Hurri Kültürünün Tunçtan Tanrısal Heykelcikleri;Anadolu Tunç Çağı Arkeolojik Kültürel Geleneğinin Yeniden Analizi
Boyut:
195-275-
Sayfa Sayısı:
760
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024-04-24
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%38
indirimli
9.900,00TL
6.138,00TL
Havale/EFT ile:
6.015,24TL
9786258214680
694053
https://www.sehadetkitap.com/urun/hurri-kulturunun-tunctan-tanrisal-heykelcikleri-anadolu-tunc-cagi-arkeolojik-kulturel-geleneginin-yeniden-analizi
Hurri Kültürünün Tunçtan Tanrısal Heykelcikleri;Anadolu Tunç Çağı Arkeolojik Kültürel Geleneğinin Yeniden Analizi
6138.00
“... Burada yaptığım, bir grup tunç heykelcik üzerinden bir kültür analizidir. Herkes tarafından bilinen bilgi gruplarını alt-alta toplayıp düzenli biçimde vermekten ibarettir. Dilini, kültür tarihini, arkeolojisini, gerektiğinde bütünüyle orijinal ve ilk kaynaklarından edinerek yıllar içinde aralıksız Hitit olgusuna arazi ve masa başı çalışmaları süreçlerinde yoğunlaşmış bir araştırmacı olarak kendimi bu bakımlardan ayrıcalıklı dolayısıyla şanslı hissediyorum. Hitit'i iyi analiz etmenin yolunun, onun hem dilini hem de arkeolojik kültürünü iyi bilmekten geçtiğini biliyorum. Bugün burada yaptığım şey, yılların sağladığı bilgi birikimi temelinde kültürü hiçbir otoriteye, hiçbir kuruma, derneğe, vakfa, enstitüye ‘bağımlı' olmadan, özgürce analiz etmektir. Analiz sonuçları doğrularla ne oranda örtüşür, onu da zaman gösterecektir...”.
“...What I have done here is a cultural analysis through a group of bronze statuettes. What I have done here is simply collecting and regularly giving information groups known to everyone. As a researcher who has been concentrating on the Hittite phenomenon uninterruptedly over years in the processes of field and theorical studies by acquiring its language, cultural history and archeology from its original and first sources, I feel myself privileged and lucky in these respects. I know that the best way to analyze Hittite fenomenon is to know both its language and archaeological culture well. What I have done here is analyze culture, on the basis of years of knowledge, freely and without giving in to the oppressive ideas of any authority. It is to present the results of the analysis in the most obvious way. Time will tell to what extent the analyzes coincide with the truth...”.
“... Burada yaptığım, bir grup tunç heykelcik üzerinden bir kültür analizidir. Herkes tarafından bilinen bilgi gruplarını alt-alta toplayıp düzenli biçimde vermekten ibarettir. Dilini, kültür tarihini, arkeolojisini, gerektiğinde bütünüyle orijinal ve ilk kaynaklarından edinerek yıllar içinde aralıksız Hitit olgusuna arazi ve masa başı çalışmaları süreçlerinde yoğunlaşmış bir araştırmacı olarak kendimi bu bakımlardan ayrıcalıklı dolayısıyla şanslı hissediyorum. Hitit'i iyi analiz etmenin yolunun, onun hem dilini hem de arkeolojik kültürünü iyi bilmekten geçtiğini biliyorum. Bugün burada yaptığım şey, yılların sağladığı bilgi birikimi temelinde kültürü hiçbir otoriteye, hiçbir kuruma, derneğe, vakfa, enstitüye ‘bağımlı' olmadan, özgürce analiz etmektir. Analiz sonuçları doğrularla ne oranda örtüşür, onu da zaman gösterecektir...”.
“...What I have done here is a cultural analysis through a group of bronze statuettes. What I have done here is simply collecting and regularly giving information groups known to everyone. As a researcher who has been concentrating on the Hittite phenomenon uninterruptedly over years in the processes of field and theorical studies by acquiring its language, cultural history and archeology from its original and first sources, I feel myself privileged and lucky in these respects. I know that the best way to analyze Hittite fenomenon is to know both its language and archaeological culture well. What I have done here is analyze culture, on the basis of years of knowledge, freely and without giving in to the oppressive ideas of any authority. It is to present the results of the analysis in the most obvious way. Time will tell to what extent the analyzes coincide with the truth...”.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.