9786059108263
437833
https://www.sehadetkitap.com/urun/insanin-mensei-nesl-i-beser-insanin-kokeni-beser-nesli
İnsanın Menşe'i Nesl-i Beşer; İnsanın Kökeni, Beşer Nesli
67.76
"Kardeşim Ahmed Nebil tarafından tercüme olunan bu kitaba bir önsöz yazmaya mecbur kaldığım dakikada ne kadar büyük bir sıkıntıya düştüğümü tarif edemem. Çünkü bir kitaba özsöz yazmak demek az çok o kitabı eleştirmek demektir. Eleştirinin ise anlamı malumdur. Eleştirmen bir eser hakkında eleştirisini yazarken şahsını da orta yere koyar ve bu mesele hakkında benim fikrim budur, ben böyle düşünüyorum, bu kitabı ben yazmış olsaydım, falan nokta hakkında şu yolda, görüş beyan ederdim, tarzında muhakeme yürütür.
Halbuki ben ne yazacağım, insanın kökeni gibi gayet önemli olmakla beraber son derece de öznel bir nitelik taşıyan bir meselede ne gibi bir görüş ortaya koyabilirim? Hangi belgeme, hangi incelememe, hangi müzeme, hangi mükemmel laboratuarıma güvenebilirim?
Fakat zannetmeyiniz ki beni rahatsız eden nokta budur. Hayır, bu cehalet şahsıma mahsus olsa idi, rahatsız değil, hatta memnun olacaktım. Fakat bu düşünce beni daha başka soru silsilelerine doğru sürüklüyor ve yine soruyorum: Hangi alimimiz, hangi fen adamımız bu hususta ağzını açabilir? Dudaklarını kımıldatabilir?...
Hiç değil mi, evet teessüf olunur ki hiç! Buna delil isterseniz henüz Osmanlıcada bu gibi bilimlere, fenlere dair hiçbir terimin, hiçbir tabirin var olmadığını gösterebilirim."
Baha Tevfik
"Kardeşim Ahmed Nebil tarafından tercüme olunan bu kitaba bir önsöz yazmaya mecbur kaldığım dakikada ne kadar büyük bir sıkıntıya düştüğümü tarif edemem. Çünkü bir kitaba özsöz yazmak demek az çok o kitabı eleştirmek demektir. Eleştirinin ise anlamı malumdur. Eleştirmen bir eser hakkında eleştirisini yazarken şahsını da orta yere koyar ve bu mesele hakkında benim fikrim budur, ben böyle düşünüyorum, bu kitabı ben yazmış olsaydım, falan nokta hakkında şu yolda, görüş beyan ederdim, tarzında muhakeme yürütür.
Halbuki ben ne yazacağım, insanın kökeni gibi gayet önemli olmakla beraber son derece de öznel bir nitelik taşıyan bir meselede ne gibi bir görüş ortaya koyabilirim? Hangi belgeme, hangi incelememe, hangi müzeme, hangi mükemmel laboratuarıma güvenebilirim?
Fakat zannetmeyiniz ki beni rahatsız eden nokta budur. Hayır, bu cehalet şahsıma mahsus olsa idi, rahatsız değil, hatta memnun olacaktım. Fakat bu düşünce beni daha başka soru silsilelerine doğru sürüklüyor ve yine soruyorum: Hangi alimimiz, hangi fen adamımız bu hususta ağzını açabilir? Dudaklarını kımıldatabilir?...
Hiç değil mi, evet teessüf olunur ki hiç! Buna delil isterseniz henüz Osmanlıcada bu gibi bilimlere, fenlere dair hiçbir terimin, hiçbir tabirin var olmadığını gösterebilirim."
Baha Tevfik
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.