İki Kutuplu Sonsuzluk Bipolar

Stok Kodu:
9786257988186
Boyut:
135-195-0
Sayfa Sayısı:
88
Basım Yeri:
Eskişehir
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020-03-03
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%8 indirimli
102,00TL
93,84TL
Havale/EFT ile: 91,96TL
9786257988186
659494
İki Kutuplu Sonsuzluk Bipolar
İki Kutuplu Sonsuzluk Bipolar
93.84
Henüz yazmaya başladığım şey bir ruh karnavalının farklı yüzlerinin, o ruhun ait olduğu insana seneler içinde neler yaşattığıdır. Karnaval benim için renk, cümbüş, heyecan, eğlence ve farklı bir dünya. Kendimi ifade edebildiğim, yaşadıklarımı anlatan kelime. Atlıkarınca, palyaçolar, renkler, ışıklar benim dünyama ait, işte bu kadar basit. Bunları yaşamımın bir kesitini ifade etmek için kullanmak belki de saçmalık ama hepsi benim için anlamlı, çünkü benim için hayat zaman zaman rengârenk bir hal aldı, fakat renk tonları değiştikçe hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını anladım. Bir ruhun acısı ne kadar olmalı; ruhun taşıyabildiği kadar mı? Yoksa taşıyabildiğini zannettiği kadar mı? Karnaval hep canlı renklerde mi olmalı yoksa solgun bir cümbüş ruhun acısını hafifletir mi? Sorular devam etmek için. Hayatta zaten, sorular gibi insanın her şeye rağmen en acı anında bile devam zorunluluğunun olduğu, karnaval ya da bazen anlamsız sayılabilecek bir koşuşturmaca... Bizim varlığımız veya yokluğumuz aslında karnavaldaki renkler kadar parlaktır, biz donuklaştırmadıkça. Renkler oradan oraya koşturur insana; "Baştan aşağı boyan sen de hadi," demek ister gibi. Biz koşuştururken her rengi tek tek göremeyiz tıpkı hayat koşuşturmacasında bize ait olan bazı anları yakalayamadığımız gibi...
Henüz yazmaya başladığım şey bir ruh karnavalının farklı yüzlerinin, o ruhun ait olduğu insana seneler içinde neler yaşattığıdır. Karnaval benim için renk, cümbüş, heyecan, eğlence ve farklı bir dünya. Kendimi ifade edebildiğim, yaşadıklarımı anlatan kelime. Atlıkarınca, palyaçolar, renkler, ışıklar benim dünyama ait, işte bu kadar basit. Bunları yaşamımın bir kesitini ifade etmek için kullanmak belki de saçmalık ama hepsi benim için anlamlı, çünkü benim için hayat zaman zaman rengârenk bir hal aldı, fakat renk tonları değiştikçe hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını anladım. Bir ruhun acısı ne kadar olmalı; ruhun taşıyabildiği kadar mı? Yoksa taşıyabildiğini zannettiği kadar mı? Karnaval hep canlı renklerde mi olmalı yoksa solgun bir cümbüş ruhun acısını hafifletir mi? Sorular devam etmek için. Hayatta zaten, sorular gibi insanın her şeye rağmen en acı anında bile devam zorunluluğunun olduğu, karnaval ya da bazen anlamsız sayılabilecek bir koşuşturmaca... Bizim varlığımız veya yokluğumuz aslında karnavaldaki renkler kadar parlaktır, biz donuklaştırmadıkça. Renkler oradan oraya koşturur insana; "Baştan aşağı boyan sen de hadi," demek ister gibi. Biz koşuştururken her rengi tek tek göremeyiz tıpkı hayat koşuşturmacasında bize ait olan bazı anları yakalayamadığımız gibi...
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat