9786057160560
581287
https://www.sehadetkitap.com/urun/kiblemiz-ac-yatan-cocuklar-olsun-mektuplar-ruyalar
Kıblemiz Aç Yatan Çocuklar Olsun;Mektuplar & Rüyalar
165.60
“Geçmişin karmaşasını bir türlü unutamamak, usulca geçip gitmiş tarihi ve gençliğimizi adeta diriltmeye çalışmak
istememiz ideallerimizin güzelliğine olan inancımızla, yenilginin kalplerimizde bıraktığı derin izleri silmek için miydi
yoksa?
Sokaklardaki boyaları dökülmüş eski binaların duvar yüzeylerine çıkan kırık dökük sloganları tamamlama ustası değil
miyiz?”
Kitabın ilk bölümündeki metinleri okuyanlar, mektupların sanki kendilerine yazıldığı hissine kapılabilirler. Mektuplarda
dile getirilenler, aslında hepimizi ilgilendiren konular. Naim Kandemir, yakın arkadaşı Cengiz Türüdü'ye hitaben yazdığı
mektuplarda, geçmişi olduğu kadar bugünü ve gündelik yaşamı da sorgulayan samimi bir dil kullanmış. Bir mektubun
bizleri nerelere götüreceğini görmek, aslında içimizdekini bu bahaneyle dışarı çıkarmak oluyor. Mektup ise, hâlâ en sıcak
ve samimi iletişim aracı.
Kitabın ikinci bölümünde ise yazar, hayata ve dünyaya bakışını rüyalarla anlatıyor. Rüyalarda yansıtılan dünya, okurun
zihnine hiç yabancı gelmeyecek. Karmaşık ve sorunlarla örülü çağımızda, rüyayla gerçek zaten iç içe değil mi? Mektuplar
ve rüyalardaki lezzetli üslup yazarın kimliğinin de güzel bir yansıması aynı zamanda.
“Geçmişin karmaşasını bir türlü unutamamak, usulca geçip gitmiş tarihi ve gençliğimizi adeta diriltmeye çalışmak
istememiz ideallerimizin güzelliğine olan inancımızla, yenilginin kalplerimizde bıraktığı derin izleri silmek için miydi
yoksa?
Sokaklardaki boyaları dökülmüş eski binaların duvar yüzeylerine çıkan kırık dökük sloganları tamamlama ustası değil
miyiz?”
Kitabın ilk bölümündeki metinleri okuyanlar, mektupların sanki kendilerine yazıldığı hissine kapılabilirler. Mektuplarda
dile getirilenler, aslında hepimizi ilgilendiren konular. Naim Kandemir, yakın arkadaşı Cengiz Türüdü'ye hitaben yazdığı
mektuplarda, geçmişi olduğu kadar bugünü ve gündelik yaşamı da sorgulayan samimi bir dil kullanmış. Bir mektubun
bizleri nerelere götüreceğini görmek, aslında içimizdekini bu bahaneyle dışarı çıkarmak oluyor. Mektup ise, hâlâ en sıcak
ve samimi iletişim aracı.
Kitabın ikinci bölümünde ise yazar, hayata ve dünyaya bakışını rüyalarla anlatıyor. Rüyalarda yansıtılan dünya, okurun
zihnine hiç yabancı gelmeyecek. Karmaşık ve sorunlarla örülü çağımızda, rüyayla gerçek zaten iç içe değil mi? Mektuplar
ve rüyalardaki lezzetli üslup yazarın kimliğinin de güzel bir yansıması aynı zamanda.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.