İki Kişilk Dans; İletişimde Toplumsal Cinsiyete Dayalı Farklılıklar

Stok Kodu:
9786053370994
Boyut:
135-210-0
Sayfa Sayısı:
164
Basım Yeri:
Konya
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2016-05-01
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%8 indirimli
100,00TL
92,00TL
Havale/EFT ile: 90,16TL
9786053370994
430818
İki Kişilk Dans; İletişimde Toplumsal Cinsiyete Dayalı Farklılıklar
İki Kişilk Dans; İletişimde Toplumsal Cinsiyete Dayalı Farklılıklar
92.00
Sürekli öğreniyoruz. Okullarda; okumayı, yazmayı, matematiği, dağları, ovaları, uzayı... Ve toplumdan da öğreniyoruz; oturmayı, kalkmayı, yemeği, içmeyi, gülmeyi, ağlamayı... Bunlarla birlikte, toplumu var eden tüm kurumların yardımıyla, doğduğumuz andan itibaren cinsel kimliğimizi öğreniyoruz. ?Erkek dediğin şöyle olur", ?kadın dediğin böyle yapar", diyerek bize öğretilmiş ve hatta dayatılmış kural ve kalıpları biz de çevremizde görmeyi umuyoruz. Böylece çoğu zaman farkında olmayarak, kadınlık ve erkekliğe dair bu kalıpları yeniden üretiyoruz. ?Meltem"in hanım hanımcık bir prenses, ?Yiğit"in adı gibi atak, atılgan bir delikanlı olmasını beklemekte bir sakınca görmüyor, ?neden?" diye sormuyoruz. Kadın ve erkek olarak, toplumsal cinsiyete dayalı farklılıklarımız iletişim biçimimizi de etkiliyor. Oturma biçimimiz, evde ve iş yerinde konuşma alışkanlıklarımız, çatışma karşısında tutumlarımız, hatta birbirimize bakışımız bile toplumsal cinsiyet kalıplarına göre biçimleniyor. Tıpkı iki kişilik bir dans gibi kadın ve erkek olarak iletişimimizde birbirimizin adımlarına uyum sağlamaya çalışıyoruz ve bu hiç de kolay değil...
Sürekli öğreniyoruz. Okullarda; okumayı, yazmayı, matematiği, dağları, ovaları, uzayı... Ve toplumdan da öğreniyoruz; oturmayı, kalkmayı, yemeği, içmeyi, gülmeyi, ağlamayı... Bunlarla birlikte, toplumu var eden tüm kurumların yardımıyla, doğduğumuz andan itibaren cinsel kimliğimizi öğreniyoruz. ?Erkek dediğin şöyle olur", ?kadın dediğin böyle yapar", diyerek bize öğretilmiş ve hatta dayatılmış kural ve kalıpları biz de çevremizde görmeyi umuyoruz. Böylece çoğu zaman farkında olmayarak, kadınlık ve erkekliğe dair bu kalıpları yeniden üretiyoruz. ?Meltem"in hanım hanımcık bir prenses, ?Yiğit"in adı gibi atak, atılgan bir delikanlı olmasını beklemekte bir sakınca görmüyor, ?neden?" diye sormuyoruz. Kadın ve erkek olarak, toplumsal cinsiyete dayalı farklılıklarımız iletişim biçimimizi de etkiliyor. Oturma biçimimiz, evde ve iş yerinde konuşma alışkanlıklarımız, çatışma karşısında tutumlarımız, hatta birbirimize bakışımız bile toplumsal cinsiyet kalıplarına göre biçimleniyor. Tıpkı iki kişilik bir dans gibi kadın ve erkek olarak iletişimimizde birbirimizin adımlarına uyum sağlamaya çalışıyoruz ve bu hiç de kolay değil...
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat