9786050904963
685424
https://www.sehadetkitap.com/urun/hikmet-evi-araplar-bati-medeniyetini-nasil-donusturdu
Hikmet Evi; Araplar Batı Medeniyetini Nasıl Dönüştürdü?
10.07
Ortaçağ Arap âlimlerinin olağanüstü hikâyesi...
Avrupa'nın, Müslümanların ilim kuyusundan içmelerinin anlatılmamış öyküsü...
Bilim ve felsefe alanlarında göz kamaştırıcı buluşlara imza atan Ortaçağ Arap âlimlerinin ve bu bilgileri Batı'ya götüren gezgin Avrupalıların olağanüstü hikâyesi...
Roma'nın yıkılışından sonraki yüzyıllar boyunca Batı Avrupa, karanlıkta kalmış bir durgun su; geçimlik tarım, asgari okuryazarlık ve şiddetli çatışmaların egemen olduğu bir dünyaydı. Öbür yanda hızla gelişen Arap kültürü, Bağdat ve Antakya'dan ya da İran, Orta Asya ve Müslüman İspanya'nın şehirlerinden gelen bilimsel buluşları görebilme şansına erişen Avrupalıların gözlerini kamaştırıyordu. Buralarda filozof, matematikçi ve astronomlar, bilginin sınırlarını durmadan genişletiyor ve Platon ile Aristoteles'in eserlerine yeniden can veriyordu.
Bağdat'ta Beytü'l-Hikme yani "Hikmet Evi" adıyla tanınan halifelik kütüphanesinde, Abbasi halifelerinin emrinde ilim adamlarından oluşan bir ordu çalışıyordu. Avrupa'daki en iyi kitap koleksiyonlarının en fazla yirmi otuz kitaptan oluştuğu bir dönemde Hikmet Evi'ndeki kitap sayısı dört yüz bini buluyordu.
Yurttaşları Müslümanlara karşı kanlı Haçlı Seferleri'nde çarpışırken, bilgiye susamış bir avuç gözü pek Hıristiyan ilim adamı, İslam ülkelerine seyahat ederek bilim, tıp ve felsefe alanlarında Rönesans'ın temelini oluşturan paha biçilmez mücevherlerle dönüyordu.
Bu parlak ve düşündürücü kitapta Lyons, "Batı" kültürünün Ortaçağ Arap medeniyetinin zaferlerine ne çok şey borçlu olduğunu ortaya koyarak, Avrupa'nın Müslümanların ilim kuyusundan içmelerinin anlatılmamış öyküsünü kelimelere döküyor.
Ortaçağ Arap âlimlerinin olağanüstü hikâyesi...
Avrupa'nın, Müslümanların ilim kuyusundan içmelerinin anlatılmamış öyküsü...
Bilim ve felsefe alanlarında göz kamaştırıcı buluşlara imza atan Ortaçağ Arap âlimlerinin ve bu bilgileri Batı'ya götüren gezgin Avrupalıların olağanüstü hikâyesi...
Roma'nın yıkılışından sonraki yüzyıllar boyunca Batı Avrupa, karanlıkta kalmış bir durgun su; geçimlik tarım, asgari okuryazarlık ve şiddetli çatışmaların egemen olduğu bir dünyaydı. Öbür yanda hızla gelişen Arap kültürü, Bağdat ve Antakya'dan ya da İran, Orta Asya ve Müslüman İspanya'nın şehirlerinden gelen bilimsel buluşları görebilme şansına erişen Avrupalıların gözlerini kamaştırıyordu. Buralarda filozof, matematikçi ve astronomlar, bilginin sınırlarını durmadan genişletiyor ve Platon ile Aristoteles'in eserlerine yeniden can veriyordu.
Bağdat'ta Beytü'l-Hikme yani "Hikmet Evi" adıyla tanınan halifelik kütüphanesinde, Abbasi halifelerinin emrinde ilim adamlarından oluşan bir ordu çalışıyordu. Avrupa'daki en iyi kitap koleksiyonlarının en fazla yirmi otuz kitaptan oluştuğu bir dönemde Hikmet Evi'ndeki kitap sayısı dört yüz bini buluyordu.
Yurttaşları Müslümanlara karşı kanlı Haçlı Seferleri'nde çarpışırken, bilgiye susamış bir avuç gözü pek Hıristiyan ilim adamı, İslam ülkelerine seyahat ederek bilim, tıp ve felsefe alanlarında Rönesans'ın temelini oluşturan paha biçilmez mücevherlerle dönüyordu.
Bu parlak ve düşündürücü kitapta Lyons, "Batı" kültürünün Ortaçağ Arap medeniyetinin zaferlerine ne çok şey borçlu olduğunu ortaya koyarak, Avrupa'nın Müslümanların ilim kuyusundan içmelerinin anlatılmamış öyküsünü kelimelere döküyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.