Kokotlar Mektebi

Stok Kodu:
9786254292200
Boyut:
125-205-
Sayfa Sayısı:
336
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2022-09-16
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%36 indirimli
126,00TL
80,64TL
Havale/EFT ile: 76,61TL
Aynı gün kargo
9786254292200
573347
Kokotlar Mektebi
Kokotlar Mektebi
80.64
Zaten Doğu'nun Binbir Gece Hikâyeleri 'ni dinleye dinleye bu güneş ve aşk memleketi için kafamda büyük bir arzu sarhoşluğu oluşmuştu. Tül gömlekli, sırma cepkenli, dökme şalvarlı, ipek kuşaklı, içleri hülya dolu ahu gözlü İstanbul güzellerinin yumuşak sedire bir trajedi perisi gibi uzanarak sedefli iskemleler üzerinde fokurdayan elmastıraş nargilelerini süzüle süzüle çekişlerini görmek istiyordum. Batılı kızların Doğu'da çok para ettiklerini de söylüyorlardı. Parisli adi kafeşantan yosmalarının İstanbul'da prenslere, vezirlere sevgili olarak gül bahçelerinin ortasına kurulmuş altın yaldızlı saraylarda huri hayatı sürdüklerini işitiyordum…” Hüseyin Rahmi Gürpınar, Kokotlar Mektebi 'nde fantezist tutkularla İstanbul'a gelen bir Fransız kadının aşklarını, Doğu'nun sosyokültürel hayatına ilişkin gözlemlerini ve eleştirilerini sürükleyici bir kurgu ve mizahi bir dille anlatıyor. Bununla birlikte kadın-erkek ilişkileri, cinsiyet ayrımcılığı, çokeşlilik ve fuhuş gibi kronik toplumsal sorunları dönemin sosyal ve siyasi olaylarının izdüşümlerini de yansıtır bir şekilde cesurca ele alıyor. Hüseyin Rahmi Gürpınar (1864-1944) Dönemini ve çevresini romanlarında yaşatıp, genç yaşlarından itibaren geniş halk kitlelerince sevilerek okunmuş Hüseyin Rahmi, edebiyatımızın benzeri az bulunur şahsiyetlerindendir. Kitaplarında İstanbul yaşamının özel inanışları, toplumsal ve ekonomik eşitsizlikler, kadın erkek ilişkileri gibi konular halkın özgün konuşma biçimleri korunarak, çok defa gülünç, bazen hüzünlü olarak işlenir. Romanımıza “mahalli renk” ilk kez onunla girer. Yazarlık yaşamına 1883'te Tercüman-ı Hakikat gazetesinde başlar. 1896'da İkdam gazetesinde roman ve öyküleri tefrika edilirken üne kavuşur. Döneminin en çok okunan yazarı olur. Tüm kazancı yazarlıktan gelir. Bu sayede Heybeliada'da şimdi müze olan köşkünü alır. 1908 Meşrutiyet'inden sonra Ahmet Rasim'le Boşboğaz adında bir mizah gazetesi çıkarır. İlk soruşturmaya böylelikle uğrar. Gazetesi kapanır. İkinci kez Ben Deli miyim? romanıyla mahkemelik olacak ve yine beraat edecektir. Çoğu roman olmak üzere öykü, tiyatro, makale ve eleştiri türünde altmışın üzerinde kitabı bulunmaktadır. Yazarın seçme eserlerine Türk Edebiyatı Klasikleri Dizimizde yer vermeyi sürdüreceğiz.
Zaten Doğu'nun Binbir Gece Hikâyeleri 'ni dinleye dinleye bu güneş ve aşk memleketi için kafamda büyük bir arzu sarhoşluğu oluşmuştu. Tül gömlekli, sırma cepkenli, dökme şalvarlı, ipek kuşaklı, içleri hülya dolu ahu gözlü İstanbul güzellerinin yumuşak sedire bir trajedi perisi gibi uzanarak sedefli iskemleler üzerinde fokurdayan elmastıraş nargilelerini süzüle süzüle çekişlerini görmek istiyordum. Batılı kızların Doğu'da çok para ettiklerini de söylüyorlardı. Parisli adi kafeşantan yosmalarının İstanbul'da prenslere, vezirlere sevgili olarak gül bahçelerinin ortasına kurulmuş altın yaldızlı saraylarda huri hayatı sürdüklerini işitiyordum…” Hüseyin Rahmi Gürpınar, Kokotlar Mektebi 'nde fantezist tutkularla İstanbul'a gelen bir Fransız kadının aşklarını, Doğu'nun sosyokültürel hayatına ilişkin gözlemlerini ve eleştirilerini sürükleyici bir kurgu ve mizahi bir dille anlatıyor. Bununla birlikte kadın-erkek ilişkileri, cinsiyet ayrımcılığı, çokeşlilik ve fuhuş gibi kronik toplumsal sorunları dönemin sosyal ve siyasi olaylarının izdüşümlerini de yansıtır bir şekilde cesurca ele alıyor. Hüseyin Rahmi Gürpınar (1864-1944) Dönemini ve çevresini romanlarında yaşatıp, genç yaşlarından itibaren geniş halk kitlelerince sevilerek okunmuş Hüseyin Rahmi, edebiyatımızın benzeri az bulunur şahsiyetlerindendir. Kitaplarında İstanbul yaşamının özel inanışları, toplumsal ve ekonomik eşitsizlikler, kadın erkek ilişkileri gibi konular halkın özgün konuşma biçimleri korunarak, çok defa gülünç, bazen hüzünlü olarak işlenir. Romanımıza “mahalli renk” ilk kez onunla girer. Yazarlık yaşamına 1883'te Tercüman-ı Hakikat gazetesinde başlar. 1896'da İkdam gazetesinde roman ve öyküleri tefrika edilirken üne kavuşur. Döneminin en çok okunan yazarı olur. Tüm kazancı yazarlıktan gelir. Bu sayede Heybeliada'da şimdi müze olan köşkünü alır. 1908 Meşrutiyet'inden sonra Ahmet Rasim'le Boşboğaz adında bir mizah gazetesi çıkarır. İlk soruşturmaya böylelikle uğrar. Gazetesi kapanır. İkinci kez Ben Deli miyim? romanıyla mahkemelik olacak ve yine beraat edecektir. Çoğu roman olmak üzere öykü, tiyatro, makale ve eleştiri türünde altmışın üzerinde kitabı bulunmaktadır. Yazarın seçme eserlerine Türk Edebiyatı Klasikleri Dizimizde yer vermeyi sürdüreceğiz.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat