Edebiyatımızda Hz. Peygamber'i konu alan birçok edebî tür bulunmaktadır ve bunlardan en rağbet göreni mevlid olmuştur. Peygamber sevgisinin bir tezahürü olan mevlid, zaman içinde ümmetin bütün hayatını kuşatmış, doğumdan ölüme yaşantısının vazgeçilmez bir unsuru olmuştur. Peygamberine aşk ile bağlı olan ve bunu “Kitâb-ı Meşâhid-i Mevlid-i Ahmedî” adlı eseriyle dile getiren Ali Dede Bosnevî, Hz. Peygamber'e olan sevgisini ehl-i beytin sevgisi ile taçlandırmış ve bu sevgiyi ümmet için gerekli görmüştür. Şaire göre Ehl-i Beyt sevgisinde eksiklik bulunan kimselerin imanında ve Peygambere bağlılığında kusurlar olması kaçınılmazdır. Hatta bu kimseler Peygamberin şefaatinden mahrum kalacaklardır. Her işte olduğu gibi bu hususta da orta yolu tutmak gerektiğini hatırlatan Ali Dede Bosnevî Ehl-i Sünnet çizgisinden sapmamak gerektiğini de belirtmiştir.
Edebiyatımızda Hz. Peygamber'i konu alan birçok edebî tür bulunmaktadır ve bunlardan en rağbet göreni mevlid olmuştur. Peygamber sevgisinin bir tezahürü olan mevlid, zaman içinde ümmetin bütün hayatını kuşatmış, doğumdan ölüme yaşantısının vazgeçilmez bir unsuru olmuştur. Peygamberine aşk ile bağlı olan ve bunu “Kitâb-ı Meşâhid-i Mevlid-i Ahmedî” adlı eseriyle dile getiren Ali Dede Bosnevî, Hz. Peygamber'e olan sevgisini ehl-i beytin sevgisi ile taçlandırmış ve bu sevgiyi ümmet için gerekli görmüştür. Şaire göre Ehl-i Beyt sevgisinde eksiklik bulunan kimselerin imanında ve Peygambere bağlılığında kusurlar olması kaçınılmazdır. Hatta bu kimseler Peygamberin şefaatinden mahrum kalacaklardır. Her işte olduğu gibi bu hususta da orta yolu tutmak gerektiğini hatırlatan Ali Dede Bosnevî Ehl-i Sünnet çizgisinden sapmamak gerektiğini de belirtmiştir.