Kendi Gök Kubbemiz

Stok Kodu:
9789750808005
Boyut:
135-210-0
Sayfa Sayısı:
109
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
5
Basım Tarihi:
2005-12-01
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%36 indirimli
5,56TL
3,56TL
Havale/EFT ile: 3,49TL
9789750808005
663576
Kendi Gök Kubbemiz
Kendi Gök Kubbemiz
3.56
Kendi Gök Kubbemiz, Türk şiir coğrafyasına hükmeden bir payitaht, geçmiş ile gelecek arasında kurulmuş sağlam bir köprü, duygu ve düşüncelerimizin de zengin bir arşividir. Yahya Kemalin şiiri, bu kitapta bir uygarlık tasarımı olarak yer almıştır. Gelenek ve modernlik, Doğu ve Batı, bu tasarımın şiir dünyasında buluşurlar. Yahya Kemal, Kendi Gök Kubbemizin altında yerli hayatın tam bir ansiklopedisini kurgulamıştır. Sözün manevi derinliği, bu eserin sayfalarında musikinin ses iklimine karışır ve mimari ile gündelik hayat, toplumsal varoluşa kişilik kazandırır. Sonuçta anlatılan bizim hikâyemiz, coğrafyadan vatana doğru uzanan tarihsel yolculuğumuzdur. Titiz sözcük işçiliği, temelleri uygarlık toprağımıza atılmış biçim anlayışı ve önerdiği hayat felsefesi üzerinde yükselen bu poetik zirve, Türk şiiri adına dikilmiş görkemli anıtlardan birisi olarak çağdaş edebiyatımızda yerini almıştır. Kendi Gök Kubbemiz, kendi kültür atlasımızdır. Tadımlık HAYAL ŞEHİR Git bu mevsimde, gurup vakti, Cihangirden bak! Bir zaman kendini karşındaki rüyâya bırak! Başkadır çünkü bu akşam bütün akşamlardan; Güneşin vehmi saraylar yaratır camlardan; O ilâh isteyip eğlence hayalhânesine, Çevirir camları birden peri kâşânesine. Som ateşten bu saraylarla bütün karşı yaka Benzer üç bin sene evvelki mutantan şarka. Mestolup içtiği altın şarabın zevkinden, Elde bir kırmızı kâseyle ufuktan çekilen, Nice yüz bin senedir şarkın ışık mîmârı Böyle mâmûr eder ettikçe hayâl Üsküdarı. O ilâhın bütün ilhâmı fakat ânîdir; Bu ateşten yaratılmış yapılar fânîdir; Kaybolur hepsi de bir anda kararmakla batı. Az sürer gerçi fakîr Üsküdarın saltanatı; Esef etmez güneşin şimdi neler yıktığına; Serviler şehri dalar kendi iç aydınlığına, Ezelî mağfiretin böyle bir iklîminde Altının göz boyamaz kalpı kadar hâlisi de. Halkının hilkati her semtini bir cennet eden Karşı sâhilde, karanlıkta kalan her tepeden, Gece, birçok fıkarâ evlerinin lâmbaları En sahîh aynadan aksettiriyor Üsküdarı.
Kendi Gök Kubbemiz, Türk şiir coğrafyasına hükmeden bir payitaht, geçmiş ile gelecek arasında kurulmuş sağlam bir köprü, duygu ve düşüncelerimizin de zengin bir arşividir. Yahya Kemalin şiiri, bu kitapta bir uygarlık tasarımı olarak yer almıştır. Gelenek ve modernlik, Doğu ve Batı, bu tasarımın şiir dünyasında buluşurlar. Yahya Kemal, Kendi Gök Kubbemizin altında yerli hayatın tam bir ansiklopedisini kurgulamıştır. Sözün manevi derinliği, bu eserin sayfalarında musikinin ses iklimine karışır ve mimari ile gündelik hayat, toplumsal varoluşa kişilik kazandırır. Sonuçta anlatılan bizim hikâyemiz, coğrafyadan vatana doğru uzanan tarihsel yolculuğumuzdur. Titiz sözcük işçiliği, temelleri uygarlık toprağımıza atılmış biçim anlayışı ve önerdiği hayat felsefesi üzerinde yükselen bu poetik zirve, Türk şiiri adına dikilmiş görkemli anıtlardan birisi olarak çağdaş edebiyatımızda yerini almıştır. Kendi Gök Kubbemiz, kendi kültür atlasımızdır. Tadımlık HAYAL ŞEHİR Git bu mevsimde, gurup vakti, Cihangirden bak! Bir zaman kendini karşındaki rüyâya bırak! Başkadır çünkü bu akşam bütün akşamlardan; Güneşin vehmi saraylar yaratır camlardan; O ilâh isteyip eğlence hayalhânesine, Çevirir camları birden peri kâşânesine. Som ateşten bu saraylarla bütün karşı yaka Benzer üç bin sene evvelki mutantan şarka. Mestolup içtiği altın şarabın zevkinden, Elde bir kırmızı kâseyle ufuktan çekilen, Nice yüz bin senedir şarkın ışık mîmârı Böyle mâmûr eder ettikçe hayâl Üsküdarı. O ilâhın bütün ilhâmı fakat ânîdir; Bu ateşten yaratılmış yapılar fânîdir; Kaybolur hepsi de bir anda kararmakla batı. Az sürer gerçi fakîr Üsküdarın saltanatı; Esef etmez güneşin şimdi neler yıktığına; Serviler şehri dalar kendi iç aydınlığına, Ezelî mağfiretin böyle bir iklîminde Altının göz boyamaz kalpı kadar hâlisi de. Halkının hilkati her semtini bir cennet eden Karşı sâhilde, karanlıkta kalan her tepeden, Gece, birçok fıkarâ evlerinin lâmbaları En sahîh aynadan aksettiriyor Üsküdarı.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat