Kan Değirmeni

Stok Kodu:
9786057279903
Boyut:
135-195-
Sayfa Sayısı:
383
Baskı:
3
Basım Tarihi:
2023-05-15
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%3 indirimli
195,00TL
189,15TL
Havale/EFT ile: 185,37TL
9786057279903
605232
Kan Değirmeni
Kan Değirmeni
189.15
Yıl 1914, Eylül'ün ortaları. Sabahın ilk ışıklarıyla uyanan boz serçelerin söylediği şarkılar ve coşkun akan Ağrıt Deresi'nin şırıltılarıyla yeni bir güne merhaba diyen Tiyeri köyü, Yavuz Mahallesi'nden yükselen kadın feryatları ile ayağa kalktı. Önde gencecik bir delikanlı, arka-sında birkaç kadın ve boy boy sıralanmış, çıplak ayaklı, cennet kokulu dünyalar tatlısı üç çocuk... Çocukların en küçüğü Hüseyin, dün-yadan bihaber, etrafına gülücükler saçacak kadar cesur. Çakır Ali Pınarı'nın yanına varınca çocukların feryatları son haddeye varmıştı. Önde giden delikanlı: "Tamam, vedalaşalım artık. Yeter, fazla yorulmayın" deyince çocukları: "Baba ne olur gitme, bizi bırakma" diyerek delikanlının bacaklarına sarıldılar. Delikanlı da annesinin boynuna... "Sütünü helal et anam" diyebildi. Başka da bir şey diyemedi. Bir kelime daha demeye kalksa, gözyaşlarının Yeşilırmak gibi çağlamasından korkuyordu. Erkekler ağlamazdı. Ağlamadı da.
Yıl 1914, Eylül'ün ortaları. Sabahın ilk ışıklarıyla uyanan boz serçelerin söylediği şarkılar ve coşkun akan Ağrıt Deresi'nin şırıltılarıyla yeni bir güne merhaba diyen Tiyeri köyü, Yavuz Mahallesi'nden yükselen kadın feryatları ile ayağa kalktı. Önde gencecik bir delikanlı, arka-sında birkaç kadın ve boy boy sıralanmış, çıplak ayaklı, cennet kokulu dünyalar tatlısı üç çocuk... Çocukların en küçüğü Hüseyin, dün-yadan bihaber, etrafına gülücükler saçacak kadar cesur. Çakır Ali Pınarı'nın yanına varınca çocukların feryatları son haddeye varmıştı. Önde giden delikanlı: "Tamam, vedalaşalım artık. Yeter, fazla yorulmayın" deyince çocukları: "Baba ne olur gitme, bizi bırakma" diyerek delikanlının bacaklarına sarıldılar. Delikanlı da annesinin boynuna... "Sütünü helal et anam" diyebildi. Başka da bir şey diyemedi. Bir kelime daha demeye kalksa, gözyaşlarının Yeşilırmak gibi çağlamasından korkuyordu. Erkekler ağlamazdı. Ağlamadı da.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat