9786057423320
539480
https://www.sehadetkitap.com/urun/kim-egemen-olabilir-yazgisina-turk-romaninda-trajedi-ve-ozgur-irade
Kim Egemen Olabilir Yazgısına - Türk Romanında Trajedi ve Özgür İrade
105.80
Eleştirmen Georg Lukács, romanı Tanrı'nın terk ettiği bir dünyanın epiği olarak adlandırmıştı. Alphan Akgül ise erken
dönem Türk romanını, geleneksel dünyası yıkılan bir toplumun trajedisi olarak tanımlıyor. Akgül'e göre, zaman yasası
geriye doğru işlemediğinden ilk romanlardaki trajik sonlar, özgür iradeleriyle yaşama arzusuyla yanıp tutuşan gençlerin
ağıdına dönüşür. Modernite Türk toplumunun damarlarına nüfuz ettikçe bu romanlardaki gençlerin arzuları daha da
masumlaşır ve ilk bakışta bir imkânsızlık anlatısı gibi görünen trajik üslup, bir toplumsal dönüşümün başat edebî türü
olarak edebiyat tarihinde yerini alır.
Dağınık bir çağın dağınık trajedileri karşısında olduğumuzu da vurguluyor Alphan Akgül. Roman yazmayı henüz öğrenmiş
bir yazar kuşağının trajik olay örgüsü eskizleri gibidir bu eserler. İlk romancılar trajedi ile komedi arasında salınıp dururlar,
yıkıcı olayları felsefi bir anlam arayışıyla birleştiremezler ama yine de yazdıkları romanların ana çatısı trajik olay örgüsüne
yaslanır. Sanki bir karabasanı anlatmaya niyetlenmişlerdir de dinleyeni ürkütmemek için çareler aramaktadırlar. Akgül,
Taaşşuk-ı Talât ve Fitnat, İntibah, Sefile, Sergüzeşt, Aşk-ı Memnu, Zehra, Felatun Bey'le Rakım Efendi, Araba Sevdası,
Şıpsevdi, Ali Nizamî Bey'in Alafrangalığı ve Şeyhliği adlı romanları didikliyor ve anlatılmak istenen trajik karabasanları
yeniden kurmayı deniyor.
Eleştirmen Georg Lukács, romanı Tanrı'nın terk ettiği bir dünyanın epiği olarak adlandırmıştı. Alphan Akgül ise erken
dönem Türk romanını, geleneksel dünyası yıkılan bir toplumun trajedisi olarak tanımlıyor. Akgül'e göre, zaman yasası
geriye doğru işlemediğinden ilk romanlardaki trajik sonlar, özgür iradeleriyle yaşama arzusuyla yanıp tutuşan gençlerin
ağıdına dönüşür. Modernite Türk toplumunun damarlarına nüfuz ettikçe bu romanlardaki gençlerin arzuları daha da
masumlaşır ve ilk bakışta bir imkânsızlık anlatısı gibi görünen trajik üslup, bir toplumsal dönüşümün başat edebî türü
olarak edebiyat tarihinde yerini alır.
Dağınık bir çağın dağınık trajedileri karşısında olduğumuzu da vurguluyor Alphan Akgül. Roman yazmayı henüz öğrenmiş
bir yazar kuşağının trajik olay örgüsü eskizleri gibidir bu eserler. İlk romancılar trajedi ile komedi arasında salınıp dururlar,
yıkıcı olayları felsefi bir anlam arayışıyla birleştiremezler ama yine de yazdıkları romanların ana çatısı trajik olay örgüsüne
yaslanır. Sanki bir karabasanı anlatmaya niyetlenmişlerdir de dinleyeni ürkütmemek için çareler aramaktadırlar. Akgül,
Taaşşuk-ı Talât ve Fitnat, İntibah, Sefile, Sergüzeşt, Aşk-ı Memnu, Zehra, Felatun Bey'le Rakım Efendi, Araba Sevdası,
Şıpsevdi, Ali Nizamî Bey'in Alafrangalığı ve Şeyhliği adlı romanları didikliyor ve anlatılmak istenen trajik karabasanları
yeniden kurmayı deniyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.