Iğdır Belediyesi'nin Tarihi

Stok Kodu:
9786051913087
Boyut:
140-210-
Sayfa Sayısı:
292
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024-12-26
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%23 indirimli
320,00 TL
246,40 TL
9786051913087
735499
Iğdır Belediyesi'nin Tarihi
Iğdır Belediyesi'nin Tarihi
246.40
Iğdır Belediyesinin Tarihi Bugüne kadar maalesef Iğdır Belediyesi tarihiyle ilgili yazılmış ciddi bir çalışma olmadı. Kültürel bünyesinde birçok değerli akademisyen, tarihçi ve araştırmacı yazarı barındıran sevgili Iğdır'ımız niçin bu konuyu ihmal etti, bilmiyorum. 2002 yılında IĞDIR SEVDASI kitabını yayımladığımda önsöze, “Bundan Sonra Neler Yapılabilir?” başlığı altında bir bölüm ekleyerek Iğdır'da eksik gördüğüm konuları liste halinde sıralamıştım. 21nci sırada da “Iğdır Belediyeciliğinin Tarihi” başlığı ile bu yönde bir çalışmanın yapılması gerektiğini vurgulamıştım. Aradan 22 yıl geçmesine rağmen Iğdır'ımız bu boşluğu dolduracak bir atılımda bulanamadı. Şurada burada karşımıza çıkan “Iğdır Belediye Başkanlarının Listesi” şeklindeki yazılar ya sübjektif olarak kaleme alınmış ya da ciddi bir araştırma yapılmadığından birçok hataları kendi içinde barındırmaktadır. *** Iğdır'ı belediyecilik tarihi, 1920-50 yılları arasında yeşillikler içindeki şirin bir kasabadan, 1950-1992 yılları arasında şatafatlı bir ilçe merkezine ve nihayet 1992'den bugüne hızla şehirleşmeye doğru yol alan bir süreçte kendisine özgü bir gelişim göstermiştir. 1829'da Revan Hanlığının yıkılmasıyla Rus Yönetimine giren Iğdır, 1919 yılında yaşanan acılı bir İç Savaş sonrası, 14 Kasım 1920 tarihinde Büyük Millet Meclisi sınırlarına dahil olur. Tuzluca ile birlikte yanı başındaki Osmanlı Sancağı Bayezid'e bağlanır. Kazım Karabekir Paşa'nın isteğiyle Bayezid Sancağında görevli Mutasarrıf Yardımcılarından Numan Efendi, geçici Kaymakam olarak Iğdır'a atanır. Iğdır'a gelen Numan Efendi, Ali Mirze Bey'in oğlu İbrahim Ağa'yı geçici Belediye Reisi olarak görevlendirir. Böylece Iğdır'da belediyecilik dönemi başlamış olur. Bayezid Sancağı, 29 Ekim 1923'te Cumhuriyetin ilanından sonra “Bayezid Vilayeti” adını alır. 1926 yılında Ağrı Dağı İsyanı patlak verince, güvenlik nedeniyle Bayezid Vilayeti'nin idari merkezi 1927'de Bayezid şehrinden Karaköse'ye taşınır (1919'dan önceki adı Karakilise'dir. Kazım Karabekir Paşa'nın önerisiyle Karakilise yerine Karaköse ismi kabul görür). Iğdır ve Tuzluca, Beyazid Vilayeti'nin yönetim merkezi olan Karaköse'ye bağlanır. Vilayetin adı “Beyazid” olarak kalır ancak yönetim merkezi Karaköse'dir. Bu durum 1935 yılına kadar devam eder. 1935'te Bayezid şehrinin adı “Doğubayazıt” olarak değiştirilir. Bugünden sonra “Beyazid Vilayeti” yerine “Karaköse Vilayeti” ibaresi kullanılır. Bu arada “Ağrı Vilayeti” isminin de arada bir kullanıldığı olur. Karaköse'nin adı 1938'de “Ağrı” olarak resmiyet kazanınca vilayet ismi de “Karaköse Vilayeti” yerine “Ağrı Vilayeti” olarak kayıtlara geçer. Iğdır ve Tuzluca, 1934 yılında Kars'a bağlanır. Iğdır ve Tuzluca'nın Kars'a bağlanmasının en önemli nedeni bir zamanlar Rus yönetim altındaki bölgelerin (Kars-Iğdır-Ardahan) Osmanlıdan farklı bir kültürel bütünlük taşımaları, bu nedenle halktan gelen talebe bir cevap olarak ortaya çıktığını söyleyebiliriz. 1937-39 yılları arasında Margara Köprüsü (Alican Köprüsü) üzerinden Sovyetler Birliği ile yapılan ticaret büyük bir ivme kazanır, Iğdır ilk kez zenginlik ve parayla tanışır. 1948 yılında Aziz Güney ve Ali Orkun tarafından hizmete açılan Aras Sineması ilçeye şehir kültürü ve ciddiyeti kazandırır, Iğdır kültürel anlamda yeni bir döneme girer. Bu kez, 1950'li yıllarda özellikle onlarca çırçır ve un fabrikasının kazandırdığı ivmeyle ciddi bir ilçe merkezi görünümüne bürünür. Ne yazık ki 1970'den itibaren meyve ve kavak ağaçlarıyla çevrelenmiş bahçe içindeki evler ve ilçenin ruhunu kucaklayan Keşiş Bağı ve Belediye Bahçesi gibi onlarca mesire yeri kaybolmaya yüz tutar. *** 1920-1938 yılları arasında atanmış belediye reisleri veya kaymakamlar tarafından üstlenilen belediye hizmetleri, 1938 yılında ilk kez seçimlerle iş başına gelen belediye başkanlarıyla yeni bir döneme girer. Belediye başkanlığı, 1938-1950 yılları arasında Osman Ataman ve Rıza Yalçın arasında ciddi bir rekabete sahne olur. Zenginleşen ve güç kazanan Azeri nüfus, Rıza Yalçın'a destek çıkarak bir anlamda Hüsnü Bingöl'e karşı varlığını kanıtlamak ister. 1950'den itibaren çok partili döneme geçişle Iğdır'da belediye seçimleri farklı bir öz kazanır, siyasi partiler önemli aktörler olarak ön plana çıkar. 3 Haziran 1992 tarihinde il olan Iğdır'ımız, bu tarihten itibaren hızlı bir gelişim göstermiş, buna bağlı olarak artan şehir nüfusunun etkisiyle belediye hizmetleri öz ve içerik değiştirmiştir... Mücahit Özden Hun
Iğdır Belediyesinin Tarihi Bugüne kadar maalesef Iğdır Belediyesi tarihiyle ilgili yazılmış ciddi bir çalışma olmadı. Kültürel bünyesinde birçok değerli akademisyen, tarihçi ve araştırmacı yazarı barındıran sevgili Iğdır'ımız niçin bu konuyu ihmal etti, bilmiyorum. 2002 yılında IĞDIR SEVDASI kitabını yayımladığımda önsöze, “Bundan Sonra Neler Yapılabilir?” başlığı altında bir bölüm ekleyerek Iğdır'da eksik gördüğüm konuları liste halinde sıralamıştım. 21nci sırada da “Iğdır Belediyeciliğinin Tarihi” başlığı ile bu yönde bir çalışmanın yapılması gerektiğini vurgulamıştım. Aradan 22 yıl geçmesine rağmen Iğdır'ımız bu boşluğu dolduracak bir atılımda bulanamadı. Şurada burada karşımıza çıkan “Iğdır Belediye Başkanlarının Listesi” şeklindeki yazılar ya sübjektif olarak kaleme alınmış ya da ciddi bir araştırma yapılmadığından birçok hataları kendi içinde barındırmaktadır. *** Iğdır'ı belediyecilik tarihi, 1920-50 yılları arasında yeşillikler içindeki şirin bir kasabadan, 1950-1992 yılları arasında şatafatlı bir ilçe merkezine ve nihayet 1992'den bugüne hızla şehirleşmeye doğru yol alan bir süreçte kendisine özgü bir gelişim göstermiştir. 1829'da Revan Hanlığının yıkılmasıyla Rus Yönetimine giren Iğdır, 1919 yılında yaşanan acılı bir İç Savaş sonrası, 14 Kasım 1920 tarihinde Büyük Millet Meclisi sınırlarına dahil olur. Tuzluca ile birlikte yanı başındaki Osmanlı Sancağı Bayezid'e bağlanır. Kazım Karabekir Paşa'nın isteğiyle Bayezid Sancağında görevli Mutasarrıf Yardımcılarından Numan Efendi, geçici Kaymakam olarak Iğdır'a atanır. Iğdır'a gelen Numan Efendi, Ali Mirze Bey'in oğlu İbrahim Ağa'yı geçici Belediye Reisi olarak görevlendirir. Böylece Iğdır'da belediyecilik dönemi başlamış olur. Bayezid Sancağı, 29 Ekim 1923'te Cumhuriyetin ilanından sonra “Bayezid Vilayeti” adını alır. 1926 yılında Ağrı Dağı İsyanı patlak verince, güvenlik nedeniyle Bayezid Vilayeti'nin idari merkezi 1927'de Bayezid şehrinden Karaköse'ye taşınır (1919'dan önceki adı Karakilise'dir. Kazım Karabekir Paşa'nın önerisiyle Karakilise yerine Karaköse ismi kabul görür). Iğdır ve Tuzluca, Beyazid Vilayeti'nin yönetim merkezi olan Karaköse'ye bağlanır. Vilayetin adı “Beyazid” olarak kalır ancak yönetim merkezi Karaköse'dir. Bu durum 1935 yılına kadar devam eder. 1935'te Bayezid şehrinin adı “Doğubayazıt” olarak değiştirilir. Bugünden sonra “Beyazid Vilayeti” yerine “Karaköse Vilayeti” ibaresi kullanılır. Bu arada “Ağrı Vilayeti” isminin de arada bir kullanıldığı olur. Karaköse'nin adı 1938'de “Ağrı” olarak resmiyet kazanınca vilayet ismi de “Karaköse Vilayeti” yerine “Ağrı Vilayeti” olarak kayıtlara geçer. Iğdır ve Tuzluca, 1934 yılında Kars'a bağlanır. Iğdır ve Tuzluca'nın Kars'a bağlanmasının en önemli nedeni bir zamanlar Rus yönetim altındaki bölgelerin (Kars-Iğdır-Ardahan) Osmanlıdan farklı bir kültürel bütünlük taşımaları, bu nedenle halktan gelen talebe bir cevap olarak ortaya çıktığını söyleyebiliriz. 1937-39 yılları arasında Margara Köprüsü (Alican Köprüsü) üzerinden Sovyetler Birliği ile yapılan ticaret büyük bir ivme kazanır, Iğdır ilk kez zenginlik ve parayla tanışır. 1948 yılında Aziz Güney ve Ali Orkun tarafından hizmete açılan Aras Sineması ilçeye şehir kültürü ve ciddiyeti kazandırır, Iğdır kültürel anlamda yeni bir döneme girer. Bu kez, 1950'li yıllarda özellikle onlarca çırçır ve un fabrikasının kazandırdığı ivmeyle ciddi bir ilçe merkezi görünümüne bürünür. Ne yazık ki 1970'den itibaren meyve ve kavak ağaçlarıyla çevrelenmiş bahçe içindeki evler ve ilçenin ruhunu kucaklayan Keşiş Bağı ve Belediye Bahçesi gibi onlarca mesire yeri kaybolmaya yüz tutar. *** 1920-1938 yılları arasında atanmış belediye reisleri veya kaymakamlar tarafından üstlenilen belediye hizmetleri, 1938 yılında ilk kez seçimlerle iş başına gelen belediye başkanlarıyla yeni bir döneme girer. Belediye başkanlığı, 1938-1950 yılları arasında Osman Ataman ve Rıza Yalçın arasında ciddi bir rekabete sahne olur. Zenginleşen ve güç kazanan Azeri nüfus, Rıza Yalçın'a destek çıkarak bir anlamda Hüsnü Bingöl'e karşı varlığını kanıtlamak ister. 1950'den itibaren çok partili döneme geçişle Iğdır'da belediye seçimleri farklı bir öz kazanır, siyasi partiler önemli aktörler olarak ön plana çıkar. 3 Haziran 1992 tarihinde il olan Iğdır'ımız, bu tarihten itibaren hızlı bir gelişim göstermiş, buna bağlı olarak artan şehir nüfusunun etkisiyle belediye hizmetleri öz ve içerik değiştirmiştir... Mücahit Özden Hun
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat