Kadın Çirkinliğinin Tarihi

Stok Kodu:
9786059902588
Boyut:
155-230-0
Sayfa Sayısı:
264
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2017-02-08
Çeviren:
Serdar Kenç
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%38 indirimli
195,00TL
120,90TL
Havale/EFT ile: 108,81TL
9786059902588
439187
Kadın Çirkinliğinin Tarihi
Kadın Çirkinliğinin Tarihi
120.90
"Her kadın, kadın olmasının utancı altında ezilmelidir." İskenderiyeli Klement Kiliseden çok daha öncesinde, Aristoteles zamanında bile kadın, herhangi bir niteliğe sahip olmayan bir varlıktı. Zira tarih boyunca, sadece erkeklerin nitelikli varlıklar olabileceğine inanıldı. "Cinsilatif"in paradoksu da tam burada ortaya çıktı: Kadının hoş görünüşü, yalnızca zayıf karakterini gizleyen bir maskeydi. Daha sonra, kadının güzelliği eş ve anne oluşuna bağlandı. Bekâr, entelektüel, feminist, eşcinsel ve toplumun yargılarıyla ters düşen tüm kadınlar utanç kaynağı olarak görüldü. Bu kadınlar adeta birer canavardı! Günümüzde kozmetik sektöründeki gelişmelerle birlikte hiçbir kadının çirkin olmak için bir mazereti kalmadı. Kadın bunca imkâna rağmen çirkinse bu onun ihmalkârlığından ve isteksizliğinden kaynaklanabilirdi ya da daha kötüsü patolojik bir durumdu. Claudine Sagaert, tarih, antropoloji, edebiyat ve resim üzerinden kadın algısının tarihsel gelişimini izleyerek cinsiyet tarihine olağanüstü bir katkı sağlıyor ve kadının yüzyıllar boyunca sıkıştırıldığı kalıpları ortaya koyuyor. Bu kalıplar dün olduğu gibi bugün de kadınlar üzerinde baskı kurmaya devam ediyor. Claudine Sagaert, sosyoloji alanında doktora sahibi bir felsefe öğretmenidir.
"Her kadın, kadın olmasının utancı altında ezilmelidir." İskenderiyeli Klement Kiliseden çok daha öncesinde, Aristoteles zamanında bile kadın, herhangi bir niteliğe sahip olmayan bir varlıktı. Zira tarih boyunca, sadece erkeklerin nitelikli varlıklar olabileceğine inanıldı. "Cinsilatif"in paradoksu da tam burada ortaya çıktı: Kadının hoş görünüşü, yalnızca zayıf karakterini gizleyen bir maskeydi. Daha sonra, kadının güzelliği eş ve anne oluşuna bağlandı. Bekâr, entelektüel, feminist, eşcinsel ve toplumun yargılarıyla ters düşen tüm kadınlar utanç kaynağı olarak görüldü. Bu kadınlar adeta birer canavardı! Günümüzde kozmetik sektöründeki gelişmelerle birlikte hiçbir kadının çirkin olmak için bir mazereti kalmadı. Kadın bunca imkâna rağmen çirkinse bu onun ihmalkârlığından ve isteksizliğinden kaynaklanabilirdi ya da daha kötüsü patolojik bir durumdu. Claudine Sagaert, tarih, antropoloji, edebiyat ve resim üzerinden kadın algısının tarihsel gelişimini izleyerek cinsiyet tarihine olağanüstü bir katkı sağlıyor ve kadının yüzyıllar boyunca sıkıştırıldığı kalıpları ortaya koyuyor. Bu kalıplar dün olduğu gibi bugün de kadınlar üzerinde baskı kurmaya devam ediyor. Claudine Sagaert, sosyoloji alanında doktora sahibi bir felsefe öğretmenidir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat