Hişt Hişt! Duyan Var mı?

Stok Kodu:
9786258309744
Boyut:
125-195-
Sayfa Sayısı:
104
Basım Yeri:
İSTANBUL
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023-05-04
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%8 indirimli
124,00TL
114,08TL
Havale/EFT ile: 111,80TL
9786258309744
603094
Hişt Hişt! Duyan Var mı?
Hişt Hişt! Duyan Var mı?
114.08
“Tersine döne döne yok olacak Dünya. Her şey son bulacak. Şimdilerde kimse farkında değil bu garipliğin, yalnız ben…” Terk ettiğim boyutlardan birinden beni ziyarete gelmişler. Oysa oradan çıkarken kapısını kilitleyip anahtarını derin sulara fırlatmıştım. Ben böyleyim: Dostları, yoldaşları ve anılarıyla geçmişi, geçmişte bırakır yoluma devam ederim. Buldular beni, kaçamadım. Çalıştığım yeri öğrenmişler. Şimdi mecburen geçmişin bulanık sularında bir süre yüzmem gerekecek. İnsan hafızasının kilidini açmayınca, güneşin doğudan doğup batıdan battığını, insanların önce doğup sonra öldüklerini, önce genç sonra yaşlı olduklarını, ileriye doğru yürünmesi gerektiğini unuturlar. Dünya tersine dönmeye başlar. Sıradanlaşmış bir olayın tekrarı, acımasızlığın ete kemiğe bürünüp karşımıza dikilmesi ya da bir an, bir olay, bir ses, bir yüz o kilidin açılmasına ve geçmişle hesaplaşmamıza hatta tutunduğumuz ne varsa vazgeçmemize neden olabilir. Bir otobüsün tutamacını bırakıp ilk durakta inip yürümeye karar verebiliriz mesela. Gülcan Aksoy'un öykü karakterleri de hafızalarının kilitlerinin açıldığı o anlardan sesleniyor okurlarına. Yazarın katmanlı kurgularla ördüğü olay örgülerinde seslerini duyurmaya çalışan, geçmişiyle hesaplaşan öykü karakterlerine Gregor Samsa, Oliver Twist, Olric gibi kurgusal karakterler ses ve nefes oluyor zaman zaman. Anlıyorum, ben bir böceğim, sizin yanınızda dönüştüm böceğe, bilincimde hiçbir değişiklik olmadığı için bunun farkında değilim. Bu kabinde siz kendinizin yalnız olduğunu düşünüyorsunuz. Beni görmüyorsunuz, eğilin, başınızı aşağı çevirin ben buradayım.
“Tersine döne döne yok olacak Dünya. Her şey son bulacak. Şimdilerde kimse farkında değil bu garipliğin, yalnız ben…” Terk ettiğim boyutlardan birinden beni ziyarete gelmişler. Oysa oradan çıkarken kapısını kilitleyip anahtarını derin sulara fırlatmıştım. Ben böyleyim: Dostları, yoldaşları ve anılarıyla geçmişi, geçmişte bırakır yoluma devam ederim. Buldular beni, kaçamadım. Çalıştığım yeri öğrenmişler. Şimdi mecburen geçmişin bulanık sularında bir süre yüzmem gerekecek. İnsan hafızasının kilidini açmayınca, güneşin doğudan doğup batıdan battığını, insanların önce doğup sonra öldüklerini, önce genç sonra yaşlı olduklarını, ileriye doğru yürünmesi gerektiğini unuturlar. Dünya tersine dönmeye başlar. Sıradanlaşmış bir olayın tekrarı, acımasızlığın ete kemiğe bürünüp karşımıza dikilmesi ya da bir an, bir olay, bir ses, bir yüz o kilidin açılmasına ve geçmişle hesaplaşmamıza hatta tutunduğumuz ne varsa vazgeçmemize neden olabilir. Bir otobüsün tutamacını bırakıp ilk durakta inip yürümeye karar verebiliriz mesela. Gülcan Aksoy'un öykü karakterleri de hafızalarının kilitlerinin açıldığı o anlardan sesleniyor okurlarına. Yazarın katmanlı kurgularla ördüğü olay örgülerinde seslerini duyurmaya çalışan, geçmişiyle hesaplaşan öykü karakterlerine Gregor Samsa, Oliver Twist, Olric gibi kurgusal karakterler ses ve nefes oluyor zaman zaman. Anlıyorum, ben bir böceğim, sizin yanınızda dönüştüm böceğe, bilincimde hiçbir değişiklik olmadığı için bunun farkında değilim. Bu kabinde siz kendinizin yalnız olduğunu düşünüyorsunuz. Beni görmüyorsunuz, eğilin, başınızı aşağı çevirin ben buradayım.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat