9786059105033
416580
https://www.sehadetkitap.com/urun/karavan-turkiyenin-ilk-karavan-rehber-kitabi
Karavan; Türkiye'nin İlk Karavan Rehber Kitabı
119.60
Yıl 1965... Lise yıllarımdı, yaz tatilinde iki arkadaşımla birlikte satın aldığımız bir çadır,
çantamıza sığacak bir kaç alet ve ev eşyası ile Antalya'nın Side ilçesine kamp yapmaya gittik.
Denize yaklaşık 150 metre uzakta kamp çadırımızı kurduk ve tatilimizi yaşamaya başladık.
Yakınımızda ki bir kampingi bir gün ziyaret etme fikri doğdu ve kampinge gittik.
Kampingde çekme karavanla gelen dört kişilik bir Alman aile vardı. Çekme karavanla ilk ciddi
tanışmam olan o anı hayatım boyunca unutmadım, unutmayacağım da.
Gençliğin verdiği cesaret ve İngilizceyi gayet yeterli düzeyde konuşabiliyor olmanın verdiği
güvenle Alman turistle diyaloga girmekte zorlanmadım. Birkaç tanışma sözcüğünden sonra
Alman da bize yakınlık gösterdi ve oturmamız için yer gösterdi. Biz de arsızca oturduk!..
İstanbul'dan geldiğimizi, lisede okuduğumuzu vs. anlatarak koyu bir sohbete girdik. Hatta
öyle bir zaman geldi ki onlara arkadaşlarımın da yardımıyla İstanbul'un fethini özet olarak
anlatmayı bile becerebildik. Alman bu samimiyetimizden etkilenerek bize neskafe ikram etti.
Aslında aklımdan geçen düşünce bu karavanın içinin nasıl bir şey olduğu ve nasıl
görebileceğimdi. Sohbetin kesildiği bir noktada alman turiste karavanın içini çok merak
ettiğimi ve görmek istediğimi söyledim. Almanda, "naturlich" (tabi) diyerek yerinden kalktı
ve önce kendisi karavana girerek bizi de arkasından davet etti. Beş metreyi aşan uzunluğuyla
karavan ve içinde ki mobilyaların ihtişamı karşısında etkilenmiştim. Klima bile vardı
karavanda. Alman, bana ve arkadaşlarıma dolap kapaklarını açarak bazı tanıtım bilgileri verdi.
1,5 metreye yaklaşan uzunluğuyla mutfak tezgahı, onun üzerinde ki cam kapaklı ocak ve
tezgah altında ki çekmeceler ile çekmece içeriğini bugün dahi hatırlıyorum.
İşte o gün benim 2009 da başlayan karavan tutkumun tohumlarının atıldığı gündü. Tam
kırk dört yıl bu hatıra ile sabrederek yaşadım. 2009 da ilk çekme karavanımı satın aldım,
karavancılık hayatım başlamış oldu.
Unutulmaz heyecan ve keyif veren yılları geride bırakarak bugüne geldik. Ne biz karavanı
bırakabildik, ne de karavan bizi. Anı dağarcığımızı doldurmaya, sarmaş dolaş birlikte yaşamağa
devam ediyoruz...
Yaşar Özcan Özalp
Yıl 1965... Lise yıllarımdı, yaz tatilinde iki arkadaşımla birlikte satın aldığımız bir çadır,
çantamıza sığacak bir kaç alet ve ev eşyası ile Antalya'nın Side ilçesine kamp yapmaya gittik.
Denize yaklaşık 150 metre uzakta kamp çadırımızı kurduk ve tatilimizi yaşamaya başladık.
Yakınımızda ki bir kampingi bir gün ziyaret etme fikri doğdu ve kampinge gittik.
Kampingde çekme karavanla gelen dört kişilik bir Alman aile vardı. Çekme karavanla ilk ciddi
tanışmam olan o anı hayatım boyunca unutmadım, unutmayacağım da.
Gençliğin verdiği cesaret ve İngilizceyi gayet yeterli düzeyde konuşabiliyor olmanın verdiği
güvenle Alman turistle diyaloga girmekte zorlanmadım. Birkaç tanışma sözcüğünden sonra
Alman da bize yakınlık gösterdi ve oturmamız için yer gösterdi. Biz de arsızca oturduk!..
İstanbul'dan geldiğimizi, lisede okuduğumuzu vs. anlatarak koyu bir sohbete girdik. Hatta
öyle bir zaman geldi ki onlara arkadaşlarımın da yardımıyla İstanbul'un fethini özet olarak
anlatmayı bile becerebildik. Alman bu samimiyetimizden etkilenerek bize neskafe ikram etti.
Aslında aklımdan geçen düşünce bu karavanın içinin nasıl bir şey olduğu ve nasıl
görebileceğimdi. Sohbetin kesildiği bir noktada alman turiste karavanın içini çok merak
ettiğimi ve görmek istediğimi söyledim. Almanda, "naturlich" (tabi) diyerek yerinden kalktı
ve önce kendisi karavana girerek bizi de arkasından davet etti. Beş metreyi aşan uzunluğuyla
karavan ve içinde ki mobilyaların ihtişamı karşısında etkilenmiştim. Klima bile vardı
karavanda. Alman, bana ve arkadaşlarıma dolap kapaklarını açarak bazı tanıtım bilgileri verdi.
1,5 metreye yaklaşan uzunluğuyla mutfak tezgahı, onun üzerinde ki cam kapaklı ocak ve
tezgah altında ki çekmeceler ile çekmece içeriğini bugün dahi hatırlıyorum.
İşte o gün benim 2009 da başlayan karavan tutkumun tohumlarının atıldığı gündü. Tam
kırk dört yıl bu hatıra ile sabrederek yaşadım. 2009 da ilk çekme karavanımı satın aldım,
karavancılık hayatım başlamış oldu.
Unutulmaz heyecan ve keyif veren yılları geride bırakarak bugüne geldik. Ne biz karavanı
bırakabildik, ne de karavan bizi. Anı dağarcığımızı doldurmaya, sarmaş dolaş birlikte yaşamağa
devam ediyoruz...
Yaşar Özcan Özalp
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.