9786052315170
728647
https://www.sehadetkitap.com/urun/irak-divani
Irak Divanı
690.00
Bazen kendi kendime soruyorum. "Son yüz yıl içinde Türkiye'de kaç şair ve yazarın kaç eseri kitap hâlinde yayımlandı?" Ve cevap veriyorum: "Yüzlerce demek gülünçtür, binlerce demek yetersizdir, en kuvvetli ihtimal on binlercedir; kim bilir belki de yüz binlerce..."
"Peki bu on binlerce şair ve yazarın kaçının ismi yüz yıl sonra anılacak? Kaç eserin beş yüzüncü, bin beş yüzüncü baskıları yapılacak?" Böyle bir soruya şöyle cevap verebilirim: "İstiklal Marşı ve Çanakkale Şehitleri şiirleri sayesinde Mehmet Akif Ersoy, Dokuzuncu Hariciye Koğuşu sayesinde Peyami Safa, İnce Memet yazarı Yaşar Kemal, Kendi Gök Kubbemiz ile Yahya Kemal; ‘Türkçem, benim ses bayrağım' deyip de Türkçenin ses bayrağı olan Fazıl Hüsnü Dağlarca..."
Cevabımı eksik, yanlış bulabilirsiniz; Necip Fazıl'ı, Nazım Hikmet'i, Orhan Veli'yi, Sait Faik'i de bu listeye katmak isteyebilirsiniz. Olabilir, haklısınız. Onları da katalım, hatta başkalarının öngörülerini de kabul edip listemizdeki isimleri yirmiye çıkaralım. Peki ya iki yüz yıl sonra? Listemiz mecburen kısalacak değil mi? Peki üç yüz, dört yüz, beş yüz hatta altı yüz yıl sonra ne olacak? Listemizdeki hangi isim zamanda ölümsüzlük testini başarıyla tamamlayacak?
Şimdi size böylesine çetin bir sınavı başarıyla tamamlayan bir şair takdim ediyorum. Tam 650 yıl önce doğan klasik şiirimizin ölümsüzlerinden Seyyid Nesimî (1369 – 1417). Azerbaycan'da 2019 yılı Nesimî Yılı ilan edilmiştir. Efendim, "Ene'l-Hak" diyen Hallac-ı Mansur'un izinden gitmişmiş, Hurufilik tarikatının kurucusu Fazlullah Naimî'nin müridiymiş, Kur'an-ı Kerim'e aykırı laflar ettiği için Halep'te derisi yüzülerek öldürülmüşmüş; bir şiir sever olarak bunlar beni ilgilendirmiyor. Beni ilgilendiren şey Nesimî'nin, Fuzulî'yi dahi etkileyen şairliğidir; şiirlerindeki engin hayaller, ses - ahenk ve anlam sanatlarıdır.
Nesimî Divanı'nı zevkle okuyacaksınız.
Bazen kendi kendime soruyorum. "Son yüz yıl içinde Türkiye'de kaç şair ve yazarın kaç eseri kitap hâlinde yayımlandı?" Ve cevap veriyorum: "Yüzlerce demek gülünçtür, binlerce demek yetersizdir, en kuvvetli ihtimal on binlercedir; kim bilir belki de yüz binlerce..."
"Peki bu on binlerce şair ve yazarın kaçının ismi yüz yıl sonra anılacak? Kaç eserin beş yüzüncü, bin beş yüzüncü baskıları yapılacak?" Böyle bir soruya şöyle cevap verebilirim: "İstiklal Marşı ve Çanakkale Şehitleri şiirleri sayesinde Mehmet Akif Ersoy, Dokuzuncu Hariciye Koğuşu sayesinde Peyami Safa, İnce Memet yazarı Yaşar Kemal, Kendi Gök Kubbemiz ile Yahya Kemal; ‘Türkçem, benim ses bayrağım' deyip de Türkçenin ses bayrağı olan Fazıl Hüsnü Dağlarca..."
Cevabımı eksik, yanlış bulabilirsiniz; Necip Fazıl'ı, Nazım Hikmet'i, Orhan Veli'yi, Sait Faik'i de bu listeye katmak isteyebilirsiniz. Olabilir, haklısınız. Onları da katalım, hatta başkalarının öngörülerini de kabul edip listemizdeki isimleri yirmiye çıkaralım. Peki ya iki yüz yıl sonra? Listemiz mecburen kısalacak değil mi? Peki üç yüz, dört yüz, beş yüz hatta altı yüz yıl sonra ne olacak? Listemizdeki hangi isim zamanda ölümsüzlük testini başarıyla tamamlayacak?
Şimdi size böylesine çetin bir sınavı başarıyla tamamlayan bir şair takdim ediyorum. Tam 650 yıl önce doğan klasik şiirimizin ölümsüzlerinden Seyyid Nesimî (1369 – 1417). Azerbaycan'da 2019 yılı Nesimî Yılı ilan edilmiştir. Efendim, "Ene'l-Hak" diyen Hallac-ı Mansur'un izinden gitmişmiş, Hurufilik tarikatının kurucusu Fazlullah Naimî'nin müridiymiş, Kur'an-ı Kerim'e aykırı laflar ettiği için Halep'te derisi yüzülerek öldürülmüşmüş; bir şiir sever olarak bunlar beni ilgilendirmiyor. Beni ilgilendiren şey Nesimî'nin, Fuzulî'yi dahi etkileyen şairliğidir; şiirlerindeki engin hayaller, ses - ahenk ve anlam sanatlarıdır.
Nesimî Divanı'nı zevkle okuyacaksınız.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.