Karartma Geceleri ;Ne Zaman Bir İnsanın Kalbi Ağrımaya Başlar?

Stok Kodu:
9786257613651
Boyut:
135-195-0
Sayfa Sayısı:
336
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021-05-01
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%38 indirimli
101,00TL
62,62TL
Havale/EFT ile: 56,36TL
9786257613651
701501
Karartma Geceleri ;Ne Zaman Bir İnsanın Kalbi Ağrımaya Başlar?
Karartma Geceleri ;Ne Zaman Bir İnsanın Kalbi Ağrımaya Başlar?
62.62
Bir umutsuzluk... Bütün her şeyi alıp götürüyor. Yanlış yapmakla, isyana kalkmak arasında kalmış durumda. Bu duygunun esiri olmayı kaldıramıyor, içten içe tükeniyor. Mevlana olmak, ne kadar zormuş oysa. Şems'in yokluğunda kavruluyor gibi bedeni, ruhu. Yaşadığı bunca kaosun bir sebebinin olması gerektiğini düşünüyor, umut ediyor. Bir şeylerin varlığına sığınmayı bekliyor sadece. Çölde olmak gibi değil, denizin ortasında susuz kalmak onunki. Sürekli bir şeyler eksiliyor içinden, insan olmanın, zerresinden almanın zorluğu dökülüyor saçlarının tellerine. O saçlar ise ağarmış, ellerinde toplanıyor dağılan külleri.Şimdi... Şurada, kalkıp doğrulacak. Bütün kırılan hayallerine, umutlarına, gençliğine insanlığına tutunacak. Ama yapamıyor. Aynasının aksinde gördüğü bir lisan bulunmuyor, insan olmanın, kurulu bir lisanı konuşulmuyor çevresinde. Kördüğümlerin köprüsünde, görünmez bir yol insanlığı. Küçük yüreğindeki merhametin testisi kırılalı çok olmuş. Ne bir durak, ne bir tabelası var insanlığın. Her yer karanlık, her yer kalbinin ağrısıyla süslü. Bütün bunlarla daha çok unutuyor insanlığı. Kanatlarının kırılganlığı ile yürürken acıyan canının telaşında. Belki bulur, belki bulamaz insanlığı bu kargaşada. Öyle ya insan olmak, apayrı bir gölge. Görebilmek için huzurlu bir aydınlıkla bakmak gerek.
Bir umutsuzluk... Bütün her şeyi alıp götürüyor. Yanlış yapmakla, isyana kalkmak arasında kalmış durumda. Bu duygunun esiri olmayı kaldıramıyor, içten içe tükeniyor. Mevlana olmak, ne kadar zormuş oysa. Şems'in yokluğunda kavruluyor gibi bedeni, ruhu. Yaşadığı bunca kaosun bir sebebinin olması gerektiğini düşünüyor, umut ediyor. Bir şeylerin varlığına sığınmayı bekliyor sadece. Çölde olmak gibi değil, denizin ortasında susuz kalmak onunki. Sürekli bir şeyler eksiliyor içinden, insan olmanın, zerresinden almanın zorluğu dökülüyor saçlarının tellerine. O saçlar ise ağarmış, ellerinde toplanıyor dağılan külleri.Şimdi... Şurada, kalkıp doğrulacak. Bütün kırılan hayallerine, umutlarına, gençliğine insanlığına tutunacak. Ama yapamıyor. Aynasının aksinde gördüğü bir lisan bulunmuyor, insan olmanın, kurulu bir lisanı konuşulmuyor çevresinde. Kördüğümlerin köprüsünde, görünmez bir yol insanlığı. Küçük yüreğindeki merhametin testisi kırılalı çok olmuş. Ne bir durak, ne bir tabelası var insanlığın. Her yer karanlık, her yer kalbinin ağrısıyla süslü. Bütün bunlarla daha çok unutuyor insanlığı. Kanatlarının kırılganlığı ile yürürken acıyan canının telaşında. Belki bulur, belki bulamaz insanlığı bu kargaşada. Öyle ya insan olmak, apayrı bir gölge. Görebilmek için huzurlu bir aydınlıkla bakmak gerek.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat