Kızım Süreyya; Sıradışı bir hayatın en yakın şahidinden

Stok Kodu:
9789752562004
Boyut:
135-215-0
Sayfa Sayısı:
160
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2010-08-01
Çeviren:
Şirin Rövşev
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%38 indirimli
140,00TL
86,80TL
Havale/EFT ile: 85,06TL
9789752562004
384700
Kızım Süreyya; Sıradışı bir hayatın en yakın şahidinden
Kızım Süreyya; Sıradışı bir hayatın en yakın şahidinden
86.80
Bir kızımız dünyaya geldiği zaman babası ile ona Süreyya adını verdik. Süreyya, Yedi Yıldız anlamına gelir ve Batıda Büyük Ayı diye isimlendirilen yedili takımyıldızın bizdeki adıdır. İşin tuhafı, yedi sayısının onun hayatında oynadığı önemli rolü ben sonradan, bu yazı dizisini kaleme aldığım sırada fark ettim. Gerçekten de kızımın yaşayışı, her yedi yılda bir kendini hatırlatan, garip fakat ilahî bir kanunun etkisi altında gibidir: Süreyya 12 Şubat 1951 tarihinde İran Kraliçesi olmuştu. Ne acıdır ki tam yedi yıl sonra gene aynı gün, İran Sarayını terk etmek üzere son hazırlıklarını yapacaktı. Milanoda, 12 Şubat 1965in ilk saatlerinde, ilk filminin gala gecesinde hazır bulunup sokağa adımını attığında aradan bir yedi yıl daha geçmişti 1950li ve 60lı yıllarda Prenses Süreyyanın yaşam tarzı ve yaşadıkları, sadece İranda değil Avrupa ve Türkiyede de çok yakından takip ediliyordu. '50li ve '60lı yılların gazete ve magazin dergilerini şöyle bir karıştırdığımızda Prenses Süreyyanın birçok dergide haber ve kapak konusu olduğunu görürüz. Elinizdeki bu kitapta, Süreyyanın annesinin kızıyla ilgili hatıralarıyla beraber, dönemin Hayat mecmuasında Süreyya ile aynı yıllarda İstanbulda yaşayan on meşhur kadınla yapılmış ropörtajları da okuyucuyla buluşturalım istedik. Yaşam tarzlarıyla toplum hayatına örnek olan bu hanımları yakından tanımak; onların gündelik hayatları ve ayırıcı özellikleri olan güzelliklerini koruma konusunda başvurdukları yöntemler hakkında bilgi vermek istedik. Kitapta ayrıca bu hanımların, Güzelliğin yalnız makyajla sağlanabileceği şeklindeki yaygın kanıya verdikleri şaşırtıcı cevapları da okuyacaksınız.
Bir kızımız dünyaya geldiği zaman babası ile ona Süreyya adını verdik. Süreyya, Yedi Yıldız anlamına gelir ve Batıda Büyük Ayı diye isimlendirilen yedili takımyıldızın bizdeki adıdır. İşin tuhafı, yedi sayısının onun hayatında oynadığı önemli rolü ben sonradan, bu yazı dizisini kaleme aldığım sırada fark ettim. Gerçekten de kızımın yaşayışı, her yedi yılda bir kendini hatırlatan, garip fakat ilahî bir kanunun etkisi altında gibidir: Süreyya 12 Şubat 1951 tarihinde İran Kraliçesi olmuştu. Ne acıdır ki tam yedi yıl sonra gene aynı gün, İran Sarayını terk etmek üzere son hazırlıklarını yapacaktı. Milanoda, 12 Şubat 1965in ilk saatlerinde, ilk filminin gala gecesinde hazır bulunup sokağa adımını attığında aradan bir yedi yıl daha geçmişti 1950li ve 60lı yıllarda Prenses Süreyyanın yaşam tarzı ve yaşadıkları, sadece İranda değil Avrupa ve Türkiyede de çok yakından takip ediliyordu. '50li ve '60lı yılların gazete ve magazin dergilerini şöyle bir karıştırdığımızda Prenses Süreyyanın birçok dergide haber ve kapak konusu olduğunu görürüz. Elinizdeki bu kitapta, Süreyyanın annesinin kızıyla ilgili hatıralarıyla beraber, dönemin Hayat mecmuasında Süreyya ile aynı yıllarda İstanbulda yaşayan on meşhur kadınla yapılmış ropörtajları da okuyucuyla buluşturalım istedik. Yaşam tarzlarıyla toplum hayatına örnek olan bu hanımları yakından tanımak; onların gündelik hayatları ve ayırıcı özellikleri olan güzelliklerini koruma konusunda başvurdukları yöntemler hakkında bilgi vermek istedik. Kitapta ayrıca bu hanımların, Güzelliğin yalnız makyajla sağlanabileceği şeklindeki yaygın kanıya verdikleri şaşırtıcı cevapları da okuyacaksınız.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat