Kentin Sessiz Çocukları

Stok Kodu:
9786052546178
Boyut:
160-240-0
Sayfa Sayısı:
198
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023-04-06
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%18 indirimli
100,00TL
82,00TL
Havale/EFT ile: 80,36TL
9786052546178
598829
Kentin Sessiz Çocukları
Kentin Sessiz Çocukları
82.00
Kentler nüfus sarmalında sorunlarla boğuşurken gözden kaçan en önemli kesim çocuklardır. Kenti yaşamak ona ses vermektir. Çocuklar ise kentte en az sesi çıkan hatta denebilir ki hiç çıkmayan bir kesimdir. Kentte birlikte yaşamanın temeli, çocukların da etkin olarak katıldığı bir süreçten geçmektedir. Çünkü kentler, birlikte yaşamanın doğal bir sonucu olarak, sosyal yaşantı, kültür ve insan davranışları üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. İnsan ve dolayısıyla toplum, belirli bir mekâna yerleşerek çoğu kez onunla özdeş hale gelmektedir. Bu sebepten ötürü bir yerle bağ kurmak istemesi normaldir. Bu aidiyet bağını kurabilmek de yaşanılan yeri sahiplenip geliştirmek de yaşadığı yere ilişkin politikalara katılım düzeyiyle doğrudan ilişkilidir. Çünkü kentsel politika, toplumsal hayatı ve kentsel mekânı geliştiren bir yol haritası niteliği taşımaktadır. Bu politikaların, demokratik bir yapıda işlerlik kazanması, toplumun tüm kesimlerini kapsamına almasıyla mümkündür. Kentsel politikaların oluşum sürecinde katılımcı aktörlerin çeşitliliği (kadın, erkek, yaşlı, genç, çocuk, engelli, kısıtlı vb.) sosyal bir yönü bulunan kentin, tasarımının doğru yapılmasına katkı sağlar. Birden farklı görüşü içeren kentsel politika belirleme sürecinin sonucu, daha demokratik, daha deneyimli ve daha elverişli kentlerin varlığına işaret etmektedir. Çocukların, kentsel mekân tasarımında/kentsel politika üretiminde dikkate alınmadıkları varsayımdan hareketle, toplumun yetişkin bireyleri gibi çocukların da kentsel politikalara katılma haklarının olduğu düşüncesi beni bu çalışmaya çekmiştir. İnsan hakları, demokratik toplumlar, eşitlikçi düşünceler gibi kavramların bu kadar görünür olduğu bir dönemde yaşarken çocukların doğup büyüdükleri şehirlerle ilgili kararlar alınırken neden sessiz kaldıklarını öğrenme arzusu, bu çalışmanın ortaya çıkmasının zeminini oluşturmuştur. Sonuçta ulaşılmak istenen ise çocukların talep ve beklentilerini dikkate alan, çocuk temelli bir kentsel politika planlamasının yaşadıkları kentin siluetini ne düzeyde değiştirebileceğini Antakya-Hatay ölçeğinde ortaya koymaktır.
Kentler nüfus sarmalında sorunlarla boğuşurken gözden kaçan en önemli kesim çocuklardır. Kenti yaşamak ona ses vermektir. Çocuklar ise kentte en az sesi çıkan hatta denebilir ki hiç çıkmayan bir kesimdir. Kentte birlikte yaşamanın temeli, çocukların da etkin olarak katıldığı bir süreçten geçmektedir. Çünkü kentler, birlikte yaşamanın doğal bir sonucu olarak, sosyal yaşantı, kültür ve insan davranışları üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. İnsan ve dolayısıyla toplum, belirli bir mekâna yerleşerek çoğu kez onunla özdeş hale gelmektedir. Bu sebepten ötürü bir yerle bağ kurmak istemesi normaldir. Bu aidiyet bağını kurabilmek de yaşanılan yeri sahiplenip geliştirmek de yaşadığı yere ilişkin politikalara katılım düzeyiyle doğrudan ilişkilidir. Çünkü kentsel politika, toplumsal hayatı ve kentsel mekânı geliştiren bir yol haritası niteliği taşımaktadır. Bu politikaların, demokratik bir yapıda işlerlik kazanması, toplumun tüm kesimlerini kapsamına almasıyla mümkündür. Kentsel politikaların oluşum sürecinde katılımcı aktörlerin çeşitliliği (kadın, erkek, yaşlı, genç, çocuk, engelli, kısıtlı vb.) sosyal bir yönü bulunan kentin, tasarımının doğru yapılmasına katkı sağlar. Birden farklı görüşü içeren kentsel politika belirleme sürecinin sonucu, daha demokratik, daha deneyimli ve daha elverişli kentlerin varlığına işaret etmektedir. Çocukların, kentsel mekân tasarımında/kentsel politika üretiminde dikkate alınmadıkları varsayımdan hareketle, toplumun yetişkin bireyleri gibi çocukların da kentsel politikalara katılma haklarının olduğu düşüncesi beni bu çalışmaya çekmiştir. İnsan hakları, demokratik toplumlar, eşitlikçi düşünceler gibi kavramların bu kadar görünür olduğu bir dönemde yaşarken çocukların doğup büyüdükleri şehirlerle ilgili kararlar alınırken neden sessiz kaldıklarını öğrenme arzusu, bu çalışmanın ortaya çıkmasının zeminini oluşturmuştur. Sonuçta ulaşılmak istenen ise çocukların talep ve beklentilerini dikkate alan, çocuk temelli bir kentsel politika planlamasının yaşadıkları kentin siluetini ne düzeyde değiştirebileceğini Antakya-Hatay ölçeğinde ortaya koymaktır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat