9786258153491
587818
https://www.sehadetkitap.com/urun/hurriyete-karsi-suclarin-sorusturulmasi-ve-kovusturulmasinda-dikkat-edilecek-hususlar
Hürriyete Karşı Suçların Soruşturulması ve Kovuşturulmasında Dikkat Edilecek Hususlar
556.80
MADDE 106 Tehdit
MADDE 107 Şantaj
MADDE 108 Cebir
MADDE 109 Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
MADDE 110 Etkin pişmanlık
MADDE 111 Tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbiri uygulanması
MADDE 112 Eğitim ve öğretim hakkının engellenmesi
MADDE 113 Kamu hizmetlerinden yararlanma hakkının engellenmesi
MADDE 114 Siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi
MADDE 115 İnanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme
MADDE 116 Konut dokunulmazlığının ihlali
MADDE 117 İş ve çalışma hürriyetinin ihlali
MADDE 118 Sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi
MADDE 119 Ortak hüküm
MADDE 120 Haksız arama
MADDE 121 Dilekçe hakkının kullanılmasının engellenmesi
MADDE 122 Nefret ve ayrımcılık
MADDE 123 Kişilerin huzur ve sükununu bozma
MADDE 123/A Israrlı takip
MADDE 124 Haberleşmenin engellenmesi
Bu eserin temel amacı, eylem/eylemlerin vasıflandırılması, başka bir ifade ile suçun tespitidir.
Eylemin vasıflandırılmasından (suçun tespitinden) kasıt, 5237 sayılı TCK veya özel kanun hükümleri gözetilmek suretiyle, failin gerçekleştirdiği iddia edilen eylemin, hangi suçu oluşturduğunun sabitlenmesidir. Örneğin;
Husumetli taraflar arasında çıkan tartışmanın kavgaya dönüşmesi sonucu failin elinde bulundurduğu silahla havaya ateş edilmesi eylemi, TCK'nın 170 maddesinde hükme bağlanan genel güvenliği kasten tehlike suçu mu, yoksa TCK'nın 106/2-a bendinde hükme bağlanan silahla tehdit suçunu mu oluşturur?
Failin, kavga sırasında kuru sıkı tabanca ile mağdura (herhangi bir tehdit içerici söz söylemeden) ateş etmesi eylemi, TCK'nın 106/2-a bendinde düzenlenen tehdit suçunu mu yoksa TCK'nın 86/3-e bendinde düzenlenen silahla kasten yaralamaya teşebbüs etme suçunu mu oluşturur?
Eylemin suç teşkil edip etmediği, suçun nitelikli hal oluşturup oluşturmadığı, eylemin teşebbüs aşamasında kalıp kalmadığı, etkin pişmanlık, fikri içtima veya zincirleme suç hükümlerinin uygulama şartlarının oluşup oluşmadığı gibi hususlar da suçun vasıflandırılması kapsamında değerlendirilir. Örneğin;
Fail, kuru sıkı tabanca ile korku veya kaygı yaratacak şekilde ateş etmesi eylemi TCK'nın 170 maddesindeki suçu oluşturur mu?
Failin, yol kenarında bulunan evin açık penceresine elini sokmak suretiyle hırısızlık yapması halinde hırsızlık suçu ile birlikte konut doknulmazlığının ihlal suçunu oluşturur mu?
Failin, işlemekte oladuğu kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna engel olmak üzere olay yerinde bulunan birden fazla mağdura karşı silah doğrultarak “yaklaşmayın sizi öldürürüm” şeklindeki sözler söylemesi halinde eylem bir bütün olarak TCK'nın 109/2-a bendinde düzenlenen silahla kişi hürriyetinden yoksun kılma suçunu mu yoksa gerçek içtima kuralı gereğince hem silahla kişi hürriyetinden yoksun kılma suçunu hem de zincirleme şekilde silahla tehdit suçunu mu oluşturur?
Yukarıda verilen örnekler çoğaltılabilir.
Ceza yargılamasının temelini oluşturan eylemin vasıflandırılmasının (suçun tespiti) hatalı olarak yapılması halinde, zincirleme şekilde ceza yargılaması ve/veya maddi hukuka ilişkin kurallar da hatalı olarak uygulanacak ve sonuçta hukuka aykırı (hatalı) bir hüküm verilecektir. Örneğin, eylemin hatalı vasıflandırılması halinde aslında ağır ceza mahkemesinde yapılması gereken yargılamanın, asliye ceza mahkemesinde yapılması ile hukuka aykırılık şekilde hüküm oluşturacaktır.
Benzer şekilde aleyhe bozma yasağı/kazanılmış hak ilkeleri uyarınca olması gerekenden daha az cezaya hükmedilmesi zorunluluğu bulunduğu hallerde ise suç işleyen fail hakkında daha az cezaya hükmedilmesi suretiyle adil olmayan yargılama ile ceza yargılaması sonuçlanmış olacaktır.
Uygulamada, kanun yolu incelemesi sonucunda, eylemin hatalı olarak vasıflandırıldığı (suç vasfında hataya düşüldüğü) kanaatine varılarak binlerce bozma kararı verildiği inkar edilemeyecek bir gerçektir.
Eylem/eylemlerin sağlıklı bir şekilde vasıflandırılması ile yakından ilgili olan ve her somut olayın özelliği, suçun unsurları ile suçun işleniş şekli gözetilerek soruşturma aşamasında yapılacak iş ve işlemlerin neler olduğu her bölüm sonunda toplu olarak açıklanmaya çalışılmıştır.
Yukarıda belirtilen hususlar gözetilmek suretiyle 5237 sayılı TCK'nın İkinci Kitap, Birinci Kısım ve Yedinci Bölümde (106 ilâ 124 maddelerinde) hükme bağlanan Hürriyete Karşı Suçlar incelenmiştir.
Bu kapsamda 27.05.2022 tarih ve 31848 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 12.05.2022 tarih ve 7406 sayılı Türk Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla 5237 sayılı TCK'nun 106 ve 113 maddelerinde yapılan değişiklikler ilgili yerlere işlenmiştir. Ayrıca söz konusu kanunla 5237 sayılı TCK'na eklenen 123/A maddesi ile hükme bağlanan “ısrarlı takip” suçu inceleme konusu yapılmıştır.
MADDE 106 Tehdit
MADDE 107 Şantaj
MADDE 108 Cebir
MADDE 109 Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
MADDE 110 Etkin pişmanlık
MADDE 111 Tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbiri uygulanması
MADDE 112 Eğitim ve öğretim hakkının engellenmesi
MADDE 113 Kamu hizmetlerinden yararlanma hakkının engellenmesi
MADDE 114 Siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi
MADDE 115 İnanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme
MADDE 116 Konut dokunulmazlığının ihlali
MADDE 117 İş ve çalışma hürriyetinin ihlali
MADDE 118 Sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi
MADDE 119 Ortak hüküm
MADDE 120 Haksız arama
MADDE 121 Dilekçe hakkının kullanılmasının engellenmesi
MADDE 122 Nefret ve ayrımcılık
MADDE 123 Kişilerin huzur ve sükununu bozma
MADDE 123/A Israrlı takip
MADDE 124 Haberleşmenin engellenmesi
Bu eserin temel amacı, eylem/eylemlerin vasıflandırılması, başka bir ifade ile suçun tespitidir.
Eylemin vasıflandırılmasından (suçun tespitinden) kasıt, 5237 sayılı TCK veya özel kanun hükümleri gözetilmek suretiyle, failin gerçekleştirdiği iddia edilen eylemin, hangi suçu oluşturduğunun sabitlenmesidir. Örneğin;
Husumetli taraflar arasında çıkan tartışmanın kavgaya dönüşmesi sonucu failin elinde bulundurduğu silahla havaya ateş edilmesi eylemi, TCK'nın 170 maddesinde hükme bağlanan genel güvenliği kasten tehlike suçu mu, yoksa TCK'nın 106/2-a bendinde hükme bağlanan silahla tehdit suçunu mu oluşturur?
Failin, kavga sırasında kuru sıkı tabanca ile mağdura (herhangi bir tehdit içerici söz söylemeden) ateş etmesi eylemi, TCK'nın 106/2-a bendinde düzenlenen tehdit suçunu mu yoksa TCK'nın 86/3-e bendinde düzenlenen silahla kasten yaralamaya teşebbüs etme suçunu mu oluşturur?
Eylemin suç teşkil edip etmediği, suçun nitelikli hal oluşturup oluşturmadığı, eylemin teşebbüs aşamasında kalıp kalmadığı, etkin pişmanlık, fikri içtima veya zincirleme suç hükümlerinin uygulama şartlarının oluşup oluşmadığı gibi hususlar da suçun vasıflandırılması kapsamında değerlendirilir. Örneğin;
Fail, kuru sıkı tabanca ile korku veya kaygı yaratacak şekilde ateş etmesi eylemi TCK'nın 170 maddesindeki suçu oluşturur mu?
Failin, yol kenarında bulunan evin açık penceresine elini sokmak suretiyle hırısızlık yapması halinde hırsızlık suçu ile birlikte konut doknulmazlığının ihlal suçunu oluşturur mu?
Failin, işlemekte oladuğu kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna engel olmak üzere olay yerinde bulunan birden fazla mağdura karşı silah doğrultarak “yaklaşmayın sizi öldürürüm” şeklindeki sözler söylemesi halinde eylem bir bütün olarak TCK'nın 109/2-a bendinde düzenlenen silahla kişi hürriyetinden yoksun kılma suçunu mu yoksa gerçek içtima kuralı gereğince hem silahla kişi hürriyetinden yoksun kılma suçunu hem de zincirleme şekilde silahla tehdit suçunu mu oluşturur?
Yukarıda verilen örnekler çoğaltılabilir.
Ceza yargılamasının temelini oluşturan eylemin vasıflandırılmasının (suçun tespiti) hatalı olarak yapılması halinde, zincirleme şekilde ceza yargılaması ve/veya maddi hukuka ilişkin kurallar da hatalı olarak uygulanacak ve sonuçta hukuka aykırı (hatalı) bir hüküm verilecektir. Örneğin, eylemin hatalı vasıflandırılması halinde aslında ağır ceza mahkemesinde yapılması gereken yargılamanın, asliye ceza mahkemesinde yapılması ile hukuka aykırılık şekilde hüküm oluşturacaktır.
Benzer şekilde aleyhe bozma yasağı/kazanılmış hak ilkeleri uyarınca olması gerekenden daha az cezaya hükmedilmesi zorunluluğu bulunduğu hallerde ise suç işleyen fail hakkında daha az cezaya hükmedilmesi suretiyle adil olmayan yargılama ile ceza yargılaması sonuçlanmış olacaktır.
Uygulamada, kanun yolu incelemesi sonucunda, eylemin hatalı olarak vasıflandırıldığı (suç vasfında hataya düşüldüğü) kanaatine varılarak binlerce bozma kararı verildiği inkar edilemeyecek bir gerçektir.
Eylem/eylemlerin sağlıklı bir şekilde vasıflandırılması ile yakından ilgili olan ve her somut olayın özelliği, suçun unsurları ile suçun işleniş şekli gözetilerek soruşturma aşamasında yapılacak iş ve işlemlerin neler olduğu her bölüm sonunda toplu olarak açıklanmaya çalışılmıştır.
Yukarıda belirtilen hususlar gözetilmek suretiyle 5237 sayılı TCK'nın İkinci Kitap, Birinci Kısım ve Yedinci Bölümde (106 ilâ 124 maddelerinde) hükme bağlanan Hürriyete Karşı Suçlar incelenmiştir.
Bu kapsamda 27.05.2022 tarih ve 31848 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 12.05.2022 tarih ve 7406 sayılı Türk Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla 5237 sayılı TCK'nun 106 ve 113 maddelerinde yapılan değişiklikler ilgili yerlere işlenmiştir. Ayrıca söz konusu kanunla 5237 sayılı TCK'na eklenen 123/A maddesi ile hükme bağlanan “ısrarlı takip” suçu inceleme konusu yapılmıştır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.