İnsanı Ararken Damdan Düşen Psikolog; Söyleşi: Canan Dila

Stok Kodu:
9786051063096
Boyut:
135-215-0
Sayfa Sayısı:
533
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
5
Basım Tarihi:
2013-08-01
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%32 indirimli
315,00TL
214,20TL
Havale/EFT ile: 192,78TL
9786051063096
699273
İnsanı Ararken Damdan Düşen Psikolog; Söyleşi: Canan Dila
İnsanı Ararken Damdan Düşen Psikolog; Söyleşi: Canan Dila
214.20
Afrika kabilelerinden birinde bir bebek doğduğunda kabilenin kadınları hep birlikte ormana çekilir, o bebeğe bir şarkı yaparlarmış. Dikkatle gözlemledikleri bebeğin karakteristik özelliklerini ve gücünü ona anlatan bir şarkı... Sonra, çok sonra bir gün, hayatla başa çıkmakta zorlanıp da kolu kanadı kırılacak olursa o şarkıyı, yani kendini hatırlasın diye... Afrikalı bebek o şarkıyı dinleyerek buyurmuş... Günün birinde o şarkıyı tekrarlayamayacak kadar kendine inancını yitirdiğinde, onu tanıyan biri ona şarkısını çalarmış ıslıkla. Kendini, gücünü, öz hâlini hatırlar, kendine gelirmiş... Doğan Cüceloğlu aramızda bir ıslık gibi dolaşıyor... Kendi şarkısına gelince... Annelerimiz yaşarken ayrıca bu şarkıyı duymaya ihtiyacımız yoktur. Annemiz, o şarkının ta kendisidir zaten. Ama Cüceloğlu, sadece on yaşındaymış annesi "gitti de gelecek" sandığında... Söyleşimiz boyunca içinde yakaladığı, annesinin bıraktığı boşlukta büyüyen kocaman bir ağıt oldu; kalabalıklar içinde ürkek, mahcup, çekingen bir çocuk... Kendi çocukluğuna el uzatır gibi uzatıyor şimdi elini bütün çocuklara; o çocukların anne-babaları, öğretmenleri hınca hınç dolduruyorlar seminerlerini. Kitapları baskı üzerine baskı yapıyor. Çünkü Nasrettin Hoca topraklarının çocukları olarak biliyorlar ki damdan düştüklerinde çarenin hasını kendisi de daha önce damdan düşmüş olan bilir. Hele de damdan düşüp de doğrulan üstüne üstlük bir de doktorsa... Gizlisiz saklısız anlattı bütün hayatını. Bu kitap, damdan düşen doktoralı bir psikologun, düştüğü yerden doğrulurken kendine mırıldandığı kendi şarkısının gözyaşı ve kahkaha dolu öyküsü...
Afrika kabilelerinden birinde bir bebek doğduğunda kabilenin kadınları hep birlikte ormana çekilir, o bebeğe bir şarkı yaparlarmış. Dikkatle gözlemledikleri bebeğin karakteristik özelliklerini ve gücünü ona anlatan bir şarkı... Sonra, çok sonra bir gün, hayatla başa çıkmakta zorlanıp da kolu kanadı kırılacak olursa o şarkıyı, yani kendini hatırlasın diye... Afrikalı bebek o şarkıyı dinleyerek buyurmuş... Günün birinde o şarkıyı tekrarlayamayacak kadar kendine inancını yitirdiğinde, onu tanıyan biri ona şarkısını çalarmış ıslıkla. Kendini, gücünü, öz hâlini hatırlar, kendine gelirmiş... Doğan Cüceloğlu aramızda bir ıslık gibi dolaşıyor... Kendi şarkısına gelince... Annelerimiz yaşarken ayrıca bu şarkıyı duymaya ihtiyacımız yoktur. Annemiz, o şarkının ta kendisidir zaten. Ama Cüceloğlu, sadece on yaşındaymış annesi "gitti de gelecek" sandığında... Söyleşimiz boyunca içinde yakaladığı, annesinin bıraktığı boşlukta büyüyen kocaman bir ağıt oldu; kalabalıklar içinde ürkek, mahcup, çekingen bir çocuk... Kendi çocukluğuna el uzatır gibi uzatıyor şimdi elini bütün çocuklara; o çocukların anne-babaları, öğretmenleri hınca hınç dolduruyorlar seminerlerini. Kitapları baskı üzerine baskı yapıyor. Çünkü Nasrettin Hoca topraklarının çocukları olarak biliyorlar ki damdan düştüklerinde çarenin hasını kendisi de daha önce damdan düşmüş olan bilir. Hele de damdan düşüp de doğrulan üstüne üstlük bir de doktorsa... Gizlisiz saklısız anlattı bütün hayatını. Bu kitap, damdan düşen doktoralı bir psikologun, düştüğü yerden doğrulurken kendine mırıldandığı kendi şarkısının gözyaşı ve kahkaha dolu öyküsü...
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat