9786057721204
495510
https://www.sehadetkitap.com/urun/ikrardan-donmenin-yargisal-sonuclari-aile-borclar-ve-ceza-hukuku
İkrardan Dönmenin Yargısal Sonuçları; Aile, Borçlar ve Ceza Hukuku
128.80
Hukukun gayesi toplumsal münasebetleri
düzenlemek, ferdin ve toplumun menfaatlerini
korumak, insanların arasında çıkan
anlaşmazlıkları çözüme kavuşturmak ve
yaşanabilecek haksızlıkları önleyerek
toplumda adaleti sağlamaktır. İslâm hukuku
bu amaçla birtakım müeyyideler koymuş,
gerektiğinde bu müeyyideleri uygulamak için
yargı müessesesi tesis etmiş ve yargı yetkisini
de hâkime tevdi etmiştir. Fertlerin haklarını
korumak ve adaleti sağlamak için yargı
görevini üstlenen hâkimin bu görevi yerine
getirirken, ortaya çıkan anlaşmazlıklarda
kimin haklı kimin haksız olduğunu tek başına
bilmesi ve hâdiseleri çözüme kavuşturması
mümkün değildir. Her biri hak iddiasında
bulunan ve hakkı kendine nispet eden iki
hasım arasındaki çekişmeyi sona erdirmek ve
hakkı sahibine vermek için ispat görevini
yürüten hâkim, birtakım delillerden hareket
eder. Fertler arasındaki maddî ve manevî
anlaşmazlıkların çözümüne ve adaletin
tesisine yardımcı olan bu delillerin en
önemlisi, kişinin, kendi üzerinde bulunan
başkasına ait bir hakkı ikrar etmesidir. İslâm
hukukunda kişi, hâkim karşısında, kendi
üzerinde bulunan başkasına ait bir hakkı ikrar
eder, ikrarında da ısrar ederse, bu ikrarı
kendisini de, hâkimi de bağlayıcı kesin bir
hüccet kabul edilir. Ancak bazen kişi, hâkim
karşısında yaptığı bu ikrarından dönebilir. İşte
elinizdeki bu kitap, İslâm yargı hukukuna göre
sanığın mahkeme huzurunda hâkim karşısında
yaptığı ikrarın ve daha sonra bu ikrarından
dönmesinin hangi konularda lehine, hangi
konularda aleyhine sonuçlar doğuracağı
meselesini ele almaktadır.
Hukukun gayesi toplumsal münasebetleri
düzenlemek, ferdin ve toplumun menfaatlerini
korumak, insanların arasında çıkan
anlaşmazlıkları çözüme kavuşturmak ve
yaşanabilecek haksızlıkları önleyerek
toplumda adaleti sağlamaktır. İslâm hukuku
bu amaçla birtakım müeyyideler koymuş,
gerektiğinde bu müeyyideleri uygulamak için
yargı müessesesi tesis etmiş ve yargı yetkisini
de hâkime tevdi etmiştir. Fertlerin haklarını
korumak ve adaleti sağlamak için yargı
görevini üstlenen hâkimin bu görevi yerine
getirirken, ortaya çıkan anlaşmazlıklarda
kimin haklı kimin haksız olduğunu tek başına
bilmesi ve hâdiseleri çözüme kavuşturması
mümkün değildir. Her biri hak iddiasında
bulunan ve hakkı kendine nispet eden iki
hasım arasındaki çekişmeyi sona erdirmek ve
hakkı sahibine vermek için ispat görevini
yürüten hâkim, birtakım delillerden hareket
eder. Fertler arasındaki maddî ve manevî
anlaşmazlıkların çözümüne ve adaletin
tesisine yardımcı olan bu delillerin en
önemlisi, kişinin, kendi üzerinde bulunan
başkasına ait bir hakkı ikrar etmesidir. İslâm
hukukunda kişi, hâkim karşısında, kendi
üzerinde bulunan başkasına ait bir hakkı ikrar
eder, ikrarında da ısrar ederse, bu ikrarı
kendisini de, hâkimi de bağlayıcı kesin bir
hüccet kabul edilir. Ancak bazen kişi, hâkim
karşısında yaptığı bu ikrarından dönebilir. İşte
elinizdeki bu kitap, İslâm yargı hukukuna göre
sanığın mahkeme huzurunda hâkim karşısında
yaptığı ikrarın ve daha sonra bu ikrarından
dönmesinin hangi konularda lehine, hangi
konularda aleyhine sonuçlar doğuracağı
meselesini ele almaktadır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.