İnsanca Kötülük

Stok Kodu:
9786253732714
Boyut:
135-195-
Sayfa Sayısı:
138
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024-08-09
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%38 indirimli
140,00TL
86,80TL
Havale/EFT ile: 85,06TL
9786253732714
715283
İnsanca Kötülük
İnsanca Kötülük
86.80
Comte de Lautréamont takma adıyla Isidore Ducasse, Maldoror'un Şarkıları'nı yazdığında 1868, Franz Kafka Dönüşüm'ü yazdığında 1915'di. Isıdore Ducasse şiir ile Fransa'dan, Franz Kafka ise uzun öykü türü ile Almanya'dan benzer bir akımın temsilcisi olmuşlardır. Dünyaca ünlü edebiyat örnekleri arasında yer alan eserler, ülkemize ise Dönüşüm'le 1986' da, Maldoror'un Şarkıları ile 1989'da gelmişti. Türkiye'de yeraltı edebiyatının gelişmiş olduğunu söylemek zor. Bu edebiyatın ilk önemli örnekleri 1990'lı yıllardan sonra verildi. Vüs'at O. Bener'i, Sait Faik'i bu edebiyatın ülkemizdeki öncüleri olarak kabul edebiliriz. Yusuf Atılgan ve Vüs'at O. Bener daha çok ‘avantgarde' (deneysel ve yenilikçi) olarak nitelenebile-cek yazarlardır. Bir de Oğuz Atay örneği var. Yeraltı edebiyatı, dili zincirlerinden kurtarmak için 19. yüzyılın ortaları ile 20. yüzyılın baş-larında oluşmaya başlayan edebiyat akımı. Sert, aykırı, eleştirel, çoğunlukla gerçekle hayalin ince çizgisinde var olmaya çalışır. Edebiyatın yüzyıllardır süren serüvenine bakıldığında, “kötülük” kavramından da oldukça yararlandığı görülür. Yeraltı Edebiyatı anlayışında; kötülük artık iyiliğin zıddı değil, yeni bir yaşam biçimidir.” Bu kitapta ise; yeraltı edebiyatına örnek olacak kurmaca öykülerin yanında, düşünce ve farklı bakış açıları yansıtılmıştır. Hayata; sosyolojik ve felsefi açıdan, alışa gelmişin dışında bir yak-laşım getirilmiştir.
Comte de Lautréamont takma adıyla Isidore Ducasse, Maldoror'un Şarkıları'nı yazdığında 1868, Franz Kafka Dönüşüm'ü yazdığında 1915'di. Isıdore Ducasse şiir ile Fransa'dan, Franz Kafka ise uzun öykü türü ile Almanya'dan benzer bir akımın temsilcisi olmuşlardır. Dünyaca ünlü edebiyat örnekleri arasında yer alan eserler, ülkemize ise Dönüşüm'le 1986' da, Maldoror'un Şarkıları ile 1989'da gelmişti. Türkiye'de yeraltı edebiyatının gelişmiş olduğunu söylemek zor. Bu edebiyatın ilk önemli örnekleri 1990'lı yıllardan sonra verildi. Vüs'at O. Bener'i, Sait Faik'i bu edebiyatın ülkemizdeki öncüleri olarak kabul edebiliriz. Yusuf Atılgan ve Vüs'at O. Bener daha çok ‘avantgarde' (deneysel ve yenilikçi) olarak nitelenebile-cek yazarlardır. Bir de Oğuz Atay örneği var. Yeraltı edebiyatı, dili zincirlerinden kurtarmak için 19. yüzyılın ortaları ile 20. yüzyılın baş-larında oluşmaya başlayan edebiyat akımı. Sert, aykırı, eleştirel, çoğunlukla gerçekle hayalin ince çizgisinde var olmaya çalışır. Edebiyatın yüzyıllardır süren serüvenine bakıldığında, “kötülük” kavramından da oldukça yararlandığı görülür. Yeraltı Edebiyatı anlayışında; kötülük artık iyiliğin zıddı değil, yeni bir yaşam biçimidir.” Bu kitapta ise; yeraltı edebiyatına örnek olacak kurmaca öykülerin yanında, düşünce ve farklı bakış açıları yansıtılmıştır. Hayata; sosyolojik ve felsefi açıdan, alışa gelmişin dışında bir yak-laşım getirilmiştir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat