9789750534805
597594
https://www.sehadetkitap.com/urun/kayip-halk-gunumuzde-yoksulluk-halleri
Kayıp Halk;Günümüzde Yoksulluk Halleri
217.35
“Çaresizliklerin, fark yaralarının, çocukları karşısında kolu kanadı
kırık kalmanın, başkalarının acıyan bakışlarına maruz kalmanın,
başkalarının kendisini muhatap olarak bile almamasının ve dahi
bunların türlü türlü özgül ve somut tecrübesinin tablosu veya grafiği
çıkarılabilir mi? Ezilenlerin her çığlığı hem tekil ve hem de evrensel bir
çığlığın yankılanması ise, sayıların veya eğrilerin soğuk dili onları da
soğurup yutmaz mı?”
Necmi Erdoğan, yoksulları “yeniden dinliyor” bu kitapta: 2001'deki
Yoksulluk Halleri çalışmasıyla mukayese içinde, Türkiye'de yoksulluğun
değişen ve değişmeyen çehrelerine dair gözlemlerini sunuyor.
Yoksulluk pornografisini sorgulayarak, yoksullarla gerçekten
konuşmanın imkânını yokluyor öncelikle. Yoksulların yalnızlaşma, içe
göçme, kabullenmeme, konuşamama, içerleme gibi güçlü duygusal
gerilimlerine eğiliyor. “İdare etme” stratejilerini, lümpenleşme
eğilimlerini ve isyankârlığın şikâyetten ileri gitmemesi halini inceliyor.
Yoksulluğun özgül çoğulluğunu, derinlemesine görüşmelerle ortaya
konan 15 portrede görüyoruz: Pazarcı, baloncu, gündelikçi, engelli,
kimsesiz, torbacı, “cadde bayanı”... Eski Devrimci-Yol sempatizanı, AKP
hayranı, asimile Kürt, yalnız Alevi çift...
Necmi Erdoğan, “kayıp halk” kavramıyla, “muktedirlere karşı bir başka
hayat ve dünyanın mümkün olduğunu gösteren ve bunu bağrında
cisimleştiren bir kolektif ‘gelecek olan halk'”a işaret ediyor... “Halkın
kendi kendini yaratması, pay verilmeyenlerin paylarını alması, söz
verilemeyenlerin söz alması, susturulanların konuşması, üretenlerin
yönetmesi üzerine kurulu bir siyasal perspektif” arayışıyla...
“Çaresizliklerin, fark yaralarının, çocukları karşısında kolu kanadı
kırık kalmanın, başkalarının acıyan bakışlarına maruz kalmanın,
başkalarının kendisini muhatap olarak bile almamasının ve dahi
bunların türlü türlü özgül ve somut tecrübesinin tablosu veya grafiği
çıkarılabilir mi? Ezilenlerin her çığlığı hem tekil ve hem de evrensel bir
çığlığın yankılanması ise, sayıların veya eğrilerin soğuk dili onları da
soğurup yutmaz mı?”
Necmi Erdoğan, yoksulları “yeniden dinliyor” bu kitapta: 2001'deki
Yoksulluk Halleri çalışmasıyla mukayese içinde, Türkiye'de yoksulluğun
değişen ve değişmeyen çehrelerine dair gözlemlerini sunuyor.
Yoksulluk pornografisini sorgulayarak, yoksullarla gerçekten
konuşmanın imkânını yokluyor öncelikle. Yoksulların yalnızlaşma, içe
göçme, kabullenmeme, konuşamama, içerleme gibi güçlü duygusal
gerilimlerine eğiliyor. “İdare etme” stratejilerini, lümpenleşme
eğilimlerini ve isyankârlığın şikâyetten ileri gitmemesi halini inceliyor.
Yoksulluğun özgül çoğulluğunu, derinlemesine görüşmelerle ortaya
konan 15 portrede görüyoruz: Pazarcı, baloncu, gündelikçi, engelli,
kimsesiz, torbacı, “cadde bayanı”... Eski Devrimci-Yol sempatizanı, AKP
hayranı, asimile Kürt, yalnız Alevi çift...
Necmi Erdoğan, “kayıp halk” kavramıyla, “muktedirlere karşı bir başka
hayat ve dünyanın mümkün olduğunu gösteren ve bunu bağrında
cisimleştiren bir kolektif ‘gelecek olan halk'”a işaret ediyor... “Halkın
kendi kendini yaratması, pay verilmeyenlerin paylarını alması, söz
verilemeyenlerin söz alması, susturulanların konuşması, üretenlerin
yönetmesi üzerine kurulu bir siyasal perspektif” arayışıyla...
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.