Horoz ile İnci; Minyatürlerle Dünya Masalları - 2

Stok Kodu:
9786053701378
Boyut:
165-235-0
Sayfa Sayısı:
16
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2012-09-04
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kuşe
Dili:
Türkçe
%38 indirimli
50,00TL
31,00TL
Havale/EFT ile: 30,38TL
9786053701378
395581
Horoz ile İnci; Minyatürlerle Dünya Masalları - 2
Horoz ile İnci; Minyatürlerle Dünya Masalları - 2
31.00
Bize bir masal anlat derdik eskiden büyüklerimize. Onlar da yüzlerine konmuş tebessümlerle yanıbaşımıza oturur ve bitip tükenmez masallar anlatırlardı. Hayatımızın en güzel, en heyecanlı ve hoş saatlerini geçirirdik. O masallardaki kahramanlarla birlikte, aynı olayları yaşar, aynı sevgi, korku ve ümitleri duyardık. Masallar bize hep iyinin, güzelin ve doğrunun yolunu gösterirdi. İçindeki kahramanlar ormanlar kralı arslan, kurnaz tilki, saf eşek bile olsa sonuçta biz onlardan bir çok şey öğrenir; nerede, nasıl davranmamız gerektiğine dair ipuçları yakalardık. "İşte böyle" derdi masal anlatıcısı, "tamahkârlığın sonu budur, korkağın başına bunlar gelir, asıl cesaret doğru karar vermektir, güçlüler her zaman haklı olmazlar, iyilik asla unutulmaz, tatlı dil yılanı bile deliğinden çıkarır..." Yaşımız ilerlese de masallarımız bizi takip edip durdu ve her zaman karanlık günlerimizde ışık olup önümüzü aydınlattı. Şimdi hem bizler, hem de çocuklarımız masal dinlemeyi unutmuş gibiyiz. Gözlerimizi televizyon ve bilgisayarların parlak camlarına dikip öylece geçiriyoruz günlerimizi. Elleri, kolları bağlanmış bir esir gibi kendimizi onlara teslim ettiğimizden hayal kurmamız bile yasaklanmış durumda. Bu yolculuğun nasıl sonuçlanacağını tahmin edemiyoruz. Herhalde çok güzel ve umut verici bir süreç değil bu. Evet, hayata dair ne kadar çok şey öğrenirdik masallardan. Yine onlara dönüp, sığınmalı değil miyiz? Teknolojik zincirlerimizi kırıp birbirimizle konuşmalı değil miyiz? Hayvanlar koklaşa koklaşa, insanlar konuşa konuşa anlaşabilirler deyip birbirimize masallar anlatmalı değil miyiz? İçinde bize daima saadet ve başarının yollarını gösteren ve aslında bütün insanlık tecrübelerinin özetle sunulduğu bu küçük kıssalardan asla vazgeçmemeliyiz. Onların çizgi romanları, animasyonları ve televizyonlar için filimleri yapılmalı ama asıl olanın onları dinlemek ve okumak olduğunu akıldan çıkarmamalıyız. Eğer çocuklarımıza anlatacağımız masallarımız yoksa bizim, hemen hemen bütün zenginliklerimizi kaybettiğimiz söylenebilir. Söylediklerimizi abartılı buluyorsanız lütfen minyatürlerini çizerek sunduğumuz şu masalları çocuklarınıza okuyun. Yahut verin onlara da kendileri okusunlar.
Bize bir masal anlat derdik eskiden büyüklerimize. Onlar da yüzlerine konmuş tebessümlerle yanıbaşımıza oturur ve bitip tükenmez masallar anlatırlardı. Hayatımızın en güzel, en heyecanlı ve hoş saatlerini geçirirdik. O masallardaki kahramanlarla birlikte, aynı olayları yaşar, aynı sevgi, korku ve ümitleri duyardık. Masallar bize hep iyinin, güzelin ve doğrunun yolunu gösterirdi. İçindeki kahramanlar ormanlar kralı arslan, kurnaz tilki, saf eşek bile olsa sonuçta biz onlardan bir çok şey öğrenir; nerede, nasıl davranmamız gerektiğine dair ipuçları yakalardık. "İşte böyle" derdi masal anlatıcısı, "tamahkârlığın sonu budur, korkağın başına bunlar gelir, asıl cesaret doğru karar vermektir, güçlüler her zaman haklı olmazlar, iyilik asla unutulmaz, tatlı dil yılanı bile deliğinden çıkarır..." Yaşımız ilerlese de masallarımız bizi takip edip durdu ve her zaman karanlık günlerimizde ışık olup önümüzü aydınlattı. Şimdi hem bizler, hem de çocuklarımız masal dinlemeyi unutmuş gibiyiz. Gözlerimizi televizyon ve bilgisayarların parlak camlarına dikip öylece geçiriyoruz günlerimizi. Elleri, kolları bağlanmış bir esir gibi kendimizi onlara teslim ettiğimizden hayal kurmamız bile yasaklanmış durumda. Bu yolculuğun nasıl sonuçlanacağını tahmin edemiyoruz. Herhalde çok güzel ve umut verici bir süreç değil bu. Evet, hayata dair ne kadar çok şey öğrenirdik masallardan. Yine onlara dönüp, sığınmalı değil miyiz? Teknolojik zincirlerimizi kırıp birbirimizle konuşmalı değil miyiz? Hayvanlar koklaşa koklaşa, insanlar konuşa konuşa anlaşabilirler deyip birbirimize masallar anlatmalı değil miyiz? İçinde bize daima saadet ve başarının yollarını gösteren ve aslında bütün insanlık tecrübelerinin özetle sunulduğu bu küçük kıssalardan asla vazgeçmemeliyiz. Onların çizgi romanları, animasyonları ve televizyonlar için filimleri yapılmalı ama asıl olanın onları dinlemek ve okumak olduğunu akıldan çıkarmamalıyız. Eğer çocuklarımıza anlatacağımız masallarımız yoksa bizim, hemen hemen bütün zenginliklerimizi kaybettiğimiz söylenebilir. Söylediklerimizi abartılı buluyorsanız lütfen minyatürlerini çizerek sunduğumuz şu masalları çocuklarınıza okuyun. Yahut verin onlara da kendileri okusunlar.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat