Kamu Sorumluluğunda Sosyal Hizmet

Stok Kodu:
9789944105408
Boyut:
140-200-0
Sayfa Sayısı:
200
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2013-03-07
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%43 indirimli
180,00TL
102,60TL
Havale/EFT ile: 97,47TL
Aynı gün kargo
9789944105408
399884
Kamu Sorumluluğunda Sosyal Hizmet
Kamu Sorumluluğunda Sosyal Hizmet
102.60
Sosyal politikanın dolayısıyla sosyal hizmetlerin en önemli aktörlerinden birisi de devlettir. Sosyal hizmet uygulamalarında devlet, çok önemli görevleri yerine getirmiş ve getirmeye devam etmektedir. Sosyal hizmetler konusunda devletin misyonu ve rolü ülkeden ülkeye değişiklik gösterse de devlet bazen düzenleyici bazen uygulayıcı bazen de her ikisini de yürütebilmektedir. Günümüzde toplumsal beklentileri karşılayacak ve bir nevi diğer paydaşlara da rol model olacak kamu sosyal hizmetlerinin sunulmasına olan ihtiyaç da varlığını her geçen gün daha fazla hissettirmektedir. Diğer yandan devletler bu uygulamaları küresel sürecin baskısıyla daha fazla sorunsallaştırmaktadır. Oysa sosyal refah uygulamaları kısa vadeli maliyetli bir uğraş gibi görünse de uzun vadede toplumsal kazanımları ifade eder. Bu hizmetler hem işgücü niteliği anlamında hem de toplumsal adalet, huzur ve barış anlamında kazanımdır. Sosyal devlet uygulamalarının sorun olarak görülmesine hemen hemen tüm dünya ülkelerinde tanık olmaktayız. Özellikle son yıllarda karşılaşılan ekonomik kriz, özelleştirme, piyasalaşma ve yerelleşme at başı ilerleyen gelişmeler olarak karşımıza çıkmaktadır. Kamu yönetimi anlamında ve sosyal hizmetler bağlamında bazı sosyal nitelikli uygulamalar daha fazla yerel yönetimlere devredilmeye çalışılmaktadır. Bu değişimin yerel yönetimleri lehine önümüzdeki yıllarda değişmeye devam edeceği de görülmektedir. Aynı şekilde günümüz dünyasında refah uygulamaları, azalmayıp nitelik değiştirmekte ve sorumlu kurumlar çeşitlenmektedir. Türkiyede de aynı şekilde refah uygulamalarında çoklu aktörler ve kurumlar devreye girmektedir. Merkezi yönetim yanında, yerel yönetimler, sivil toplum örgütleri, özel sektör, aile yanında, akraba ve komşuluk dayanışması, hemşehri oluşumları Türkiyedeki sosyal refah sağlayan en önemli yapı ve kurumların başında gelmektedir. Kamu sosyal sorumluluğu göz ardı edilerek ve kamu yönetimlerini dışarıda bırakarak sosyal sorunların üstesinden gelinmesi mümkün gözükmemektedir. Yine de kamu yönetimleri yanında bu birimlerin katkılarını almak ve bu birimleri yönetime dâhil etmek uygulamaların etkinliği ve verimliliği yanında sürdürülebilir olması için de özel önemdedir.
Sosyal politikanın dolayısıyla sosyal hizmetlerin en önemli aktörlerinden birisi de devlettir. Sosyal hizmet uygulamalarında devlet, çok önemli görevleri yerine getirmiş ve getirmeye devam etmektedir. Sosyal hizmetler konusunda devletin misyonu ve rolü ülkeden ülkeye değişiklik gösterse de devlet bazen düzenleyici bazen uygulayıcı bazen de her ikisini de yürütebilmektedir. Günümüzde toplumsal beklentileri karşılayacak ve bir nevi diğer paydaşlara da rol model olacak kamu sosyal hizmetlerinin sunulmasına olan ihtiyaç da varlığını her geçen gün daha fazla hissettirmektedir. Diğer yandan devletler bu uygulamaları küresel sürecin baskısıyla daha fazla sorunsallaştırmaktadır. Oysa sosyal refah uygulamaları kısa vadeli maliyetli bir uğraş gibi görünse de uzun vadede toplumsal kazanımları ifade eder. Bu hizmetler hem işgücü niteliği anlamında hem de toplumsal adalet, huzur ve barış anlamında kazanımdır. Sosyal devlet uygulamalarının sorun olarak görülmesine hemen hemen tüm dünya ülkelerinde tanık olmaktayız. Özellikle son yıllarda karşılaşılan ekonomik kriz, özelleştirme, piyasalaşma ve yerelleşme at başı ilerleyen gelişmeler olarak karşımıza çıkmaktadır. Kamu yönetimi anlamında ve sosyal hizmetler bağlamında bazı sosyal nitelikli uygulamalar daha fazla yerel yönetimlere devredilmeye çalışılmaktadır. Bu değişimin yerel yönetimleri lehine önümüzdeki yıllarda değişmeye devam edeceği de görülmektedir. Aynı şekilde günümüz dünyasında refah uygulamaları, azalmayıp nitelik değiştirmekte ve sorumlu kurumlar çeşitlenmektedir. Türkiyede de aynı şekilde refah uygulamalarında çoklu aktörler ve kurumlar devreye girmektedir. Merkezi yönetim yanında, yerel yönetimler, sivil toplum örgütleri, özel sektör, aile yanında, akraba ve komşuluk dayanışması, hemşehri oluşumları Türkiyedeki sosyal refah sağlayan en önemli yapı ve kurumların başında gelmektedir. Kamu sosyal sorumluluğu göz ardı edilerek ve kamu yönetimlerini dışarıda bırakarak sosyal sorunların üstesinden gelinmesi mümkün gözükmemektedir. Yine de kamu yönetimleri yanında bu birimlerin katkılarını almak ve bu birimleri yönetime dâhil etmek uygulamaların etkinliği ve verimliliği yanında sürdürülebilir olması için de özel önemdedir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat