İyi Yönetişim ve İnsani Kalkınma

Stok Kodu:
9786257624411
Boyut:
160-240-0
Sayfa Sayısı:
233
Basım Yeri:
ANKARA
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021-06-18
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%18 indirimli
210,00TL
172,20TL
Havale/EFT ile: 154,98TL
9786257624411
527483
İyi Yönetişim ve İnsani Kalkınma
İyi Yönetişim ve İnsani Kalkınma
172.20

“…Bütün kara parçalarında, Afrika dahil.”

Cemal Süreyya

Bu kitabın konusu, 1990 sonrası Afrika'da insani kalkınmadır. Çalışmada genel olarak Afrika'da az gelişmişlik ya da düşük insani kalkınma sorunu üzerinde durulmuştur. Afrika, dünya genelinde insani kalkınma açısından çok gerilerdedir. Kıta ülkelerinin neredeyse tamamının açlık sınırında yer almaktadır. 2019 BM insani kalkınma raporu ve verileri incelendiğinde Afrika ülkelerininin tüm kategorilerde listenin son sırasında yer aldığı görülmektedir. Örneğin genel HDI sıralamasında listenin en başında 0,954 puanla Norveç bulunurken, listenin sonunda 0,377 puanla bir Afrika ülkesi olan Nijer bulunmaktadır. HDI'yı oluşturan kişi başına düşen milli gelir sıralamasında ilk sırada 110,489 skor ile Katar bulunurken, son sırada 0,660 skor ile Burundi yer almaktadır.

Bu kitapta, 1990 sonrası Afrika'da düşük insani kalkınma sorununa çözüm arayışına, siyaset bilimi ve kamu yönetimi perspektifinden yaklaşılmış ve iyi yönetişim ile sınırlandırılmıştır. Zira insani kalkınmanın önündeki engellerin büyük ölçüde siyasi ve idari nitelikte olduğu düşünülmektedir. Örneğin DB tarafından 1989 yılında Afrika ile ilgili hazırlanan Sub Saharan Africa: From Crisis to Sustainable Development adlı rapora göre; “Afrika'da yaşanan düşük kalkınma krizinin ana nedeni yönetişim krizidir”. Başka bir deyişle Afrika'da iyi yönetim olmadığı için kalkınma krizi yaşanmaktadır. Soğuk savaşın bitmesi, liberalizmin yükselişe geçmesi, Sovyet Bloku'nun çökmesiyle başlayan dönemde Batılı kurumların sıkça dillendirdiği bu iddia, akademik açıdan tartışmaya değerdir. Bu nedenle kitapta; “1990 sonrası Afrika'da düşük insani kalkınma ile iyi yönetişim arasında ne ilişki vardır? Sorusuna cevap aranmaya çalışılmıştır. Bu sorunun cevaplanması hem pratik hem de akademik açıdan büyük önem taşımaktadır. Pratik açıdan bu soruya cevap aramak, Afrika'da insanların çoğunun muzdarip olduğu yoksulluk, açlık, hastalık, cehalet gibi insani kalkınma sorunlarının çözümüne yönelik düşünceler geliştirmek suretiyle insanlığın refahına, mutluluğuna ve barışına katkı sağlayabilecek öneriler geliştirmeye olanak sağlayabilir. Akademik açıdan Türkiye'de siyaset bilimi ve kamu yönetimi araştırmalarında Afrika'da insani kalkınmanın iyi yönetişim açısından tartışılması görece ihmal edilen yeni bir alandır.

Kitapta iyi yönetişim ve insani kalkınma ilişkisi Afrika ülkeleri örneğinde nitel ve nicel yöntemlerle araştırılmıştır.

“…Bütün kara parçalarında, Afrika dahil.”

Cemal Süreyya

Bu kitabın konusu, 1990 sonrası Afrika'da insani kalkınmadır. Çalışmada genel olarak Afrika'da az gelişmişlik ya da düşük insani kalkınma sorunu üzerinde durulmuştur. Afrika, dünya genelinde insani kalkınma açısından çok gerilerdedir. Kıta ülkelerinin neredeyse tamamının açlık sınırında yer almaktadır. 2019 BM insani kalkınma raporu ve verileri incelendiğinde Afrika ülkelerininin tüm kategorilerde listenin son sırasında yer aldığı görülmektedir. Örneğin genel HDI sıralamasında listenin en başında 0,954 puanla Norveç bulunurken, listenin sonunda 0,377 puanla bir Afrika ülkesi olan Nijer bulunmaktadır. HDI'yı oluşturan kişi başına düşen milli gelir sıralamasında ilk sırada 110,489 skor ile Katar bulunurken, son sırada 0,660 skor ile Burundi yer almaktadır.

Bu kitapta, 1990 sonrası Afrika'da düşük insani kalkınma sorununa çözüm arayışına, siyaset bilimi ve kamu yönetimi perspektifinden yaklaşılmış ve iyi yönetişim ile sınırlandırılmıştır. Zira insani kalkınmanın önündeki engellerin büyük ölçüde siyasi ve idari nitelikte olduğu düşünülmektedir. Örneğin DB tarafından 1989 yılında Afrika ile ilgili hazırlanan Sub Saharan Africa: From Crisis to Sustainable Development adlı rapora göre; “Afrika'da yaşanan düşük kalkınma krizinin ana nedeni yönetişim krizidir”. Başka bir deyişle Afrika'da iyi yönetim olmadığı için kalkınma krizi yaşanmaktadır. Soğuk savaşın bitmesi, liberalizmin yükselişe geçmesi, Sovyet Bloku'nun çökmesiyle başlayan dönemde Batılı kurumların sıkça dillendirdiği bu iddia, akademik açıdan tartışmaya değerdir. Bu nedenle kitapta; “1990 sonrası Afrika'da düşük insani kalkınma ile iyi yönetişim arasında ne ilişki vardır? Sorusuna cevap aranmaya çalışılmıştır. Bu sorunun cevaplanması hem pratik hem de akademik açıdan büyük önem taşımaktadır. Pratik açıdan bu soruya cevap aramak, Afrika'da insanların çoğunun muzdarip olduğu yoksulluk, açlık, hastalık, cehalet gibi insani kalkınma sorunlarının çözümüne yönelik düşünceler geliştirmek suretiyle insanlığın refahına, mutluluğuna ve barışına katkı sağlayabilecek öneriler geliştirmeye olanak sağlayabilir. Akademik açıdan Türkiye'de siyaset bilimi ve kamu yönetimi araştırmalarında Afrika'da insani kalkınmanın iyi yönetişim açısından tartışılması görece ihmal edilen yeni bir alandır.

Kitapta iyi yönetişim ve insani kalkınma ilişkisi Afrika ülkeleri örneğinde nitel ve nicel yöntemlerle araştırılmıştır.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat