9786055412586
390433
https://www.sehadetkitap.com/urun/is-kazasi-veya-meslek-hastaligindan-kaynaklanan-maddi-ve-manevi-tazminat-davalari
İş Kazası veya Meslek Hastalığından Kaynaklanan Maddi ve Manevi Tazminat Davaları
130.50
-İş Kazası, veya Meslek Hastalığından Kaynaklanan Maddi ve Manevi Tazminat Davaları- isimli bu eserin ilk baskısı, 2010 yılında yapılmış ve Siz Değerli Okuyucuların gösterdiği yakın ilgi sonucu, mevcudu kısa sürede bitmiştir.
Elinizdeki bu eser, işçi veya işveren olarak çalışma hayatında olan hemen herkesi yakından ilgilendirmektedir.
Ölümle sonuçlanan iş kazaları ve meslek hastalıkları sayısı, başta madencilik ve gemi inşaat sektörü olmak üzere, bir çok alanda artmaya devam etmekte, bu olumsuz gelişme, Sosyal Güvenlik Kurumu istatistik verilerine göre, maalesef, ülkemizi ölümlü iş kazaları ve meslek hastalıkları yönünden, Avrupada birinci, Dünyada üçüncü sıraya yükseltmiş bulunmaktadır.
Gelinen nokta, Uluslararası Çalışma Örgütü (İLO) ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ilkeleriyle Avrupa Birliği (EU) çerçeve yönergelerindeki öneriler doğrultusunda, başta İş Kanunu olmak üzere, iş sağlığı ve güvenliği mevzuatında yapılan norm değişikliklerine karşın, işçi ve işveren olarak çalışma hayatında rol alan kişilerde etkin bir iş güvenliği eğitimi ve kültürünün geliştirilemediğini, işverenlerin işçiyi gözetme borcu kapsamında, iş sağlığı ve güvenliğini sağlama borcunu yeterince yerine getirmediklerini göstermektedir. Bu durum, iş sağlığı ve güvenliği sorununun ciddi boyutunu açıkca ortaya koymaktadır. İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Tasarısının henüz yasalaştırılamaması, iş sağlığı ve güvenliği mevzuatı çerçevesinde, yürürlüğe konulan tüzük ve yönetmeliklerin bir kısmının Danıştay tarafından yürütmesinin durdurulması, iptali, sık sık yapılan değişiklikler gibi olgular göz önüne alındığında, gerek mevzuat, gerekse uygulama yönünden aşılması gerekli daha çok yol bulunduğunu göstermektedir.
Bu eserde, iş sağlığı ve güvenliğini sağlama borcunu yerine getirmeyen işverenlerin özellikle hukukî sorumluluğu incelenmiş, her üç kitap, uygulama yönüyle ele alınmış, gerekli görüldükçe öğretinin görüşlerinede yer verilmiştir.
Bundan başka, ilk baskıda yer alan bazı konular sistematik çerçevede daha ayrıntılı yazılmış, bulunmayan bazı bölümler eklenmiş, yeni Yargıtay kararları gözden geçirilerek örnek nitelikte olanlar, ilgili bölümlerin sonuna konulmuş, kitabın sonuna ayrıntılı bir kavram dizini konulmak suretiyle eser genişletilmiştir.
Uygulayıcılara yararlı olduğuna inandığım Usûl konuları işlenirken, bu kitabın yayınlandığı tarihten kısa bir süre sonra, 01. 10. 2011 tarihinde yürürlüğe girecek olan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun, yeni hükümleri açıklanarak işlenmiş, 1086 sayılı Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanununun aynı konudaki ilgili maddeleri de, bu yasa ile bağlantı kurulması yönünden ayrıca belirtilmiştir.
Ayrıca, 818 sayılı Türk Borçlar Kanunu yerine 01. 07. 2012 tarihinde yürürlüğe girecek yeni 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun getirdiği hükümlere ilgili konu işlenirken ayrıca değinilmiş, hüküm değişiklikleri açıklanmış, böylece, değerli okuyucuların yeni yasanın yürürlüğe girmesiyle uygulanmaya başlayacak hükümlerinden bir ölçüde bilgi edinmeleri sağlanmış ve dolayısıyla eserin kalıcı olması amaçlanmıştır.
-İş Kazası, veya Meslek Hastalığından Kaynaklanan Maddi ve Manevi Tazminat Davaları- isimli bu eserin ilk baskısı, 2010 yılında yapılmış ve Siz Değerli Okuyucuların gösterdiği yakın ilgi sonucu, mevcudu kısa sürede bitmiştir.
Elinizdeki bu eser, işçi veya işveren olarak çalışma hayatında olan hemen herkesi yakından ilgilendirmektedir.
Ölümle sonuçlanan iş kazaları ve meslek hastalıkları sayısı, başta madencilik ve gemi inşaat sektörü olmak üzere, bir çok alanda artmaya devam etmekte, bu olumsuz gelişme, Sosyal Güvenlik Kurumu istatistik verilerine göre, maalesef, ülkemizi ölümlü iş kazaları ve meslek hastalıkları yönünden, Avrupada birinci, Dünyada üçüncü sıraya yükseltmiş bulunmaktadır.
Gelinen nokta, Uluslararası Çalışma Örgütü (İLO) ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ilkeleriyle Avrupa Birliği (EU) çerçeve yönergelerindeki öneriler doğrultusunda, başta İş Kanunu olmak üzere, iş sağlığı ve güvenliği mevzuatında yapılan norm değişikliklerine karşın, işçi ve işveren olarak çalışma hayatında rol alan kişilerde etkin bir iş güvenliği eğitimi ve kültürünün geliştirilemediğini, işverenlerin işçiyi gözetme borcu kapsamında, iş sağlığı ve güvenliğini sağlama borcunu yeterince yerine getirmediklerini göstermektedir. Bu durum, iş sağlığı ve güvenliği sorununun ciddi boyutunu açıkca ortaya koymaktadır. İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Tasarısının henüz yasalaştırılamaması, iş sağlığı ve güvenliği mevzuatı çerçevesinde, yürürlüğe konulan tüzük ve yönetmeliklerin bir kısmının Danıştay tarafından yürütmesinin durdurulması, iptali, sık sık yapılan değişiklikler gibi olgular göz önüne alındığında, gerek mevzuat, gerekse uygulama yönünden aşılması gerekli daha çok yol bulunduğunu göstermektedir.
Bu eserde, iş sağlığı ve güvenliğini sağlama borcunu yerine getirmeyen işverenlerin özellikle hukukî sorumluluğu incelenmiş, her üç kitap, uygulama yönüyle ele alınmış, gerekli görüldükçe öğretinin görüşlerinede yer verilmiştir.
Bundan başka, ilk baskıda yer alan bazı konular sistematik çerçevede daha ayrıntılı yazılmış, bulunmayan bazı bölümler eklenmiş, yeni Yargıtay kararları gözden geçirilerek örnek nitelikte olanlar, ilgili bölümlerin sonuna konulmuş, kitabın sonuna ayrıntılı bir kavram dizini konulmak suretiyle eser genişletilmiştir.
Uygulayıcılara yararlı olduğuna inandığım Usûl konuları işlenirken, bu kitabın yayınlandığı tarihten kısa bir süre sonra, 01. 10. 2011 tarihinde yürürlüğe girecek olan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun, yeni hükümleri açıklanarak işlenmiş, 1086 sayılı Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanununun aynı konudaki ilgili maddeleri de, bu yasa ile bağlantı kurulması yönünden ayrıca belirtilmiştir.
Ayrıca, 818 sayılı Türk Borçlar Kanunu yerine 01. 07. 2012 tarihinde yürürlüğe girecek yeni 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun getirdiği hükümlere ilgili konu işlenirken ayrıca değinilmiş, hüküm değişiklikleri açıklanmış, böylece, değerli okuyucuların yeni yasanın yürürlüğe girmesiyle uygulanmaya başlayacak hükümlerinden bir ölçüde bilgi edinmeleri sağlanmış ve dolayısıyla eserin kalıcı olması amaçlanmıştır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.