Korku Haftası;Dünyanın Soyulduğu Yedi Gün

Stok Kodu:
9786258094893
Boyut:
135-210-0
Sayfa Sayısı:
136
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2022-06-03
Çeviren:
Ergin Altay
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%38 indirimli
105,00TL
65,10TL
Havale/EFT ile: 63,80TL
Aynı gün kargo
9786258094893
561678
Korku Haftası;Dünyanın Soyulduğu Yedi Gün
Korku Haftası;Dünyanın Soyulduğu Yedi Gün
65.10
Korku Haftası: Dünyanın Soyulduğu Yedi Gün, ünlü Sovyet yazarı Aleksey Tolstoy'un üç uzun öyküsünü bir araya getiriyor. Sovyetler Birliği Bilimler Akademisi üyesi de olan Tolstoy bu öykülerde bilimkurguyla mizahı, kendine has Gotik bir kurmacayla polisiyeyi, nihayet melodramı harmanlıyor. Borsada vurgun yaparak dünyayı ele geçirmeye çalışırken kazara mutlak sosyalizmi hâkim kılan kapitalist kalantorları, ay parçalanırken son bir kez dansa kalkanları, karşılıksız seven bir kalbin ve merhametle doyuran ellerin kanına bulanmış birkaç bin frangı, trajikomik şekilde mahvolan çocukluk aşklarını, Don kıyısında avare yürürken kurulan “mavi kent düşleri”ni ve çok daha fazlasını okuyacaksınız. Okurken de heyecanlanacak, gülecek, üzülecek, hayran kalacak, belki biraz öfkelenecek ve, neden olmasın, bütün bunları bu kadar güzel anlatmayı başaran zekâyı kıskanacaksınız... “Ya yok olup gideceğiz, ya da kardeşlerimizin çürüdüğü toprağın üzerinde göz kamaştırıcı kentler, güçlü fabrikalar, yemyeşil bahçeler kuracağız... Kendimiz için yapacağız bütün bunları... Yalnız kendimiz için tutkuyla, var gücümüzle yapacağız...”
Korku Haftası: Dünyanın Soyulduğu Yedi Gün, ünlü Sovyet yazarı Aleksey Tolstoy'un üç uzun öyküsünü bir araya getiriyor. Sovyetler Birliği Bilimler Akademisi üyesi de olan Tolstoy bu öykülerde bilimkurguyla mizahı, kendine has Gotik bir kurmacayla polisiyeyi, nihayet melodramı harmanlıyor. Borsada vurgun yaparak dünyayı ele geçirmeye çalışırken kazara mutlak sosyalizmi hâkim kılan kapitalist kalantorları, ay parçalanırken son bir kez dansa kalkanları, karşılıksız seven bir kalbin ve merhametle doyuran ellerin kanına bulanmış birkaç bin frangı, trajikomik şekilde mahvolan çocukluk aşklarını, Don kıyısında avare yürürken kurulan “mavi kent düşleri”ni ve çok daha fazlasını okuyacaksınız. Okurken de heyecanlanacak, gülecek, üzülecek, hayran kalacak, belki biraz öfkelenecek ve, neden olmasın, bütün bunları bu kadar güzel anlatmayı başaran zekâyı kıskanacaksınız... “Ya yok olup gideceğiz, ya da kardeşlerimizin çürüdüğü toprağın üzerinde göz kamaştırıcı kentler, güçlü fabrikalar, yemyeşil bahçeler kuracağız... Kendimiz için yapacağız bütün bunları... Yalnız kendimiz için tutkuyla, var gücümüzle yapacağız...”
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat