9786052643648
668341
https://www.sehadetkitap.com/urun/kamusal-bir-hak-olarak-beslenme-ve-vergisel-boyutu
Kamusal Bir Hak Olarak Beslenme ve Vergisel Boyutu
365.40
Bu günden yaklaşık 160 yıl önce son Kızıldereli reislerinden Seatle ünlü söylevinde şöyle demektedir: “Beyaz Adam annesi olan toprağa ve kardeşi olan gökyüzüne, alınıp satılacak, işlenecek, yağmalanacak bir şey gözüyle bakar. Onun bu ihtirasıdır ki toprakları çölleşecek ve her şeyi yiyip bitirecektir. Beyaz adamın kurduğu kentlerde, bir çiçeğin taç yaprakları açarken çıkardığı tatlı sesler, bir kelebeğin kanat çırpışları duyulmaz. Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde; beyaz adam paranın yenilemeyen bir şey olduğunu anlayacak.” Bu söylevi veren büyük reis hangi zamanı anlatıyor? Zannederim bu günleri sadece Amerika için değil; bizim ülkemiz için de tarif etmektedir. Günümüzde gıda krizi, sadece ülkemizi değil; tüm dünyayı etkileyen ciddi bir tehlike olarak hızla yaklaşmaktadır. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Teşkilatı (FAO)'nun rakamlarına göre yaklaşık 850 milyon insan açlık tehlikesini ciddi olarak hissetmektedir. Türkiye'deki duruma baktığımızda, bunu Türkiye İstatistik Kurumu 2015 yılı raporundan aynen aldığımızda “ Yoksulluk ve açlık sorunu ülkemizde de belli ölçülerde hissedilen bir sorundur. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)'nun verilerine göre satın alma gücü paritesine göre, Türkiye'de günlük harcaması -dünyada açlık sınırı kabul edilen- 1 doların altında kalan fert bulunmamaktadır. Kırsal yörelerde yoksulluk oranı, kentlerden belirgin ölçüde yüksektir. Hane içinde yaşayan birey sayısı arttıkça yoksulluk oranlarının yükseldiği görülmektedir. (http://www.tuik.gov.tr/PreHaber Bultenleri.do?id=13594).” Ülkemizde tarım arazilerinin önemli bir kısmını ana gayeleri dışında kullanıma açılması, köy nüfusunun son yıllarda önemli ölçüde azaltmaya yönelik politikaların izlenmesi tarım ürünlerinde önemli azalmaya neden olmuştur. Bütün bu olumsuzlukların üzerine bir de dünya çapında bir salgın ortaya çıkınca üretim azalmaya devam etmiştir. Anayasamızın 56. maddesi, “ Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir….” düzenlemesiyle sağlıklı beslenme hakkını ifade etmektedir. Günümüzde beslenme ve sağlık hakkı iç içe geçmiş iki haktır. Bu kitapta vergilendirme, çevre ve sağlık yönünden incelemeye alınmış olup konuyu inceleyen mali hukuk anabilim dalı akademik personeli tarafından kayda değer çalışmalar yapılmıştır.
Bu günden yaklaşık 160 yıl önce son Kızıldereli reislerinden Seatle ünlü söylevinde şöyle demektedir: “Beyaz Adam annesi olan toprağa ve kardeşi olan gökyüzüne, alınıp satılacak, işlenecek, yağmalanacak bir şey gözüyle bakar. Onun bu ihtirasıdır ki toprakları çölleşecek ve her şeyi yiyip bitirecektir. Beyaz adamın kurduğu kentlerde, bir çiçeğin taç yaprakları açarken çıkardığı tatlı sesler, bir kelebeğin kanat çırpışları duyulmaz. Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde; beyaz adam paranın yenilemeyen bir şey olduğunu anlayacak.” Bu söylevi veren büyük reis hangi zamanı anlatıyor? Zannederim bu günleri sadece Amerika için değil; bizim ülkemiz için de tarif etmektedir. Günümüzde gıda krizi, sadece ülkemizi değil; tüm dünyayı etkileyen ciddi bir tehlike olarak hızla yaklaşmaktadır. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Teşkilatı (FAO)'nun rakamlarına göre yaklaşık 850 milyon insan açlık tehlikesini ciddi olarak hissetmektedir. Türkiye'deki duruma baktığımızda, bunu Türkiye İstatistik Kurumu 2015 yılı raporundan aynen aldığımızda “ Yoksulluk ve açlık sorunu ülkemizde de belli ölçülerde hissedilen bir sorundur. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)'nun verilerine göre satın alma gücü paritesine göre, Türkiye'de günlük harcaması -dünyada açlık sınırı kabul edilen- 1 doların altında kalan fert bulunmamaktadır. Kırsal yörelerde yoksulluk oranı, kentlerden belirgin ölçüde yüksektir. Hane içinde yaşayan birey sayısı arttıkça yoksulluk oranlarının yükseldiği görülmektedir. (http://www.tuik.gov.tr/PreHaber Bultenleri.do?id=13594).” Ülkemizde tarım arazilerinin önemli bir kısmını ana gayeleri dışında kullanıma açılması, köy nüfusunun son yıllarda önemli ölçüde azaltmaya yönelik politikaların izlenmesi tarım ürünlerinde önemli azalmaya neden olmuştur. Bütün bu olumsuzlukların üzerine bir de dünya çapında bir salgın ortaya çıkınca üretim azalmaya devam etmiştir. Anayasamızın 56. maddesi, “ Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir….” düzenlemesiyle sağlıklı beslenme hakkını ifade etmektedir. Günümüzde beslenme ve sağlık hakkı iç içe geçmiş iki haktır. Bu kitapta vergilendirme, çevre ve sağlık yönünden incelemeye alınmış olup konuyu inceleyen mali hukuk anabilim dalı akademik personeli tarafından kayda değer çalışmalar yapılmıştır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.