İslam ve Türk Milliyetçiği

Stok Kodu:
9786257254649
Boyut:
140-240-
Sayfa Sayısı:
192
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021-09-13
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%33 indirimli
287,00TL
192,29TL
Havale/EFT ile: 188,44TL
9786257254649
534990
İslam ve Türk Milliyetçiği
İslam ve Türk Milliyetçiği
192.29
“İslâm ve Türk, iki terimdir, iki isimdir. Bu iki terim/isim; tarih içinde birbiri ile özdeşleşmiş, bütünleşmiş ve birinden bahsedilince diğeri hatırlanır olmuştur. İslâm; insanlık ile başlayan, olgunlaşıp gelişen ve Kuran ile son şeklini alan dinin “özel adı”dır. Türk; kavramı ise Asya'da ve Doğu Avrupa'da yoğun olarak yaşamış/yaşamakta olan, dünyanın 5 kıtasında mensuplarına rastlanan, Türkçe'nin çeşitli lehçelerini konuşan soyu ve bu soyun değişik boylarına mensup kimseleri, 700-800 milyonluk Turanî kavimleri ifade etmektedir. Tarih boyunca Türkler'deki din telakkisinin İslâmî bir çizgi takip ettiği ve İslâm'ı kabul etmeden önce Türkler'de varolan “Tek Tanrılı Din Anlayışı”n Tevhidî bir özellik gösterdiği dikkat çekmektedir. Türkler'in büyük çoğunluğunun, İslâm'ı din olarak kabul etmelerinde sahip oldukları bu “Tek Tanrı İnancı”nın etkisi yanında İslâm'ın ahlâk anlayışının, Tevhide aykırı olmayan örf ve âdete önem vermesinin, Türk Milleti'nin değer yargılarıyla örtüşmesinin rolü büyüktür. Türk ile İslâm, uyumlu ikili olmuş; Türk denilince İslâm, İslâm denilince de Türk hatırlanmıştır. Bu uyumlu ikili de İslâm'ın Türk'ün varlığını devam ettirmesine ve Türk Milliyetçiliğine imkân vermesinin de rolü vardır. İslâm'ın dünya dini olup farklı kıtalara ulaşmasında da Türklerin katkısı çok büyüktür. Buna rağmen her dönemde İslâm adına Türk'e, Türklüğe ve Türk Milliyetçiliğine-bir kısmı bilerek, bir kısmı kasıtlı olarak- karşı çıkanlar da eksik olmamıştır. Bu kimseler, ısrarla İslâm'da Milliyetçiliğin özellikle Türk Milliyetçiliğinin olmadığını, olamayacağını ileri sürmüşlerdir.
“İslâm ve Türk, iki terimdir, iki isimdir. Bu iki terim/isim; tarih içinde birbiri ile özdeşleşmiş, bütünleşmiş ve birinden bahsedilince diğeri hatırlanır olmuştur. İslâm; insanlık ile başlayan, olgunlaşıp gelişen ve Kuran ile son şeklini alan dinin “özel adı”dır. Türk; kavramı ise Asya'da ve Doğu Avrupa'da yoğun olarak yaşamış/yaşamakta olan, dünyanın 5 kıtasında mensuplarına rastlanan, Türkçe'nin çeşitli lehçelerini konuşan soyu ve bu soyun değişik boylarına mensup kimseleri, 700-800 milyonluk Turanî kavimleri ifade etmektedir. Tarih boyunca Türkler'deki din telakkisinin İslâmî bir çizgi takip ettiği ve İslâm'ı kabul etmeden önce Türkler'de varolan “Tek Tanrılı Din Anlayışı”n Tevhidî bir özellik gösterdiği dikkat çekmektedir. Türkler'in büyük çoğunluğunun, İslâm'ı din olarak kabul etmelerinde sahip oldukları bu “Tek Tanrı İnancı”nın etkisi yanında İslâm'ın ahlâk anlayışının, Tevhide aykırı olmayan örf ve âdete önem vermesinin, Türk Milleti'nin değer yargılarıyla örtüşmesinin rolü büyüktür. Türk ile İslâm, uyumlu ikili olmuş; Türk denilince İslâm, İslâm denilince de Türk hatırlanmıştır. Bu uyumlu ikili de İslâm'ın Türk'ün varlığını devam ettirmesine ve Türk Milliyetçiliğine imkân vermesinin de rolü vardır. İslâm'ın dünya dini olup farklı kıtalara ulaşmasında da Türklerin katkısı çok büyüktür. Buna rağmen her dönemde İslâm adına Türk'e, Türklüğe ve Türk Milliyetçiliğine-bir kısmı bilerek, bir kısmı kasıtlı olarak- karşı çıkanlar da eksik olmamıştır. Bu kimseler, ısrarla İslâm'da Milliyetçiliğin özellikle Türk Milliyetçiliğinin olmadığını, olamayacağını ileri sürmüşlerdir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat