İklim Krizi Çağında Çevre Haberciliği

Stok Kodu:
9786256949256
Boyut:
135-215-
Sayfa Sayısı:
232
Basım Yeri:
Konya
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023-03-23
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%8 indirimli
150,00TL
138,00TL
Havale/EFT ile: 135,24TL
9786256949256
597021
İklim Krizi Çağında Çevre Haberciliği
İklim Krizi Çağında Çevre Haberciliği
138.00
İçinde yaşadığımız dönemde kapitalizmin getirdiği üretim ve tüketim biçimi, iklim krizi başta olmak üzere birçok çevre sorununun yoğun ve şiddetli yaşanmasına neden olmuştur. Antroposen çağ doğal kaynakların hızla tükenmesini ve kirlenmesini beraberinde getirmiş, gezegeni yavaş yavaş yok olmaya terk etmiştir. Böylesi bir tehlikeyi önlemenin ilk yolu sorunun ciddiyetini, ekonomik, siyasi ve toplumsal yönleriyle bütüncül bir biçimde aktarmaktan geçmektedir. Medyadan, çevre sorunlarını bilimsel bir temelde topluma sunması, çevresel bilincin oluşmasında rol alması beklenmektedir. Ancak medyanın içinde bulunduğu ekosistem, çevre sorunlarının kamu yararı gözeten, bilimsel ve çözümcü bir perspektifte ele alınmasını zorlaştırmıştır. Bu kitapta, çevre haberciliğinin “neden nitelikli bir tutum sergileyemediği” sorusuna yanıt aranmış, nitelikli bir çevre haberciliği yürütülmesinde yaşanan sorunlar incelenmiştir. Çevre haberciliğinin küresel alanda ve Türkiye'deki uygulama örneklerine değinilmiş, tarihsel izlek çerçevesinde mukayeseli bir tespit ortaya konmuştur. Kitap, kalıcı ve istikrarlı bir performans sergileyemeyen çevre haberciliğinin ne tür önerilerle geliştirilebileceği üzerine kafa yormuş, “nesli tükenmemesi gereken bir gazetecilik türü” olduğunu gün yüzüne çıkarmıştır.
İçinde yaşadığımız dönemde kapitalizmin getirdiği üretim ve tüketim biçimi, iklim krizi başta olmak üzere birçok çevre sorununun yoğun ve şiddetli yaşanmasına neden olmuştur. Antroposen çağ doğal kaynakların hızla tükenmesini ve kirlenmesini beraberinde getirmiş, gezegeni yavaş yavaş yok olmaya terk etmiştir. Böylesi bir tehlikeyi önlemenin ilk yolu sorunun ciddiyetini, ekonomik, siyasi ve toplumsal yönleriyle bütüncül bir biçimde aktarmaktan geçmektedir. Medyadan, çevre sorunlarını bilimsel bir temelde topluma sunması, çevresel bilincin oluşmasında rol alması beklenmektedir. Ancak medyanın içinde bulunduğu ekosistem, çevre sorunlarının kamu yararı gözeten, bilimsel ve çözümcü bir perspektifte ele alınmasını zorlaştırmıştır. Bu kitapta, çevre haberciliğinin “neden nitelikli bir tutum sergileyemediği” sorusuna yanıt aranmış, nitelikli bir çevre haberciliği yürütülmesinde yaşanan sorunlar incelenmiştir. Çevre haberciliğinin küresel alanda ve Türkiye'deki uygulama örneklerine değinilmiş, tarihsel izlek çerçevesinde mukayeseli bir tespit ortaya konmuştur. Kitap, kalıcı ve istikrarlı bir performans sergileyemeyen çevre haberciliğinin ne tür önerilerle geliştirilebileceği üzerine kafa yormuş, “nesli tükenmemesi gereken bir gazetecilik türü” olduğunu gün yüzüne çıkarmıştır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat