İbrahim Alâeddin Gövsa Terbiye Psikolojisi;- Aileler ve Öğretmeler İçin-

Stok Kodu:
9786256394117
Boyut:
125-195-
Sayfa Sayısı:
208
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023-03-07
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%43 indirimli
260,00TL
148,20TL
Havale/EFT ile: 145,24TL
9786256394117
594643
İbrahim Alâeddin Gövsa Terbiye Psikolojisi;- Aileler ve Öğretmeler İçin-
İbrahim Alâeddin Gövsa Terbiye Psikolojisi;- Aileler ve Öğretmeler İçin-
148.20
“İnsan yavrusu birçok yetenekle donanımlı olarak doğuyor. Bu yetenekler çocukta birer tohum halindedir. Annesi, babası, akrabası veya öğretmenleri gibi farklı yaşlarında çocuğun etrafında yaşayan insanlar gelenekleri, hareketleri ve sözleriyle nasıl tesirler yaparlarsa çocuğun doğuşunda mevcut olan yetenekleri bu tesirlere göre gelişir. Çocuk doğduğu günden itibaren etrafındaki insanların tesirlerine tâbi olduğu için terbiye o andan itibaren başlıyor demektir. Esasında ilk günler ve ilk haftalarda bile gıda almak, uyuyup uyanmak gibi alışkanlıkları, annelerin verecekleri tesirlere göre yerleşir… Zaman geçtikçe çocuğun bütün hareketleri ve ardı sıra konuşmayı öğrenmeye başlayınca fikirlere ve hislere ait tüm özellikleri, etrafındaki insanların yaptıkları tesirlere göre oluşur. Tutumlar, hareketler, söyleyişler, sözler, düşünceler, hisler, benimsenen görüşler; annenin, babanın ve mürebbiler ile öğretmenlerin tesirlerine bağlı olur. Çocuklar üzerinde gerçekleştirdiğimiz bu tesirler bazen isteyerek, bilerek ve düşünerek yapılmıştır. Bazen de bilmeksizin ve düşünmeksizin meydana gelmiştir. Hatta terbiyeye tesir eden şeylerin büyük bir kısmı büyüklerin düşüncesiz ve iradesiz olarak yaptıkları, tabii hareketlerden ve söyledikleri sözlerden oluşur. Bunun içindir ki çocuğa tesir yapacak durumda olan insanlar her türlü hareketleri ve sözleriyle gösterdikleri örneğin ne kadar etkili olduğunun önemini anlayabilirlerse çocuk karşısındaki bütün davranışlarında ve sözlerinde mümkün olduğu kadar düşünceli ve ölçülü olmak zaruretini kabul ederler ve ona göre hareket ederler. Başkalarını terbiye edecek kişilerin ilk iş olarak kendilerini terbiye etmeleri lazım gelir. Öğretmenlerin kendi hareket ve huylarında her zaman uyanık, her zaman dikkatli bulunmaları lüzumu bundandır… İnsanlık tarihi boyunca çocuklardaki maddi ve manevi kabiliyetler tecrübelerle bir dereceye kadar anlaşılmaya çalışılmış çocukluğa mahsus niteliklerle kabiliyetler ve farklı yaşlarda beden ve ruhun uğradığı değişiklikler incelenmiştir. İşte bu iki bilgi türünün birleşiminden terbiye ilmi ve sanatı ortaya çıkmıştır.”
“İnsan yavrusu birçok yetenekle donanımlı olarak doğuyor. Bu yetenekler çocukta birer tohum halindedir. Annesi, babası, akrabası veya öğretmenleri gibi farklı yaşlarında çocuğun etrafında yaşayan insanlar gelenekleri, hareketleri ve sözleriyle nasıl tesirler yaparlarsa çocuğun doğuşunda mevcut olan yetenekleri bu tesirlere göre gelişir. Çocuk doğduğu günden itibaren etrafındaki insanların tesirlerine tâbi olduğu için terbiye o andan itibaren başlıyor demektir. Esasında ilk günler ve ilk haftalarda bile gıda almak, uyuyup uyanmak gibi alışkanlıkları, annelerin verecekleri tesirlere göre yerleşir… Zaman geçtikçe çocuğun bütün hareketleri ve ardı sıra konuşmayı öğrenmeye başlayınca fikirlere ve hislere ait tüm özellikleri, etrafındaki insanların yaptıkları tesirlere göre oluşur. Tutumlar, hareketler, söyleyişler, sözler, düşünceler, hisler, benimsenen görüşler; annenin, babanın ve mürebbiler ile öğretmenlerin tesirlerine bağlı olur. Çocuklar üzerinde gerçekleştirdiğimiz bu tesirler bazen isteyerek, bilerek ve düşünerek yapılmıştır. Bazen de bilmeksizin ve düşünmeksizin meydana gelmiştir. Hatta terbiyeye tesir eden şeylerin büyük bir kısmı büyüklerin düşüncesiz ve iradesiz olarak yaptıkları, tabii hareketlerden ve söyledikleri sözlerden oluşur. Bunun içindir ki çocuğa tesir yapacak durumda olan insanlar her türlü hareketleri ve sözleriyle gösterdikleri örneğin ne kadar etkili olduğunun önemini anlayabilirlerse çocuk karşısındaki bütün davranışlarında ve sözlerinde mümkün olduğu kadar düşünceli ve ölçülü olmak zaruretini kabul ederler ve ona göre hareket ederler. Başkalarını terbiye edecek kişilerin ilk iş olarak kendilerini terbiye etmeleri lazım gelir. Öğretmenlerin kendi hareket ve huylarında her zaman uyanık, her zaman dikkatli bulunmaları lüzumu bundandır… İnsanlık tarihi boyunca çocuklardaki maddi ve manevi kabiliyetler tecrübelerle bir dereceye kadar anlaşılmaya çalışılmış çocukluğa mahsus niteliklerle kabiliyetler ve farklı yaşlarda beden ve ruhun uğradığı değişiklikler incelenmiştir. İşte bu iki bilgi türünün birleşiminden terbiye ilmi ve sanatı ortaya çıkmıştır.”
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat