Karanlık Sarmal;Gel Bakalım, Ateşle Nasıl Oynanır Göstereyim. Gör Bakalım Ateş Mi Sen Mi Yakar Sen Mi Ateşi? Şems-i Tebrisi
Boyut:
135-210-
Sayfa Sayısı:
618
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023-12-04
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
Kategori:
%38
indirimli
239,00TL
148,18TL
Havale/EFT ile:
145,22TL
9786259937731
647609
https://www.sehadetkitap.com/urun/karanlik-sarmal-gel-bakalim-atesle-nasil-oynanir-gostereyim-gor-bakalim-ates-mi-sen-mi-yakar-sen-mi-atesi-sems-i-tebrisi
Karanlık Sarmal;Gel Bakalım, Ateşle Nasıl Oynanır Göstereyim. Gör Bakalım Ateş Mi Sen Mi Yakar Sen Mi Ateşi? Şems-i Tebrisi
148.18
İki çocuk... İki farklı ülke... Bir kış günü aynı anda dünyaya geldiklerinde, ciğerlerine ilk nefesi de aynı anda çektiler. Birbirlerinden çok uzakta olsalar da yaşayacakları acıları bilir gibi yine aynı anda ilk çığlıkları duyuldu. İstanbul'da zamanın adı; 22:23 idi. Bosna'da zamanın adı; 21:23 idi. Zamanların ismi farklı olsa da o gün farklı yerlerde iki çocuk aynı anda dünyaya geldi. İlk feryatları aynı anda çıktı. İlk solukları ciğerlerine aynı anda çektiler. Her şeyden habersizdiler. Dünyaya geldikleri anda, muktedir olabildikleri tek şey o cılız seslerle ağlamak ve içgüdüsel bir can havliyle nefes almaktı. Birbirlerinin varlığını dahi bilmeden yıllar geçireceklerdi. Karşılaştıklarında ise; henüz farkında bile olmadıkları bir sarmalın içindelerdi. Biri, ışığın yokluğuna mahkum doğmuştu. Diğeri, onun mahrum olduğu ışığın varlığına tutunmuştu.
İki çocuk... İki farklı ülke... Bir kış günü aynı anda dünyaya geldiklerinde, ciğerlerine ilk nefesi de aynı anda çektiler. Birbirlerinden çok uzakta olsalar da yaşayacakları acıları bilir gibi yine aynı anda ilk çığlıkları duyuldu. İstanbul'da zamanın adı; 22:23 idi. Bosna'da zamanın adı; 21:23 idi. Zamanların ismi farklı olsa da o gün farklı yerlerde iki çocuk aynı anda dünyaya geldi. İlk feryatları aynı anda çıktı. İlk solukları ciğerlerine aynı anda çektiler. Her şeyden habersizdiler. Dünyaya geldikleri anda, muktedir olabildikleri tek şey o cılız seslerle ağlamak ve içgüdüsel bir can havliyle nefes almaktı. Birbirlerinin varlığını dahi bilmeden yıllar geçireceklerdi. Karşılaştıklarında ise; henüz farkında bile olmadıkları bir sarmalın içindelerdi. Biri, ışığın yokluğuna mahkum doğmuştu. Diğeri, onun mahrum olduğu ışığın varlığına tutunmuştu.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.