düzenlemeyle kişiler, ceza muhakemesi sürecinde kendileri hakkında uygulanan yakalama, gözaltı, tutuklama gibi koruma tedbirleri ve diğer muhakeme işlemleri nedeniyle uğradıkları maddi ve manevi zararların tazmini amacıyla tazminat hukukunun genel ilkelerine dayalı olarak Devlet aleyhine tazminat davası açabilmektedir. Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat yolu, uygulamada sıklıkla kullanılmakta olup, icra edilen koruma tedbirleri nedeniyle hak ve hürriyetleri ihlal edilen şüpheli veya sanıkların oluşan zararlarının tazmin edilmesinde ciddi bir hukuki ve pratik önemi haizdir.
Söz konusu tazminat imkânı, bireysel başvuru yolu açısından da önem taşımaktadır. Zira, özellikle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine ilişkin olarak Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel başvurularda, bir kısım şikâyetler yönünden başvurucunun mezkûr tazminat yolunu tüketmesi gerektiği belirtilmekte ve önemli sayıda başvuru, başvuru yollarının tüketilmediği gerekçesiyle kabul edilemezlik kararıyla sonuçlandırılmaktadır.
Çalışmada; kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı bağlamında koruma tedbirlerine dayalı tazminat davaları ve Anayasa Mahkemesinin bu hukuk yoluna ilişkin güncel içtihadıyla ileriye dönük oluşturabileceği yaklaşım incelenmiştir. Bu kapsamda; yakalama, gözaltı ve tutuklama tedbirlerinin hukukiliği, yakalama, gözaltı ve tutuklama dışındaki diğer ceza muhakemesi işlem ve tedbirlerine karşı tazminat imkânının bulunup bulunmadığı, koruma tedbirlerine dayalı tazminat yolunun uygulama ve mevzuattaki görünümü, tüketilmesi gereken bir kanun yolu olarak etkililiğinin hangi düzeyde olduğu, bireysel başvuru yapılmadan önce hukuka aykırı tedbir ve işlemlere karşı tazminat yolunun tüketilmiş olmasının gerektiği hâller, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin bahsi geçen hukuk yoluna yönelik yaklaşımı ve Anayasa Mahkemesinin ilgili içtihadının diğer yargı mercilerinin tazminat davalarında ortaya koydukları yaklaşımda değişikliğe yol açıp açmadığı gibi hususlar değerlendirme konusu yapılmıştır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.