9786257673594
585698
https://www.sehadetkitap.com/urun/jacques-ellulde-gerceklik-ve-hakikat
Jacques Ellul'de Gerçeklik ve Hakikat
102.30
Jacques Ellul'ün düşünce dünyasına dahil olduğumuzda bir taraftan tekniği, her şeyi
belirleyen ve insan varlığını tutsak eden bir sistem olarak ele aldığına, diğer taraftan bize
varlığın özgürleşmesini sağlayacak kapalı bir özgürlük tasavvuru takdim ettiğine şahit
oluruz. Bu çalışmanın temel gayesi bu iki düşünceyi bir araya getirebilmenin imkanına
dair bir soruşturmadır. Zira yalnızca ilk ve yahut ikinci düşünceyi ele aldığımızda
kendimizi birbirinden oldukça farklı dünyalarda buluruz. İkisini birlikte ele aldığımızda ise
bir döngüye şahit oluruz. Dolayısıyla denilebilir ki: Ellul'ün düşüncesinde bu ikisi sürekli
hareket halindedir ve birinden diğerine geçiş söz konusudur. Bu mesele çerçevesinde
eser üç bölüm olarak şekil aldı: Birinci bölümü iki kısma ayırarak görsel ve tekniği bir
araya getirdik ve gerçeklik alanını oluşturduk, akabinde bunların insanı nasıl etkilediğini
ortaya koymaya çalıştık. Bu bölüm aynı zamanda zorunlulukların alanı oldu. Üçüncü
bölümü hakikat alanına ayırdık. Bu iki bölüm arasında ikinci bölüm altında bir ara mekan
olarak liminal evreyi tartıştık. Bu bölümde gerçeklikten ayrılmanın ve hakikatle
bütünleşmenin imkanı araştırıldı. Nitekim insan yalnızca zorunluluktan ve yahut yalnızca
özgürlükten oluşmaz. Ellul, yazılarında bu ikisini sürekli birleştirmeye çalışır. Biz de
buradan hareketle ikinci bölümde ikisini birleştirmeye ve tehlikenin farkına varma, umut
ve inançtan hareketle özgürlüğe geçişe zemin hazırladık. Hakikat alanına ayırdığımız
üçüncü bölümde ise hakikatin özgürlükle ilişkisini ve özgürlüğün dil üzerinden tesisini ele
aldık. Ellulcü bir yaklaşımda sözün özgürlükle ilişkisinin kaynağını bulduk: Sözün
canlılığını, insanın kendini ve başkalarını keşfetmesi için çağrısını; insanın diğer insanlarla
ve Tanrıyla, Tanrı'nın ise insanla konuşmasında aracı olarak sözü; ve sözün vücud
bulduğunu ele aldık. Bu döngüde sözün işitilememesinin nedenlerini ve söz işitilmediğinde
zorunluluk alanına geri dönüleceğini inceledik.
Jacques Ellul'ün düşünce dünyasına dahil olduğumuzda bir taraftan tekniği, her şeyi
belirleyen ve insan varlığını tutsak eden bir sistem olarak ele aldığına, diğer taraftan bize
varlığın özgürleşmesini sağlayacak kapalı bir özgürlük tasavvuru takdim ettiğine şahit
oluruz. Bu çalışmanın temel gayesi bu iki düşünceyi bir araya getirebilmenin imkanına
dair bir soruşturmadır. Zira yalnızca ilk ve yahut ikinci düşünceyi ele aldığımızda
kendimizi birbirinden oldukça farklı dünyalarda buluruz. İkisini birlikte ele aldığımızda ise
bir döngüye şahit oluruz. Dolayısıyla denilebilir ki: Ellul'ün düşüncesinde bu ikisi sürekli
hareket halindedir ve birinden diğerine geçiş söz konusudur. Bu mesele çerçevesinde
eser üç bölüm olarak şekil aldı: Birinci bölümü iki kısma ayırarak görsel ve tekniği bir
araya getirdik ve gerçeklik alanını oluşturduk, akabinde bunların insanı nasıl etkilediğini
ortaya koymaya çalıştık. Bu bölüm aynı zamanda zorunlulukların alanı oldu. Üçüncü
bölümü hakikat alanına ayırdık. Bu iki bölüm arasında ikinci bölüm altında bir ara mekan
olarak liminal evreyi tartıştık. Bu bölümde gerçeklikten ayrılmanın ve hakikatle
bütünleşmenin imkanı araştırıldı. Nitekim insan yalnızca zorunluluktan ve yahut yalnızca
özgürlükten oluşmaz. Ellul, yazılarında bu ikisini sürekli birleştirmeye çalışır. Biz de
buradan hareketle ikinci bölümde ikisini birleştirmeye ve tehlikenin farkına varma, umut
ve inançtan hareketle özgürlüğe geçişe zemin hazırladık. Hakikat alanına ayırdığımız
üçüncü bölümde ise hakikatin özgürlükle ilişkisini ve özgürlüğün dil üzerinden tesisini ele
aldık. Ellulcü bir yaklaşımda sözün özgürlükle ilişkisinin kaynağını bulduk: Sözün
canlılığını, insanın kendini ve başkalarını keşfetmesi için çağrısını; insanın diğer insanlarla
ve Tanrıyla, Tanrı'nın ise insanla konuşmasında aracı olarak sözü; ve sözün vücud
bulduğunu ele aldık. Bu döngüde sözün işitilememesinin nedenlerini ve söz işitilmediğinde
zorunluluk alanına geri dönüleceğini inceledik.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.