9786059683951
616714
https://www.sehadetkitap.com/urun/klasik-islam-dusuncesinin-uc-sutunu-hasan-i-basri-kadi-abdulcebbar-ibn-haldun
Klasik İslam Düşüncesinin Üç Sütunu ;Hasan-ı Basri, Kadı Abdülcebbar, İbn Haldun
136.40
İslam düşüncesi, kendisini, bütün düşünce faaliyetleri
gibi, esas olarak düşünürleri üzerinden gösterir. İslam
düşüncesi, Müslümanların düşüncesidir, ama aynı
zamanda -Müslümanlar insan oldukları için de- insanlık
düşüncesidir. İslam düşüncesi, kendi fiilleri ve onların
sonuçları karşısında, kendilerine aşkın bir konumda
destek olan Ahir Zaman Peygamberine ittiba eden ve bu
yolla özgürleşen insanların kaygıları, hatırladıkları ve
irtibatlandırdıklarının keyfiyeti ile alakalıdır.
Burada söz konusu olan üç düşünür, farklı dönemlerinde
İslam düşüncesinin temsil gücü yüksek misalleri olarak
görülebilir. Hasan-ı Basri, henüz düşünce ekollerinin,
mezheplerin ve ilimlerin tedvin edilmediği dönemdeki
düşünceyi temsil ederken, Kadı Abdülcebbar İslam
medeniyetinin temel ilimlerinin tedvin sürecinin
tamamlandığı ve meseleleri halletme hususunda makul
yolların teşekkül ettiği bir dönemdeki düşüncenin temsil
gücü yüksek bir numunesidir. Buna karşılık İbn Haldun,
düşüncede ekolleşmenin belirli bir birikime ulaştığı ve
sorunların çözümünün, daha üst bir bakış şeklini iktiza
ettiği bir durumda, metafizik düşüncenin toplum ve
medeniyetin sorunlarını kavrama ve halletmede etkin
hâle getirilmeye çalışıldığı bir döneme denk düşer ve bu
İslam düşüncesi, kendisini, bütün düşünce faaliyetleri
gibi, esas olarak düşünürleri üzerinden gösterir. İslam
düşüncesi, Müslümanların düşüncesidir, ama aynı
zamanda -Müslümanlar insan oldukları için de- insanlık
düşüncesidir. İslam düşüncesi, kendi fiilleri ve onların
sonuçları karşısında, kendilerine aşkın bir konumda
destek olan Ahir Zaman Peygamberine ittiba eden ve bu
yolla özgürleşen insanların kaygıları, hatırladıkları ve
irtibatlandırdıklarının keyfiyeti ile alakalıdır.
Burada söz konusu olan üç düşünür, farklı dönemlerinde
İslam düşüncesinin temsil gücü yüksek misalleri olarak
görülebilir. Hasan-ı Basri, henüz düşünce ekollerinin,
mezheplerin ve ilimlerin tedvin edilmediği dönemdeki
düşünceyi temsil ederken, Kadı Abdülcebbar İslam
medeniyetinin temel ilimlerinin tedvin sürecinin
tamamlandığı ve meseleleri halletme hususunda makul
yolların teşekkül ettiği bir dönemdeki düşüncenin temsil
gücü yüksek bir numunesidir. Buna karşılık İbn Haldun,
düşüncede ekolleşmenin belirli bir birikime ulaştığı ve
sorunların çözümünün, daha üst bir bakış şeklini iktiza
ettiği bir durumda, metafizik düşüncenin toplum ve
medeniyetin sorunlarını kavrama ve halletmede etkin
hâle getirilmeye çalışıldığı bir döneme denk düşer ve bu
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.