Bu işlem için üye girişi yapmanız gerekiyor

Kırk Kapının Kırk Duası; Cennetteki Teşekkür Konuşmasına Hazır mısın?

Stok Kodu:
9786055181710
Boyut:
135-210-0
Sayfa Sayısı:
112
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2014-09-15
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%33 indirimli
13,89TL
9,31TL
Havale/EFT ile: 8,84TL
9786055181710
644177
Kırk Kapının Kırk Duası; Cennetteki Teşekkür Konuşmasına Hazır mısın?
Kırk Kapının Kırk Duası; Cennetteki Teşekkür Konuşmasına Hazır mısın?
9.31
Fatiha, dilimize değen en güzel duadır. Açılıştır. Yaratıcının yarattıklarına açılışıdır. Yaratılanların Yaratıcıya kendilerini açacağı genişçe bir kapıdır. Senai Demirci, Kırk Kapının Kırk Duasında Fatihanın hecelerine tutunarak kırk dünya halinden kırk kapı açıyor cennete... Bunlar öyle kapılar ki, hepsi de Fatiha üzerinden Allahla kul, Yaratan ile yaratılan arasındaki o eşitsiz ve eşsiz muhabbeti anlatıyor ve dünyaya gelmiş insanoğlunun açmazlarını elden geçiriyor. Önce Eşikte duruyor Demirci, İnsanın varlığı kendinden değildir, ödünç verilmiştir diyor. Geldiği ilk kapı ise Yalnızlık Kapısı. Fatiha, bir kelebek kırılganlığındaki varlığını kucaklıyor merhametle... Göğsünü çatlatan dünya çölünde yüzü¬ne rahmet yağmuru indiriyor. Kucaklanıyorsun serince. Seni sana anlatıyor Rabbin. Olur böyle şeyler! derce-sine. diyor bu ilk kapıda. Ve sonra insanın dünya üzerindeki hallerinin, umutsuzluklarının, aldanışlarının, sonu gelmeyen kurumlanmalarının, gafletinin, hasretinin, huzursuzluklarının, alışkanlıklarının, bencilliğinin, savruluşlarının kapılarını aralıyor. Fatihayı ve Fatihanın davetini nasıl okuyorsa, hece ve hece iletiyor okura. Ve diyor ki, Fatiha, çoraklaşan akıl toprağımıza yağmurlar vaat eden anlam göğüdür. Fatiha, anlayışları emziren müşfik annedir. Fatiha, cennet ümidimizin dudağımıza dokunuşudur. Senai Demirci ilk kapıdan itibaren, kırk kapıyı insanın üzerine kapanmış kapılar olarak addediyor ve Fatihayla açmayı deniyor, açmaya niyet ediyor bu kapıları. Fakat kapılar da Ondan, açma niyeti de: Biz de Fatihanın cennetine buyur edildik. Üzerimize kapanan kapıları Fatihanın anlamıyla açmaya niyetlendik. Bize hazırlanan o umulmadık bahçeyi gördük. Bize okuyacağımız bir Fatihayı indirmeyi dileyen, Allahtır. Bizim Fatihayı okuyacaklar arasında olmamızı dileyen, Allahtır! Bu bahçenin şahidi olarak dedik ki: Maşaallah, lâ kuvvete illâ billah... Allah dilediği için Allahtan isteyen olduk. İstememizi dileyenin dileği, vermektir elbet! Böylece kırk kapı tek açılıyor. Son kapı Duasızlık Kapısı; Demircinin, Fatihanın insanın fani ömrünü sahici bir ömrün ümidi yapmak üzere nefeslerimize indiğini söylediği kapı. Duasın Sen. Yokluktan varlığa açılmış nazenin bir avuç¬tan ibaretsin. Fatihanın göğsüne yasla dudağını. Kita¬bın annesinden emzir ümitlerini.
Fatiha, dilimize değen en güzel duadır. Açılıştır. Yaratıcının yarattıklarına açılışıdır. Yaratılanların Yaratıcıya kendilerini açacağı genişçe bir kapıdır. Senai Demirci, Kırk Kapının Kırk Duasında Fatihanın hecelerine tutunarak kırk dünya halinden kırk kapı açıyor cennete... Bunlar öyle kapılar ki, hepsi de Fatiha üzerinden Allahla kul, Yaratan ile yaratılan arasındaki o eşitsiz ve eşsiz muhabbeti anlatıyor ve dünyaya gelmiş insanoğlunun açmazlarını elden geçiriyor. Önce Eşikte duruyor Demirci, İnsanın varlığı kendinden değildir, ödünç verilmiştir diyor. Geldiği ilk kapı ise Yalnızlık Kapısı. Fatiha, bir kelebek kırılganlığındaki varlığını kucaklıyor merhametle... Göğsünü çatlatan dünya çölünde yüzü¬ne rahmet yağmuru indiriyor. Kucaklanıyorsun serince. Seni sana anlatıyor Rabbin. Olur böyle şeyler! derce-sine. diyor bu ilk kapıda. Ve sonra insanın dünya üzerindeki hallerinin, umutsuzluklarının, aldanışlarının, sonu gelmeyen kurumlanmalarının, gafletinin, hasretinin, huzursuzluklarının, alışkanlıklarının, bencilliğinin, savruluşlarının kapılarını aralıyor. Fatihayı ve Fatihanın davetini nasıl okuyorsa, hece ve hece iletiyor okura. Ve diyor ki, Fatiha, çoraklaşan akıl toprağımıza yağmurlar vaat eden anlam göğüdür. Fatiha, anlayışları emziren müşfik annedir. Fatiha, cennet ümidimizin dudağımıza dokunuşudur. Senai Demirci ilk kapıdan itibaren, kırk kapıyı insanın üzerine kapanmış kapılar olarak addediyor ve Fatihayla açmayı deniyor, açmaya niyet ediyor bu kapıları. Fakat kapılar da Ondan, açma niyeti de: Biz de Fatihanın cennetine buyur edildik. Üzerimize kapanan kapıları Fatihanın anlamıyla açmaya niyetlendik. Bize hazırlanan o umulmadık bahçeyi gördük. Bize okuyacağımız bir Fatihayı indirmeyi dileyen, Allahtır. Bizim Fatihayı okuyacaklar arasında olmamızı dileyen, Allahtır! Bu bahçenin şahidi olarak dedik ki: Maşaallah, lâ kuvvete illâ billah... Allah dilediği için Allahtan isteyen olduk. İstememizi dileyenin dileği, vermektir elbet! Böylece kırk kapı tek açılıyor. Son kapı Duasızlık Kapısı; Demircinin, Fatihanın insanın fani ömrünü sahici bir ömrün ümidi yapmak üzere nefeslerimize indiğini söylediği kapı. Duasın Sen. Yokluktan varlığa açılmış nazenin bir avuç¬tan ibaretsin. Fatihanın göğsüne yasla dudağını. Kita¬bın annesinden emzir ümitlerini.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat