Hoş Geldin Hayatım! Şişenin Dibindeki Hayat

Stok Kodu:
9786258077339
Boyut:
135-210-18
Sayfa Sayısı:
220
Basım Yeri:
Bursa
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2022-10-22
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%38 indirimli
140,00TL
86,80TL
Havale/EFT ile: 78,12TL
9786258077339
577796
Hoş Geldin Hayatım!  Şişenin Dibindeki Hayat
Hoş Geldin Hayatım! Şişenin Dibindeki Hayat
86.80
İzlediğiniz bütün duygusal filimler ve okuduğunuz duygusal romanları unurun! Hayatta her şey biz insanlar için. Başımıza gelen herhangi bir olumsuz olay ve durum karşısında; o an için aşırı tepki vermemeliyiz. Sakin olmalı, sakin kalmalı, panik durumu yaratmadan, akılcı hareket etmeliyiz. O zamana kadar edindiğimiz tecrübeleri de gözönünde bulundurarak akıllı, mantıklı olmalıyız. Tecrübe dağarcığımızda yer alan geçmiş birikimlerimizi de hatırlayarak mantık süzgecinden geçirerek; yeni, doğru davranışlar içinde olmalı çözüm üretmeliyiz. Ona göre uygulama ve hareket etme içerisinde olmalıyız. Bu gibi durumlarda büyüklerimizin söylediği nasihatleri de hatırlayarak çevremizde bulunan değer verdiğimiz, tavsiyelerini önemsediğimiz eş, dost, akraba, arkadaş ve uzmanların da görüşlerine açık olmalı, onları da göz ardı etmemeliyiz. Çünkü hayat sürprizlerle doludur. Her an, her saniye bize neler getireceğini, nelerle karşılaşabileceğimizi bilemeyiz. ‘'Bu da mı başıma gelecekti.'' ‘'Bunu da mı yaşayacaktım. ''Neden ben? ‘' vb. kendimize soracağımız içsel sorularla muhatap olmanın, dövünmenin, pişmanlıkların bize bir fayda getirmeyeceğini, aksine negatif enerji oluşturacağını, olumsuzluklara davetiye çıkaracağını düşünmeliyiz. Her olumsuzluğun arkasından mutlaka onu unutturacak güzel olayların olabileceği gerçeğini de unutmamalıyız. Belki o an için olumsuz, kötü gibi görünen bu durumun, belirli bir süreç sonra olumluya dönüşebileceğini, bize yeni ufuklar açabileceği ihtimalini aklımızdan çıkarmamalıyız. Hiç kimse negatif düşünce içinde olmamalıdır. ‘'Eğer kaderinde başına olumlu veya olumsuz bir olayın geleceği yazıldıysa, yaşayacağın varsa mutlaka yaşarsın.'' Der büyüklerimiz. Ayrıca dini açıdan da böyledir. Üzülsen de, sevinsen de değişen hiçbir şey olmayacaktır ve her neyse o hadiseyi sonuna kadar yaşayacaksındır. Sevincin de, üzüntünün de zirvesini tadacaksın ki; hayatın sana yaptığı öğretmenliğin, bu kazanımların bir anlamı olsun. Hayatın bize çizmiş olduğu bir çizgi vardır ve ne yazık ki; o çizgide yürümek zorundayız. Önünü görme şansın yok zaten. Öyle bir şey olsaydı, hayat güllük gülistanlık olurdu. Kimse kimsenin canını yakmaz, kimse kimseyi kandırmaz ve bütün hikayeler mutlu biterdi. Bütün dramatik hikayelerin içinde, mutlaka herkesin kendini bulacağı bir parça vardır. Eğer anlatılan bir hikayeden etkileniyorsak, okuduğumuz bir kitap, dinlediğimiz şarkılar, izlediğimiz filmler vd. leri ruh halimizi değiştirebiliyor, bizi etkiliyor ve farklı hislere kapılmamıza sebep oluyorsa insanızdır. Hem de iyi, sağlıklı bir insanızdır. Bizi etkileyen kesinlikle yüreğimize dokunan bir melodi, bir dize, bir görsel vb. vardır ve hep olacaktır.
İzlediğiniz bütün duygusal filimler ve okuduğunuz duygusal romanları unurun! Hayatta her şey biz insanlar için. Başımıza gelen herhangi bir olumsuz olay ve durum karşısında; o an için aşırı tepki vermemeliyiz. Sakin olmalı, sakin kalmalı, panik durumu yaratmadan, akılcı hareket etmeliyiz. O zamana kadar edindiğimiz tecrübeleri de gözönünde bulundurarak akıllı, mantıklı olmalıyız. Tecrübe dağarcığımızda yer alan geçmiş birikimlerimizi de hatırlayarak mantık süzgecinden geçirerek; yeni, doğru davranışlar içinde olmalı çözüm üretmeliyiz. Ona göre uygulama ve hareket etme içerisinde olmalıyız. Bu gibi durumlarda büyüklerimizin söylediği nasihatleri de hatırlayarak çevremizde bulunan değer verdiğimiz, tavsiyelerini önemsediğimiz eş, dost, akraba, arkadaş ve uzmanların da görüşlerine açık olmalı, onları da göz ardı etmemeliyiz. Çünkü hayat sürprizlerle doludur. Her an, her saniye bize neler getireceğini, nelerle karşılaşabileceğimizi bilemeyiz. ‘'Bu da mı başıma gelecekti.'' ‘'Bunu da mı yaşayacaktım. ''Neden ben? ‘' vb. kendimize soracağımız içsel sorularla muhatap olmanın, dövünmenin, pişmanlıkların bize bir fayda getirmeyeceğini, aksine negatif enerji oluşturacağını, olumsuzluklara davetiye çıkaracağını düşünmeliyiz. Her olumsuzluğun arkasından mutlaka onu unutturacak güzel olayların olabileceği gerçeğini de unutmamalıyız. Belki o an için olumsuz, kötü gibi görünen bu durumun, belirli bir süreç sonra olumluya dönüşebileceğini, bize yeni ufuklar açabileceği ihtimalini aklımızdan çıkarmamalıyız. Hiç kimse negatif düşünce içinde olmamalıdır. ‘'Eğer kaderinde başına olumlu veya olumsuz bir olayın geleceği yazıldıysa, yaşayacağın varsa mutlaka yaşarsın.'' Der büyüklerimiz. Ayrıca dini açıdan da böyledir. Üzülsen de, sevinsen de değişen hiçbir şey olmayacaktır ve her neyse o hadiseyi sonuna kadar yaşayacaksındır. Sevincin de, üzüntünün de zirvesini tadacaksın ki; hayatın sana yaptığı öğretmenliğin, bu kazanımların bir anlamı olsun. Hayatın bize çizmiş olduğu bir çizgi vardır ve ne yazık ki; o çizgide yürümek zorundayız. Önünü görme şansın yok zaten. Öyle bir şey olsaydı, hayat güllük gülistanlık olurdu. Kimse kimsenin canını yakmaz, kimse kimseyi kandırmaz ve bütün hikayeler mutlu biterdi. Bütün dramatik hikayelerin içinde, mutlaka herkesin kendini bulacağı bir parça vardır. Eğer anlatılan bir hikayeden etkileniyorsak, okuduğumuz bir kitap, dinlediğimiz şarkılar, izlediğimiz filmler vd. leri ruh halimizi değiştirebiliyor, bizi etkiliyor ve farklı hislere kapılmamıza sebep oluyorsa insanızdır. Hem de iyi, sağlıklı bir insanızdır. Bizi etkileyen kesinlikle yüreğimize dokunan bir melodi, bir dize, bir görsel vb. vardır ve hep olacaktır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat