Kıyamet Vaktini Gösteren Saat

Stok Kodu:
9789755097718
Boyut:
145-215-0
Sayfa Sayısı:
280
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2013-01-02
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%28 indirimli
170,00TL
122,40TL
Havale/EFT ile: 119,95TL
9789755097718
398639
Kıyamet Vaktini Gösteren Saat
Kıyamet Vaktini Gösteren Saat
122.40
Zamana hükmeden mekâna da hük­meder. Ölmekten değil, ne zaman öleceğini bilememekten korkuyordu. Sarayın karanlık odasında celladın ayak sesleriydi zamanı gösteren saat. Zaman, aldığı her nefeste ölümdü bedbaht Şehzade için. Tek düşünebildiği, celladının boynuna geçirdiği yağlı urganın kendisini nefessiz bırakacağı andı. Ölümden korkmuyordu artık. Korkusu beklemekti. Onun kıyameti zamana hükmedememekti. Kıyamet bilinmezlikti. Saraydaki kafesinde kıyametini bekleyen bedbaht Şehzade, bir anda Allahın yeryüzündeki gölgesi olarak tüm tebaası­nın ölümünden ve kıyametinden sorumlu oluvermişti. Belki zaferler kazanıp ülkeler fethedemeyecek, belki dirlik ve birlik sağla­yıp nizamı tesis edemeyecek, belki şehirler imar edip Allahın adını yüceltecek camiler yaptıramayacaktı. Lakin kulları­na bambaşka bir şekilde faydası dokunabilir, onlara kıyametlerini haber verebilirdi. Kıyamet Vaktini Gösteren Saat, insanın en büyük paradoksunu anlatıyor. Bir gün öleceğini bilerek ama ne zaman öleceğini bilmeden yaşamak Yaşamla ölüm arasında, korkularının esiri olmuş bir padişahın, hırsına gem vuramayan bir sadrazamın, maharetli bir saat ustasının, dilbaz bir çırağın ve diğer sıradan insanların hayatıdır anlatılan. Devrim Kodakcı, Kebikeç ve Bir Çalçene Hikâyesinden sonra yeniden okuyucularıyla buluşuyor ve masalsı anlatımı, kendine özgü diliyle okuyucusuna yeni bir edebiyat şöleni sunuyor.
Zamana hükmeden mekâna da hük­meder. Ölmekten değil, ne zaman öleceğini bilememekten korkuyordu. Sarayın karanlık odasında celladın ayak sesleriydi zamanı gösteren saat. Zaman, aldığı her nefeste ölümdü bedbaht Şehzade için. Tek düşünebildiği, celladının boynuna geçirdiği yağlı urganın kendisini nefessiz bırakacağı andı. Ölümden korkmuyordu artık. Korkusu beklemekti. Onun kıyameti zamana hükmedememekti. Kıyamet bilinmezlikti. Saraydaki kafesinde kıyametini bekleyen bedbaht Şehzade, bir anda Allahın yeryüzündeki gölgesi olarak tüm tebaası­nın ölümünden ve kıyametinden sorumlu oluvermişti. Belki zaferler kazanıp ülkeler fethedemeyecek, belki dirlik ve birlik sağla­yıp nizamı tesis edemeyecek, belki şehirler imar edip Allahın adını yüceltecek camiler yaptıramayacaktı. Lakin kulları­na bambaşka bir şekilde faydası dokunabilir, onlara kıyametlerini haber verebilirdi. Kıyamet Vaktini Gösteren Saat, insanın en büyük paradoksunu anlatıyor. Bir gün öleceğini bilerek ama ne zaman öleceğini bilmeden yaşamak Yaşamla ölüm arasında, korkularının esiri olmuş bir padişahın, hırsına gem vuramayan bir sadrazamın, maharetli bir saat ustasının, dilbaz bir çırağın ve diğer sıradan insanların hayatıdır anlatılan. Devrim Kodakcı, Kebikeç ve Bir Çalçene Hikâyesinden sonra yeniden okuyucularıyla buluşuyor ve masalsı anlatımı, kendine özgü diliyle okuyucusuna yeni bir edebiyat şöleni sunuyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat