Karantina Duvarı

Stok Kodu:
9786257950497
Boyut:
135-195-0
Sayfa Sayısı:
86
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020-07-01
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%33 indirimli
83,00TL
55,61TL
Havale/EFT ile: 50,05TL
9786257950497
571831
Karantina Duvarı
Karantina Duvarı
55.61
“Taksim Meydanı'nda ıslak hamburger yemek, çok sevdiğim bluzuma ayran dökmek istiyordum. Sokak sanatçılarına alışagelmiş bakışlar fırlatıp yürümek değil de bir köşede oturup onları can kulağıyla dinlemek ve izlemek istiyordum. Galata'da bir restoranda oturup şarap içmek ve İstanbul'un en renkli, en gözde zamanlarının ışıltısıyla gözbebeklerim büyüsün istiyordum. Metro saatini kaçırmak, son paramla taksiye binmek istiyordum. Taksiyle Tarlabaşı'nın yakınından geçerken hayat kadınları ve transseksüellerin mini etekleri, file çorapları, geceyi boyayan renkli makyajları ve topuklu ayakkabılarıyla köşe başında salınmalarına içten bir tebessümle bakmak, onların çalımlı bakışlarıyla karşılaşmak istiyordum. Delice bir istek, müthiş bir özlem içimi dolduruyordu. Kollarım, bacaklarım, yüzüm, saçlarım, kalbim kendi kendini yeniden doğurmak isteyen uzuvlar haline gelmişti. Sanki lüks yaşamdan mahrum bırakılmış gibi, hayatın içindeki en olağan şeylerin bile hayalini kuruyordum. Ne de olsa ulaşamadığımız küçük bir neşe kaynağı bile lüks sayılabilirdi. Ta ki elde edene kadar... Elde ettiğimiz her neşe kaynağı sıradanlaşır ve manasını yitirirdi.”
“Taksim Meydanı'nda ıslak hamburger yemek, çok sevdiğim bluzuma ayran dökmek istiyordum. Sokak sanatçılarına alışagelmiş bakışlar fırlatıp yürümek değil de bir köşede oturup onları can kulağıyla dinlemek ve izlemek istiyordum. Galata'da bir restoranda oturup şarap içmek ve İstanbul'un en renkli, en gözde zamanlarının ışıltısıyla gözbebeklerim büyüsün istiyordum. Metro saatini kaçırmak, son paramla taksiye binmek istiyordum. Taksiyle Tarlabaşı'nın yakınından geçerken hayat kadınları ve transseksüellerin mini etekleri, file çorapları, geceyi boyayan renkli makyajları ve topuklu ayakkabılarıyla köşe başında salınmalarına içten bir tebessümle bakmak, onların çalımlı bakışlarıyla karşılaşmak istiyordum. Delice bir istek, müthiş bir özlem içimi dolduruyordu. Kollarım, bacaklarım, yüzüm, saçlarım, kalbim kendi kendini yeniden doğurmak isteyen uzuvlar haline gelmişti. Sanki lüks yaşamdan mahrum bırakılmış gibi, hayatın içindeki en olağan şeylerin bile hayalini kuruyordum. Ne de olsa ulaşamadığımız küçük bir neşe kaynağı bile lüks sayılabilirdi. Ta ki elde edene kadar... Elde ettiğimiz her neşe kaynağı sıradanlaşır ve manasını yitirirdi.”
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat