9786052640753
587690
https://www.sehadetkitap.com/urun/istirakin-bir-turu-olarak-dolayli-faillik
İştirakin Bir Türü Olarak Dolaylı Faillik
356.70
Ceza hukukunun temel kurumlarından birini teşkil eden iştirak, kanunen bir kişi tarafından işlenebilen suçun, birden fazla kişinin katılımıyla icrası halinde katılan kişilerin ceza sorumluluklarını, sorumluluk statülerini belirler. Hiç şüphe yok ki suçta ve cezada kanunilik ilkesi gereğince, suça katılan kişilerin ceza hukuku açısından sorumluluk statülerinin açık ve net bir biçimde belirlenmesi zorunludur. Aksi bir durum, adaletsiz sonuçlara yol açar. 5237 sayılı TCK açısından iştirak, şeriklik ve faillik olarak iki ana başlıkta incelenir. Faillik, TCK'nın 37 nci maddesinde tanımlanmıştır. Birinci fıkrada müşterek faillik tanımlanmıştır. Kanun koyucu inceleme konumuz olan dolaylı failliği ise 37 nci maddenin 2 nci fıkrasında düzenlemiştir. Dolaylı faillik, bir başkasını suçun işlenmesinde araç olarak kullananların sorumluluğunu belirler. Faillik statüsü doktrinde genel olarak kabul edildiği üzere, fiil hakimiyeti teorisinden yararlanılarak izah edilmektedir. Böylece fiil üzerinde hakimiyet ile doğrudan failliğin, irade üzerindeki hakimiyet ile dolaylı failliğin, fonksiyonel hakimiyet ile de müşterek failliğin tanımlanması mümkün olmaktadır. Esasen eşya için geçerli olan “araç olarak” kullanma keyfiyetinin, bir kimsenin iradesi üzerinde hakimiyet kurma ile eş değer tutulması tartışmalı bir konudur. Bu sebeple dolaylı failliğin hukuki niteliği konusunda da çeşitli tartışmalar ve görüş farklılıkları meydana gelmiştir. Dolaylı faillik, Kanun'da “araç olarak” kullanılma kavramı ile izah edilmiş ancak hangi hallerde bir kimsenin suçta araç olarak kullanılabileceği konusu, uygulama ve öğretiye bırakılmıştır. “Türk Ceza Hukukunda İştirakin Bir Türü Olarak Dolaylı Faillik” isimli çalışma, dolaylı faillik kavramını, hukuki nitelik, dolaylı failliğin ortaya çıkış biçimleri ve dolaylı faillik ile diğer iştirak türleri arasındaki ilişkileri ortaya konulmak üzere izah etmeyi amaçlamaktadır. Eserde ayrıca, dolaylı failliğin, teşebbüs, gönüllü vazgeçme gibi suçun özel görünüş biçimlerini ilgilendiren yönleri; özgü suç, ihmali suç, taksirli suçlar gibi haksızlığın gerçekleştiriliş biçimleri ve kabahatler ile ilişkisi de ortaya konmaya çalışılmıştır. Dolaylı faillik durumunda, gerçekleşmesi imkan dahilinde olan sınırın aşılması ve çeşitli hata halleri de ayrıca ele alınmıştır. 8 Sunuş Dolaylı failliğin ortaya çıkış türlerini, suçun unsurları ve unsurlar dışında kalan kusurluluk bahsi ile bağlantılı olarak inceleyen yazar, oldukça tartışmalı bir düzenleme olan organize güç yapısından kaynaklanan dolaylı faillik konusunu ise ayrı bir başlık altında ele almıştır.
Ceza hukukunun temel kurumlarından birini teşkil eden iştirak, kanunen bir kişi tarafından işlenebilen suçun, birden fazla kişinin katılımıyla icrası halinde katılan kişilerin ceza sorumluluklarını, sorumluluk statülerini belirler. Hiç şüphe yok ki suçta ve cezada kanunilik ilkesi gereğince, suça katılan kişilerin ceza hukuku açısından sorumluluk statülerinin açık ve net bir biçimde belirlenmesi zorunludur. Aksi bir durum, adaletsiz sonuçlara yol açar. 5237 sayılı TCK açısından iştirak, şeriklik ve faillik olarak iki ana başlıkta incelenir. Faillik, TCK'nın 37 nci maddesinde tanımlanmıştır. Birinci fıkrada müşterek faillik tanımlanmıştır. Kanun koyucu inceleme konumuz olan dolaylı failliği ise 37 nci maddenin 2 nci fıkrasında düzenlemiştir. Dolaylı faillik, bir başkasını suçun işlenmesinde araç olarak kullananların sorumluluğunu belirler. Faillik statüsü doktrinde genel olarak kabul edildiği üzere, fiil hakimiyeti teorisinden yararlanılarak izah edilmektedir. Böylece fiil üzerinde hakimiyet ile doğrudan failliğin, irade üzerindeki hakimiyet ile dolaylı failliğin, fonksiyonel hakimiyet ile de müşterek failliğin tanımlanması mümkün olmaktadır. Esasen eşya için geçerli olan “araç olarak” kullanma keyfiyetinin, bir kimsenin iradesi üzerinde hakimiyet kurma ile eş değer tutulması tartışmalı bir konudur. Bu sebeple dolaylı failliğin hukuki niteliği konusunda da çeşitli tartışmalar ve görüş farklılıkları meydana gelmiştir. Dolaylı faillik, Kanun'da “araç olarak” kullanılma kavramı ile izah edilmiş ancak hangi hallerde bir kimsenin suçta araç olarak kullanılabileceği konusu, uygulama ve öğretiye bırakılmıştır. “Türk Ceza Hukukunda İştirakin Bir Türü Olarak Dolaylı Faillik” isimli çalışma, dolaylı faillik kavramını, hukuki nitelik, dolaylı failliğin ortaya çıkış biçimleri ve dolaylı faillik ile diğer iştirak türleri arasındaki ilişkileri ortaya konulmak üzere izah etmeyi amaçlamaktadır. Eserde ayrıca, dolaylı failliğin, teşebbüs, gönüllü vazgeçme gibi suçun özel görünüş biçimlerini ilgilendiren yönleri; özgü suç, ihmali suç, taksirli suçlar gibi haksızlığın gerçekleştiriliş biçimleri ve kabahatler ile ilişkisi de ortaya konmaya çalışılmıştır. Dolaylı faillik durumunda, gerçekleşmesi imkan dahilinde olan sınırın aşılması ve çeşitli hata halleri de ayrıca ele alınmıştır. 8 Sunuş Dolaylı failliğin ortaya çıkış türlerini, suçun unsurları ve unsurlar dışında kalan kusurluluk bahsi ile bağlantılı olarak inceleyen yazar, oldukça tartışmalı bir düzenleme olan organize güç yapısından kaynaklanan dolaylı faillik konusunu ise ayrı bir başlık altında ele almıştır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.